Hocaların hocası olarak bilinen, 30 yıldır Ayasofya’nın Bilim Kurulu’nda yer alan Prof. Dr. Ahunbay, “Camiye dönüştürüleceğini haberlerden öğrendik. Ziyaretçi arttıkça aşınma da artıyor. Müze olarak kalmalıydı” dedi.

Tahribatın nedeni aşırı kalabalık

İsmail ARI

Müzeyken camiye çevrilen Ayasofya’da tartışma yaratan uygulamalara yenileri eklendi. Geçen günlerde kapısına kepenk takılan Ayasofya’da bu kez de tarihi taş merdivenlere parke döşendiği anlaşıldı.

Geçen yıllarda da bin 500 yıllık Ayasofya’da tarihi kapıdan koparılan parçaların yenildiği ve ziyaretçilerin duvarları kazıyıp poşetlere koyduğu iddiaları gündem olmuştu. Ayrıca Ayasofya’nın kubbesinden beton parçalarının düştüğü görüntüleri de BirGün ortaya çıkarmıştı.

Gündemden düşmeyen ve skandallarla anılan Ayasofya için 30 yıl önce, 1993 yılında bir Bilim Kurulu kuruldu. Kurulduğu günden beri Bilim Kurulu’nda yer alan, hocaların hocası olarak bilinen Restorasyon Uzmanı ve Mimarlık Tarihçisi Prof. Dr. Zeynep Ahunbay, BirGün’ün sorularını yanıtladı.

Ayasofya’nın camiye dönüştürüleceğini haberlerden öğrendiğini ifade eden Prof. Dr. Ahunbay, “Bu politik bir karar… Dönüştürülecek diye haberler çıkınca görüşlerimizi farklı yerlerde yayınladık, açıkladık. Ziyaretçi sayısı çoğaldıkça aşınma artıyor. Ayasofya müze olarak kalmalıydı” diye konuştu

POLİTİK BİR KARAR

Sizce Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesi tarihi yapıya zarar veriyor mu?
Tarihi binaların çok aşırı kullanılmaması lazım, bu uygun değil. Tarihi yapılara kontrollü ziyaretler yapılmalı. İçeriye girdiğinizde denetimsiz bir şey görüyorsunuz… Ziyaretçiler Ayasofya’nın değerinin ne kadar bilincinde tartışılır… Ziyaretçi sayısı çoğaldıkça aşınma artıyor.

Makale olarak yazdım, Ayasofya müze olarak kalmalı diye. Görüşüm bu yönde ama… Ancak alınan politik bir karar ve onu da değiştiremiyoruz.

 Prof. Dr. Zeynep Ahunbay

Net olarak sormak istiyorum, Bilim Kurulu’na, yani sizlere “Ayasofya’yı camiye dönüştürelim mi?” diye sordular mı?
Hayır, bize sorulmadı. Politik bir karar... Dönüştürülecek diye haberler çıkınca görüşlerimizi farklı yerlerde yayınladık, açıkladık. Haberlerde duyduk biz de herkes gibi...

Ayasofya’da yapılan şeyler çok tartışılıyor… Şimdi de parke döşendiği ortaya çıktı. Neden böyle bir şey yapıldı?  
Ayasofya’nın galeri katı, yani üst katı cami olduğundan beri kapalıydı ve şimdi ziyarete açıldı. Orada mozaikler var… Onun girişi için de doğu cephesinden bir rota düşünülmüş. Bu Bilim Kurulu’na geldi. Nasıl olabilir diye üzerine çalışıldı. Alt katın dolaşımından ayrı olması için düzenleme yapılması gerekti. Basamakların düzenlenmesi söz konusu oldu. Basamaklar taş basamaktı, aşınmıştı ve ayrıca yükseklikleri de farklıydı. Grup halinde insanlar giderken dikkati dağılıp düşmesin diye aynı yükseklikte basamaklar halinde düzenlenmesi istendi, bunu Bilim Kurulu önerdi.

