Cumhuriyet’in 100. yılında iktidarın politikaları bir avuç sermayedarın servetine servet kattı. Temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanan milyonlar ise yoksulluk, enflasyon ve rekor kıran işsizlikle boğuşuyor.

Ülkeyi sermayeye peşkeş çektiler
Geçen 20 yılda yoksullaşan emekliler de protesto için sokaklara çıktı. (Fotoğraf: BirGün)

Politika Servisi

100. YILDA MEMLEKET MANZARASI

AKP iktidarı Cumhuriyet’in 100. yılına girilirken ülkeyi ekonomik kriz, yoksulluk ve talana hapsetti. 20 yılı aşkın iktidarda bulunan AKP döneminde özelleştirme furyası yaşanırken dolar ve avro tarihi seviyeye yükseldi, enflasyon rekor üstüne rekorlar kırdı. İşsizlik zirve yaptı, tarihin en büyük servet transferi yaşandı. Tüm krizlerin yükü yoksulun sırtına bindirildi, yurttaş temel ihtiyaç maddelerini dahi karşılayamaz hale geldi.

Geçim sıkıntısı nedeniyle intihar oranları yükseldi, tüm kamuoyu yoklamalarında ülkenin en önemli sorununun geçim sıkıntısı ve işsizlik olduğu görüldü. Artan fiyatlar karşısında marketler etiket yetiştirmekte zorlandı. Ülkenin tüm kaynakları 5’li Çete’lere peşkeş çekildi. Zenginler servetlerine servet katarken ülkenin geri kalanı giderek yoksullaştı. Konuya ilişkin AKP’nin farklı dönemlerinde öne çıkan kimi başlıkları derledik:

1- ÖZELLEŞTİRMELER

Özelleştirme ve kamunun tasfiyesi altın çağını AKP döneminde yaşadı. Gerek kamu işletmelerinin ve gerekse kamu hizmetinin özelleştirilmesinin şampiyonu AKP hükümetleri oldu. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB) verilerine göre 1986 yılından bugüne kadar gerçekleştirilen özelleştirme uygulamalarının toplam tutarı yaklaşık 71 milyar dolar düzeyindedir. Tamamen ve hissesi satılan 500’den fazla kamu kuruluşunun arasında Sümerbank, TEKEL, TÜPRAŞ, SEKA, Ereğli, İsdemir, Kardemir, Eti Maden işletmeleri, Petkim, Telekom, Çimento fabrikaları, Petrol Ofisi, Gübre Fabrikaları, Şeker Fabrikaları, THY ve daha niceleri var. Tamamı Hazine’ye sadece 50 milyar katkı sağlayacak şekilde satıldı ve tasfiye edildi.

2- SERVET TRANSFERİ

Ülkedeki en büyük servet transferi 2021’in Aralık ayında devreye sokulan Kur Korumalı Mevduat (KKM) politikası ile yaşandı. Erdoğan 20 Aralık’taki kabine toplantısının ardından açıklamalarda bulunarak yeni bir ekonomik model duyurmuştu. Gazeteci Bahadır Özgür’ün BirGün’deki yazısına göre bir ticari firma 11 Şubat tarihinde 16 milyon 675 bin dolarını çeşitli bankalarda TL’ye çevirdi ve 226 milyon 88 bin TL olarak KKM’ye yatırdı. Aradan geçen 6 ayda kurdaki değişiklik nedeniyle firma, Hazine’den 73 milyon 519 bin TL aldı. Öte yandan BBDK verilerine göre, KKM’nin toplam büyüklüğü geçtiğimiz 11 Ağustos haftasında 3,35 trilyon TL olarak kaydedildi. KKM’nin büyüklüğü artıkça hazineye getirdiği yük de katlandı. Başka bir deyimle halkın cebinden çıkan paranın, zengin bir azınlığın cebine gitmesi servet transferleri tartışmalarını da beraberinde getirdi. Muhalefet "KKM ülke ekonomisine yerleştirilmiş atom bombası, ekonomiyi yutan canavar, hazinede karadelik" olarak nitelendirdi. Ancak eleştirilere aldırış etmeyen AKP iktidarı KKM’den vazgeçmedi.

3- BEŞLİ ÇETE

Cengiz, Limak, Kalyon, Kolin ve Rönesans’ı tarifleyen 5’li çeteyle birlikte iktidar ülkenin kaynaklarını da bir avuç yandaşa peşkeş çekti. Yap-işlet-devret modeliyle 5’li çeteye yaptırılan işlere verilen garanti ödemelerle bu insanlar zengin edilirken halk yoksulluğun pençesinde kıvrandı. CHP Lideri Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz yıl “beşli çete”ye son 18 yılda toplam 203 milyar 700 milyon dolarlık ihale verildiğini söylemişti.

4- YÜK HALKIN SIRTINA

AKP hükümetinin 2024-2026 dönemine ilişkin enflasyon, istihdam, büyüme gibi temel makroekonomik hedeflerinin yer aldığı Orta Vadeli Program (OVP) geçen ay Resmi Gazete'nin mükerrer sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bütçe açığını halktan alınan vergilerle kapatmaya çalışan iktidar, yeni OVP'yle önümüzdeki 3 yıllık dönemde de buna devam edeceğini açıklamış oldu. OVP, hayat pahalılığı nedeniyle ay sonunu zor getiren yurttaşların cebine dokunacak. Bütçe açığını kapatmak için yeni vergiler, tüketimi kısmak için kredi kartına sınır getirilmesi hedefleniyor.

5- İŞSİZLİK

AKP’nin 20 yılı aşkın iktidarı döneminde işsizlik ortalaması yüzde 10’un üzerine çıktı. AKP döneminde yeni işsizlik türleri de toplumun hafızasına yerleşti. "Ümitsiz işsizler" ve "ne eğitimde ne istihdamdaki gençler" işsizliğin AKP döneminde kronikleştiğinin de göstergesi oldu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2023 Temmuz ayına ilişkin İşgücü İstatistiklerini açıkladı. Temmuzda işsizlik oranı yüzde 9,4 seviyesinde gerçekleşti Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre; 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2023 yılı Temmuz ayında bir önceki aya göre 38 bin kişi azalarak 3 milyon 291 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 0,2 puan azalarak yüzde 9,4 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 7,6 iken kadınlarda yüzde 12,9 olarak tahmin edildi.