Sinan Ateş suikastının şifreleri, açılan soruşturmalara rağmen çözülmüş değil. Yanıtlanmayı bekleyen pek çok soru ortada dururken olayın, iktidar içindeki farklı kliklerin mücadele alanına dönüşebileceği ihtimal dahlinde.

Suikastın siyasi sonuçları olacak
Sinan Ateş’in Bursa’daki cenazesinde kalabalık bir kitle bulunurken MHP’den hiçbir yetkili katılmamıştı. (Fotoğraf: DHA)

Mehmet Emin KURNAZ

Sinan Ateş cinayetinin yankıları sürerken pek çok soru yanıtlanmayı bekliyor. Suikastın üzerinden geçen iki haftanın ardından MHP Lideri Bahçeli suskunluğunu bozarak partisine yönelik bir operasyon yapıldığını iddia etti. Bakan Soylu, içinde MHP’li isimlerin yer almasına rağmen ‘sonuna kadar gidilecek’ dedi. Dün yaptığı açıklamada da üzerinde ‘titizlikle çalışıldığını’ vurguladı. Aynı saatlerde Adalet Bakanı Bozdağ da "En ince ayrıntısına kadar aydınlatılacak" diyerek konu ile ilgili ilk açıklamasını yaptı. Oda TV’ye konuşan MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın ise pek çok iddiayı yalanlayarak "FETÖ’nün algı operasyonu taktiğidir" dedi.

Cinayetin şifreleri açılan soruşturmalara, gözaltına alınıp tutuklanan isimlere ya da siyasilerin açıklamalarına rağmen şimdilik çözülmüş değil. Suikastı tek bir nedenle açıklamak da zor görünüyor. Genel Başkan Bahçeli sonrası partide liderlik yarışının bir uzantısı olduğu yönünde pek çok iddia öne çıkarken meselenin olası başka boyutlarına da dikkat çekmek gerekiyor. Olayın iktidar bloku içinde siyasi bir operasyonun parçası ya da tetikleyicisi olabileceği de ihtimaller dahilinde.

YANIT BEKLEYEN SORULAR

Şimdilik elde bunu destekleyen yeterli veri olmasa da yanıtı sis perdesini aralayacak kimi sorular var.

•MHP’li milletvekili Olcay Kılavuz, cinayetin tetikçilerine yardımla suçlanan Tolgahan Demirbaş’ı evinden gözaltına almaya gelen polislere ‘Siz gidin sahibiniz gelsin’ diyerek kimi işaret etti?

•İçeriğine dair ayrıntı olmasa da MİT’in Ülkü Ocakları hakkındaki hazırladığı rapor kamuoyuna nasıl sızdırıldı?

•Partisine yönelik operasyon gerçekleştirildiğini iddia eden MHP Lideri Bahçeli, eğer muhalefeti suçlamıyorsa kimleri kastetti?

•Dün konuya ilişkin Bahçeli ile benzer açıklama yapan Vatan Partisi Lideri Perinçek de “MHP’nin yaptığı değil bizzat MHP’ye yapılmış bir operasyon” derken kimleri suçladı?

•Tüm bu soruları bir araya getirdiğimizde iktidar bloku içinde bir operasyondan bahsedilebilir mi? Ortada siyasi bir operasyon varsa MHP’ye mi, Soylu’ya mı yoksa her ikisine birden mi yapıldı?

•Benzer cinayetler yaşanacak mı?

ZARAR VERİR KORKUSU

Konuya ilişkin değerlendirmelerini aldığımız gazeteci Murat Yetkin de “öncelikle kanadın hangi kanada operasyonu olduğunu söylemek için elimizde henüz yeterli veri olmadığını” söyledi. “Çünkü birbiri içine geçmiş resmi ve resmi olmayan (sivil demeye dilim varmıyor) yapıların federatif birliği gibi işliyor adeta devlet-siyaset çarkı” ifadelerini kullanan Yetkin, “Sinan Ateş cinayeti bu yapılar arasındaki sürtüşme ve güç/çıkar paylaşımından kaynaklanan enerji birikiminin bir noktadan patlak vermesi olarak görülebilir” değerlendirmesini yaptı.

Murat Yetkin, GazeteciMurat Yetkin, Gazeteci

“Cinayet, kuşkusuz Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AK Parti yönetimini rahatsız etmiştir” yorumunu yapan Yetkin, “Zaten işin içinde MHP’li isimler, örneğin tutuklu İstanbul İl Yönetim Kurulu üyesi Ufuk Köktürk, onun avukatı olan şu anda Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Serdar Öktem ve bir zanlının gözaltına alınmasını engelleyen MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz gibi isimler bulunmasına rağmen operasyonların sürdüğünü, yeni gözaltı ve tutuklamalar olduğunu görüyoruz” dedi. Yetkin, sadece ilk günlerdeki gibi dışarıya bilgi akışının kesildiğini, bunun da gelişmelerin Cumhur İttifakı’na fazla zarar vermemesi amacıyla kontrol altına alınması çabasının bir yansıması olabileceğini ifade etti.

“Cinayetin MHP içinde sancılara yol açtığı anlaşılıyor” diyen Yetkin değerlendirmesini şöyle sürdürdü: “Devlet Bahçeli’nin cinayetten 11 gün sonra ve Ateş’in adını anmadan konuşurken hiç bir ülkücüye zarar gelmesine izin vermeyeceğini söylemesi, daha çok kendisine bağlı kalanlara teminat vermeye yönelik görünüyor. Cumhur İttifakı’na zarar gelmesine karşı konuşmasını ise ‘Erdoğan’a zarar gelmesini istemezsiniz, değil mi?’ türünden, seçimlerin eşiğinde dolaylı bir uyarı olarak okumak mümkün. Bu eğer bir operasyon ise İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Soylu’nun MHP yönetimiyle yakınlığının hedef alındığını söylemek de mümkün ama bunu doğrulayacak göstergeler de henüz elimizde yok. Dolayısıyla net bir teşhis koyabilmek için biraz daha zaman ve bilgiye ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.”

GİDİŞAT BELİRLEYECEK

Siyaset Bilimci Gazeteci Kemal Can da “Henüz hadisenin bir operasyon olup olmadığı ya da bazı gerilimleri, operasyon noktalarını tetikleyip tetiklemediğini belirlemek açısından netleşmediği kanaatindeyim” dedi. Can, “Bu olayın kendisi iktidar içerisinde yaşanan rekabetin bir görünümü de olabilir ya da başka bir olayın bu vesile kullanılarak bu tür şeyleri aktive etmiş olması da ihtimal dahilinde” ifadelerini kullandı.

Ortaya çıkan bilgilerin olayın tek bir gerekçeyle tanımlanmasını zorlaştırdığına dikkat çeken Can, sözlerinin devamında şu değerlendirmeyi yaptı: “Yani şöyle bir görüntü daha belirgin. Birkaç faktörün üst üste bindiği ya da birbirini etkilediği olaylar gibi duruyor. Birtakım bilgilerin ortaya çıkıyor olması güvenlik bürokrasisi içinde veya iktidar içerisinde farklı kanatların birbiri aleyhine bilgi sızdırmasının bir delili. Bu daha önce Sedat Peker’in bazı yolsuzluk ifşalarında da gördüğümüz bir durumdu. Ama bunun nereye doğru evrileceği, sistemli operasyon olup olmadığı biraz işin gidişatıyla anlaşılacak.”

Kemal Can, Siyaset Bilimci Gazeteci Kemal Can, Siyaset Bilimci Gazeteci

MHP’nin aslında bu konuda sürecin kendi aleyhlerine ve ilerleyen bir sorun olarak gündemde tutulmasına karşı kuvvetli bir itiraz koyduğunu savunan Can, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bahçeli, daha sonra Semih Yalçın benzer bir açıklama yaptı. ‘Üç hilali yargılatmayacağız’ dediler. Dolayısıyla bir gerilim var. Ama bu gerilimde daha çok muhalefet aktörlerinin ve MHP’den kopmuş kişilerin bu konuyu gündemde tutmasına dair bir gönderme mi var? Yoksa iktidar içi bir gerilimin işareti mi? İşte bunu şu an tam olarak öğrenebilmiş değiliz.”

Son olarak kimi kaynaklardan aldığımız bilgiye göre seçim sathı mailine girilmişken MHP’ye yönelik bir operasyona girilmesinin çok da mümkün olmadığı dillendiriliyor. Ancak seçim sonrası AKP’nin iktidarda kalması durumunda iktidar ortaklarının değişebileceği, MHP içinde bu olayla ilgili birtakım tasfiyelerin yaşanabileceği söyleniyor.

***

ÇAKICI’YA SİLAHLI BİR GRUPTAN DESTEK

Üniformalı, silahlı ve maske takan bir grup, bozkurt işaretleri ve tekbir eşliğinde Yunanistan’ın vize vermediği organize suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı’ya desteğini duyurarak, “Reisimiz ne derse onu yaparız” dedi. Organize suç örgütü liderliğinden hüküm giyen ve af ile tahliye olan Alaattin Çakıcı, sosyal medya hesabından Yunanistan vizesinin reddedildiğini duyurarak, tepki göstermişti. Çakıcı, yazdığı 3 sayfalık mektupta, “Unutmasınlar ki İstanbul’un nüfusu 2.5 Yunanistan kadardır. İstanbul halkı yellenirse Atina’da, Gümülcine’de, Kavala’da ve Sparta’da 15 şiddetinde deprem olur” ifadelerini kullanmıştı.