CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Kobani Davası'nın adli tatil olan Ağustos ayında yapılma gerekçesinin tutuklu durumda bulunan HDP'nin eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında mahkumiyet kararı vermek olduğunu dile getirdi. Tanrıkulu, "Her nasılsa Sincan’daki ağır ceza mahkemesi duruşma günü koydu çünkü Erdoğan’ın ihtiyaç duyduğu bir mahkumiyet kararı var. Mahkumiyet beklentisi var" dedi.

Kaynak: ANKA
Tanrıkulu'ndan Kobani Davası açıklaması: Erdoğan'ın ihtiyaç duyduğu bir karar var

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Kobani Davası'nın Ağustos ayında gerçekleşmesinin sebebinin HDP'nin eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında olası bir Anayasa Mahkemesi kararının önüne geçerek mahkumiyet kararı çıkartmak olduğunu söyledi. 

CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) gündeme ilişkin basın toplantısı düzenledi.

CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Kobani davasına ilişkin yaptığı değerlendirmede Ağustos ayının adli tatil olduğuna dikkat çekerek "Her nasılsa Sincan’daki ağır ceza mahkemesi duruşma günü koydu çünkü Erdoğan’ın ihtiyaç duyduğu bir mahkumiyet kararı var. Mahkumiyet beklentisi var" dedi.

Tanrıkulu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) verdiği karara dikkat çekti. Demirtaş hakkında herhangi bir mahkumiyet kararı olmadığını hatırlatan CHP'li Tanrıkulu, "Bu yargılamanın bu şekilde ağustos ayında Sincan’da görülmesinin nedeni Erdoğan’ın ve sarayın ihtiyaç duyduğu bir mahkumiyet kararı çıkartmak aynı zamanda” dedi.

“ÖNCE YARGI POLİTİKALARINA EL ATIN"

Türkiye'de yargı bağımsızlığından söz edilemeyeceğini belirten Tanrıkulu, TELE1'e verilen ekran karartma cezası, Merdan Yanardağ'ın tutukluluk durumu ve Cumartesi Anneleri'nin AYM kararına rağmen Galatasaray Meydanı’nda toplantı ve gösteri yürüyüş haklarını kullanamamasını örnek gösterdi.

"Bunlar ağır ihlaller" diye Tanrıkulu, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e "Bence yargı politikalarına bir el atın önce o tarafı bir düzeltin ondan sonra ekonomi politikaları noktasında adımlar atabilirsiniz” diye seslendi 

"DİYARBAKIR'DA ESNAFIN BORCU ERTELENMEYECEK"

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla çıkartılan deprem bölgesine yönelik kararnamelere de değinen CHP'li Tanrıkulu, “4 Ağustos tarihinde bir kararname yayınlandı, deprem bölgesine ilişkin olarak esnafın Halkbankası’na borçlarının altı ay süreyle ertelenmesine ilişkin kararname yayınlandı. Sayın Cumhurbaşkanı Diyarbakır’da deprem oldu, 400’den fazla yurttaş yaşamını yitirdi. Afet bölgesi aynı zamanda. Fakat çıkartılan kararnameyle Diyarbakır bu kararnamenin dışında bırakıldı yani Diyarbakır’da esnafın Halkbankası’na borcu varsa ertelenmeyecek” ifadelerini kullandı.

"İSTEDİĞİ İNSANA İSTEDİĞİ CEZAYI YAZIYOR, MİKTARI YAZIYOR"

Dicle Elektrik Perakende Satış Anonim Şirketi’nin (DEDAŞ) Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki bazı uygulamalarına vurgu yapan Tanrıkulu, “Başka bir mağduriyet DEDAŞ… Elektrik dağıtımını tek elinde bulunduran bir şirket. Bunun yaptığı zulmü kimse yapmaz. İnsanlara kolektif bir biçimde zulüm yapan başka bir şirket olamaz. Arkasında kamu gücünü almış insanlara zulmediyor. İstediği insana istediği cezayı yazıyor, miktarı yazıyor. Hizmet alamıyorsunuz. Bir köyde yaşıyorsanız bir abonenin borcu yüzünden bütün köy cezalandırılıyor. DEDAŞ; bölgede altı il bakımından söylüyorum Diyarbakır, Urfa, Mardin, Batman, Siirt ve Şırnak bakımından AKP’nin sopası haline getirilmiş” dedi.

Tanrıkulu sözlerini şöyle sürdürdü:

“SUÇ İŞLİYORLAR. HALEN BULUNAMAYAN KAYIPLAR VAR”

“Cezaevlerinde hamile kadınlar var, çocuklarıyla beraber kalan anneler var. Onlarla ilgili mağduriyetler de devam ediyor. Şartlı salıverme hakları gelmesine rağmen tahliye edilmeyen yüzlerce hükümlü var. Cezaevi infaz kurumları maalesef insanları cezaevlerinde tutmaya devam ediyorlar. Suç işliyorlar. Halen bulunamayan kayıplar var. Yusuf Bilge Tunç 1462 gündür kayıp, 6 Ağustos 2019 tarihinde Ankara’da gözaltına alınmıştı o zamandan bu zamana kendisinden haber yok. Kimin gözaltına aldığını herkes çok iyi biliyor çünkü benzer bir biçimde gözaltına alınanlar serbest bırakılmışlardır, sorgudan geçtik sonra. Ankara’nın merkezinde Milli İstihbarat Teşkilatı ve emniyetin ortak kullandığı mekanlarda işkence gördükleri açığa çıkmıştı. Ama Yusuf Bilge Tunç kayıp. En ağır suçtur zorla kaybedilme.”