Türkiye’den AİHM’E 130 sayfalık savunma

Türkiye, Deniz Yücel ve HDP’li vekillere ilişkin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne savunmasını gönderdi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) tanıdığı sürenin dolmasına kısa bir süre kala Die Weltgazetesi muhabiri Deniz Yücel ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve milletvekilliği düşürülen eski Eş Genel Başkan Figen Yüksekdağ ile HDP’li vekillere ilişkin savunmasını mahkemeye iletti.

Deutsche Welle Türkçe’de yer alan habere göre AİHM Sözcüsü Türkiye’nin savunmasının kendilerine ulaştığını, ancak içerikle ilgili bilgi veremeyeceklerini belirtti. Sözcü öncelikle Yücel’in avukatının bilgilendirileceğini ifade etti.

AİHM, Türkiye’den Yücel’in tutukluluğunun neden uzun sürdüğünü gerekçelendirmesini istemişti. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 5’inci maddesi, tutukluluğun “makul bir süre” ile sınırlandırılmasını öngörüyor. Deniz Yücel’in avukatları da bu maddenin ihlal edildiğini savunuyor. AİHM ayrıca Yücel’in Türk hükümetine yönelik eleştirileri nedeniyle tutuklandığı suçlaması konusunda da Ankara’nın görüşünü sormuştu.

Ek süre tanındı
HDP, 17 Kasım 2016’da vekillerin tahliyesi için Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvuru yapmış, sonuç alamayınca 17 Mayıs’ta AİHM’e başvuru yapmıştı. AİHM, tutuklu vekiller için Haziran ayında Türkiye’den 20 Ekim’e kadar savunma istemişti. Türkiye hükümetinin savunma için 20 Ekim’de dolan süresini AİHM önce 10 Kasım’a sonra da 24 Kasım’a uzatmıştı.

AİHM, 1 Temmuz 2017’de tutuklu milletvekilleriyle ilgili başvuruyu gündeme alıp Türkiye’den savunma istemişti.

Konu hakkında konuşan Avukat Ramazan Demir, “AİHM’in verdiği bu karar önemli çünkü hem Türkiye’den Anayasa Mahkemesi etkinliğine ilişkin savunma istendi hem de vekillerin tutuklanmasının siyasi bir amaçla yapılıp yapılmadığını sordu.

Mahkemenin verdiği bu kararın bir başka önemi ise Türkiye’de daha önce tutuklu gazeteciler için başvurduğumuzda AİHM bu karara göre daha geç savunma istedi. Bu başvurular politik tutuklamanın bir baskı aracı haline geldiği meselesini tartıştığı ilk başvurulardır. Dolayısıyla AİHM’in bu kararı çok önemli seçme ve seçilme hakkının ihlal edilip edilmediği ve AYM’in etkisizliğine ilişkin sorular da soruldu” diye açıklama yapmıştı.