'Vatan sevgileri Malta sevgisi, bayrak sevgileri gemilere astıkları Malta Bayrağı'

HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, ortaya çıkan Paradise Belgeleri üzerinden hükümete yüklenerek, "Halkın karşısına vatansever diye çıkıyorlar. Onların vatan sevgisi Malta sevgisi, bayrak sevgisi de o gemilere astıkları Malta Bayrağı olduğunu görüyoruz" dedi.

Mezopotamya Ajansının haberine göre, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, partisinin haftalık grup toplantısında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kemalbay, ilk olarak Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinde 12 yıl önce bombalan Umut Kitapevi’nin ve dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın "iyi çocuklar" dediği askerlerin yargılanmasının engellenmek istendiğini söyledi.

'ASKERİ YÖNETİM BİLE BU KADARINI BAŞARAMAMIŞTI'

Dün Yükseköğretim Kurumu’nun (YÖK) kuruluş yıldönümü olduğunu hatırlatan Kemalbay, "2002 yılından beri vesayetle mücadele edeceğim diye iktidara gelen ama bütün vesayet kurumlarını ele geçiren YÖK, yasakların hüküm sürdüğü bir kurum haline dönüştü. YÖK’ün uygulamaları AKP döneminde arşa kadar yükseldi. Bilimsel üretim tavsiye eden hocalara şeytan ayetleri tavsiye etmekten başka bir şey gelmedi. Üniversitelerin geldiği hal bu. 6 Kasım 1981’de üniversiteleri kontrol altına alan askeri yönetim bile bu kadarını başaramamıştı. Bugün bilimsel eğitimin tasfiyesi, akademisyenlerin OHAL ve KHK eliyle üniversitelerden uzaklaştırılmasıyla oluyor. Üniversitelerde bilimsel bir eğitimden söz etmek mümkün değil" diye konuştu.

‘İKTİDAR ÇOCUKLARI DÜŞÜNMÜYOR’

AKP döneminde eğitim sisteminin sıklıkla değiştirilmesini ve son olarak TEOG sınavının kaldırılmasıyla getirilen yeni sistemi de eleştiren Kemalbay, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Eğitim sistemi tam bir çöküşte. Bugüne kadar AKP-Saray iktidarının sistem değişikliği adı altında yaptıkları her defasında iflas etti. 2 ay önce bir sabah kalkıp 'EOG’u kaldırıyorum' diyen AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın bu sözünden sonra tüm bakanlar yerine ne koyacaklarını bilmedikleri halde TEOG’un kaldırılmasının ne kadar önemli bir şey olduğunu anlatıyorlardı. Şimdi yavaş yavaş yerine ne koyacakları ortaya çıkıyor. Meğer 2 aydır bizlere yalan söylüyorlarmış. Sınav sistemini kaldırırken, söyledikleri gerekçelerin aksine, çocukları daha çok stres altına sokacak bir sınav sistemini uygulayacaklar. Milli Eğitim Bakanının kendisini savunma şekli, artık bu sınavlarda yüzde 10 öğrenci yerleştirilecek, yüzde 90 öğrenci ise mahallesindeki okullara gidecek, diyor. ‘Nitelikli öğrenciler nitelikli okullara gidecek, niteliksiz öğrenciler de diğer okullara.' Dünyanın hiçbir yerinde bu kadar eğitimde fırsat eşitsizliğini normalleştirmiş, içselleştirmiş bir bakan daha yoktur. Türkiye'nin utanç kaynağı olacak cümleler sarf etmiştir. Kimse çocuğunun niteliksiz okullara gitmesini istemeyecektir. Eğitim sisteminin bu kadar garabet dolu bir duruma düşmesi, eğitim sistemi gibi bir derdi olmayan, çocukların geleceğini düşünmek gibi olmayan bir iktidardan kaynaklıdır. İktidarın bütün meselesi aslında nasıl kendi oy depomu güçlendiririm, nasıl AKP’yi büyütebilir, bekasını kollayabilirimdir. AKP-Saray iktidarı eğitim sektörünü arka bahçe olarak görmektedir."

'ÖRTÜLÜ BİR KRİZ YAŞANIYOR'

"Eğitimde kaş yapayım derken göz çıkaranlar, ekonomide de uçma aşamasındalar" diye devam eden Kemalbay, ekonomin hükümet yetkililerinin bahsettiği gibi iyi bir noktada olmadığını ve aslında örtülü bir kriz yaşandığını ifade etti.

Kemalbay, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunu, zamlardan görüyoruz. Pahalılıktan görüyoruz. İşsizliğin giderek büyümesinden görüyoruz. Fakat bütün bunlar hiç yokmuş gibi her gün çıkıp ‘büyüdük, daha da büyüyoruz’ diyen bir AKP iktidarıyla karşı karşıyayız. Nasıl bir büyüme bu, nasıl bir büyüme ile övünüyorsunuz. Sizler aslında FED ve AB Merkez Bankası’nın iki dudağı arasındaki kararlara bağlısınız. Bu büyüme tamamen borçlara bağlıdır. Yeni doğan çocuklar bile binlerce dolarlık borçla dünyaya geliyor. Sürekli inşaatçı politikalarla, kaynakların yağmalanmasıyla yürüttüğünüz ekonomi politikaları ortadayken nasıl büyüme ile övünebiliyorsunuz. Bu sizin göz boyama operasyonunuzun bir parçasıdır. Bu büyüme, her gün işsizliği, yoksulluğu da büyütüyorsa yandaşlar büyüyor demektir. AKP’den beslenen sermaye kuruluşları büyüyor demektir. AKP-Saray iktidarının itibar harcamaları, 'büyük Türkiye masalının bir parçasıdır. Sarayın her gün yaptığı harcamalar, sadece AKP Genel Başkanı’nın 36 tane baş danışmanı olması, kapılarının önünde yarım trilyonluk araçların beklemesi uçaklar jetler ve tüm şatafat bize Sarayın itibar faturası olarak yansımaktadır. