Geçen bir yılın ardından acıların dinmek yerine daha da artığına şahit oluyoruz. İlçenin her bir köşesinde ağlayan bir evlat, eş ya da anne olduğunu görüyoruz

Soma’da yine hüzün ve öfke vardı: Gelin bakın acı dinmiş mi?

ERK ACARER erkacarer@birgun.net

Soma… Alıştığımız bir durum… Barikatlar ve ilçede yüzlerce çevik kuvvet tarafından tutulan ara sokaklar, ülke gerçeğini bir kez daha kısa yoldan anlatıyor. Genç insanlara, kadınlara, işçilere kıymak, onlara her türden şiddet uygulamak, hatta tümünü toplu olarak ortadan kaldırmaya kast etmek “yasal!” Ancak bunlara karşı çıkmak ve hak aramak yasak!

Soma’daki 301 nüfus! Katledilen emekçiler. Ölenler sadece sayı değil oysa. Toplanıp nüfus kütüğünden düşülenlerin hepsi birer baba, eş ya da evlat. Ölen Soma!

Türkiye tarihindeki en büyük işçi katliamından 11 ay 27 gün sonra Soma’dayız. Katlimın birinci yılı için Sosyal Haklar Derneği tarafından düzenlenen yürüyüş ve mitinge ilgi büyük. Manisa ilçesine, başka yerlerden de pek çok kişi anmaya katılmak ve destek için geliyor. Yürüyüşün en önünde, yaşamını yitirenlerin aileleri bulunuyor. Ağlayan çocuklara, babalara, eşlere tanık oluyoruz. Soma’ya anneler gününe tezat, kadınların gözyaşları kömür karası renginde düşüyor. Bir eşin çığlıklarını duyuyoruz: “Katiller bana kocamı geri verin!” Bazı meslektaşlarımızın dahi ağladığını, kiminin deklanşöre bile basmakta zorlandığını görüyoruz. Soma’da bir yılın ardından öfkenin geçmediğini, aksine arttığını anlıyoruz.

ADALET İSTİYORUZ

İlçede AKP iktidarına ve işçileri katleden şirket Soma A.Ş.’ye tepki büyük. Ailelerin açık talepleri var. Bunu kısa bir biçimde ortaya koyuyorlar: “Adalet istiyoruz!”

Peki, adalet nasıl sağlanır? Talepleri çok net: “İktidar ile sorumlu bakanları, işçiye hâlâ tazminat ödemeyen ancak İstanbul’da plaza inşasına devam eden şirket, müfettişler ve sarı sendika hesap vermeden bu dava kapanmaz. Soma öldüğüyle kalmayacak! Sorumluluğu kazada ölen bir teknisyene, Mehmet Efe’ye yıkarak bu işten kurtulamazlar!”

Türkiye’de ne kadar çok acı yaşandığını, mitingde bir kez daha anlıyoruz. Soma ailelerine, farklı zamanlarda Kütahya, Ermenek, Zonguldak, Yenice, Kozlu ve Gediz’de yaşamını yitiren madencilerin yakınları da destek veriyor. Yürüyüş sonrasında aileler de söz alıyor. “Acımızın tarifi yok!” diyor bir kadın! Yaşlı bir ana, “Bu ne fıtrat, ne kader” diye bağırıyor, sözleri yürek yakıyor: “Ankara gör bizi. Oğlumuz, eşimiz, torunumuz yok. Hesap verilsin istiyoruz. Bugün anneler günü gelen yok! Çocuklar babalarını soruyor. Cevap alamayınca ‘Biz onlara küstük’ diyor. Bu kadar zaman geçti içimiz soğumadı. Gelin bakın Soma’da acı dinmiş mi?”