Söz konusu ahşabın altında yine tarihi basamaklar duruyor onun üzerine insanların rahatça inip çıkabileceği basamaklar oluşturuldu. Bunlar zarar vermeden kaldırılabilecek eklemeler. Bir şeye zarar verilmedi yani. Parke değil ahşap kullanıldı.

Kepenk takılması da gündem oldu. Neden kepenk takıldı?
Biletle girileceği ve kontrollü bir giriş olması için… Tabii daha iyi bir çözüm bulunabilir. Kısa zamanda Bakanlık tarafından istendi ve açılmaya çalışıldı. Revize edilebilir…

Yani Bilim Kurulu kepenge onay verdi mi?
Bilim Kurulu daha çok Ayasofya’nın içine dair görüşlerini söyledi. Kepenk konusu ve tasarımı bu işi üstlenen firmaya dair… Ayrıca Koruma Kurulu’ndan da onay alındı.

ÇOK GİRİP ÇIKMIYORUM

Ayasofya’nın üst katı camiye dönüştürüldüğünden beri ziyarete kapalıydı değil mi? Ayrıca bazı freskler, çizimler hâlâ kapalı tutuluyor dimi?
Müzeyken açık olanlar camiye dönüştürülünce kapatıldı. Biliyorsunuz Osmanlı döneminde de üzerleri kapalıydı. Cumhuriyet döneminde müze olunca üzerleri açılan mozaikler… Üstleri namaz zamanı kapatılmak üzere bir perdeleme yapıldı.

Ayasofya camiye dönüştürülken sadece namaz zamanı kapalı olacak dendi ama her gittiğimde hep kapalı olduğunu gözlemledim…
Ben çok içine girip çıkmıyorum, o kalabalıktan hoşlanmıyorum. Ne zaman açılıp kapanıyor bilmiyorum. Benim konum değil, bilemiyorum o yüzden.

Duvarların kazınıp poşete doldurulduğu görüntüler de tartışılmıştı…
İnsanların sayısının sınırlandırılması ve gözetmen olması gerekiyor. İnsanlar her yere girip ellememeli. Kontrol edilmeli. Şimdi arttırıldı sanırım. “Daha çok sayıda gözetmen var” diye söylendi…

ENJEKSİYON YAPILMALI

Ayasofya’nın kubbesinden parçaların düştüğü görüntüler de gündem oldu…
Böyle bir yapıda sürekli bakım gerekiyor. Sıvalar var, mozaikler var… Bunlar ana yapıdan kopup düşebiliyorlar. Her zaman mozaiğin ve sıvanın kopup düşmesi mümkün. Bu yüzden iskele kurup sürekli bakım yapmak gerek… Gevşeyen parçaların arkasında enjeksiyon yapılması gerek. Parçalar ayrılıp düşebiliyor.

 ‘30 YILDIR KURULDAYIM’

Bilim Kurulu’nun 9 üyesi mi var? Size atılacak her adım soruluyor mu?
Evet, daha önce sayı azdı cami olunca arttırıldı. Uygun bulmadıklarımızı ifade ediyoruz. En iyi çözümle bir sonuca varılmaya çalışılıyor. Geliştirilen öneri için de zaten son kararı Koruma Kurulu veriyor. Bilim Kurulu sadece bir danışma kurulu. İnşaat mühendisi, mimarı, sanat tarihçisi var. Değişik disiplinlerin uzmanlarıyla en uygun çözüm bulunmaya çalışılıyor.
Bilim Kurulu 1993 yılında kuruldu. Ben ve Prof. Dr. Mustafa Erdik, ilk kurulduğunda beri, 30 yıldır Bilim Kurulu’nda görev alıyoruz. Başka hocalarımız da vardı, vefat edenler oldu. Yani 30 yıldır çalışmalar yapılıyor ve Ayasofya terk edilmiş değil.