Türmen: Artan ihlaller nasıl bir rejimle yönetildiğimizin göstergesidir

GÖKAY BAŞCAN

15 Temmuz Darbe Girişimi’nden sonra ilan edilen olağanüstü hâl ile (OHAL) birlikte Türkiye’de insan hakları ‘rafa kaldırıldı.’ Uluslararası sözleşmelere aykırı uygulamalar devam ediyor. Bunun son örneği ise Büyükada’da toplantı yaptıkları sırada gözaltına alınan 10 hak savunucusu oldu. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) eski Yargıcı ve CHP eski Milletvekili Rıza Türmen ile Türkiye’de yaşanan insan hakkı ihlallerini ve uluslararası sözleşmelere aykırı uygulamaları konuştuk.

Türmen, demokrasiyle yönetilen ülkelerde insan haklarının güvence olduğunu hatırlatarak, “Demokrasiyle yönetilmeyen ülkelerde insan hakları tehlikeli bir konudur. Demokrasi ile insan hakları iç içe geçmiş konulardır. Ancak demokrasiyle yönetilen hukuk devletlerinde insan hakları güvence altındadır. Demokrasi olmayan ülkelerde de insan haklarıyla uğraşan insanların başı derde girer. İnsan hakları savunucularının yaptığı temel şey: Bireyin doğuştan sahip olduğu bir takım hakların korunmasını sağlamak. Eğer bu haklar kitlesel biçimde iktidar tarafından ihlal ediliyorsa bunları koruyanlara da iyi gözle bakılmaz” diyor.

turmen-artan-ihlaller-nasil-bir-rejimle-yonetildigimizin-gostergesidir-320567-1.
Rıza Türmen

Kitlesel hak ihlalleri var
Türkiye’de birçok hak ihlali yaşandığının altını çizen Türmen, şöyle devam ediyor: “Bir taraftan da Türkiye’nin taraf olduğu anlaşmalardan kaynaklı bir takım talepleri var. İnsan haklarına saygı, bireysel hakların korunması gibi. Avrupa Parlamentosu, Avrupa Konseyi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi gibi yerlerden Türkiye’nin istemediği kararlar çıkıyorsa geri çekilip düşünmek gerekir. Bu kararları tersleyecek yerde durup biraz kendisine bakması gerekir.”

Türmen, sözlerini şöyle sonlandırıyor: “İnsan hakları savunucularının başlarının derde girmesi önemli bir göstergedir. Nasıl bir rejimle yönetildiğimizin göstergesidir. 12 Eylül döneminde de Barış Derneği yöneticileri içeri girmiştir. Bu önemli bir gösterge.”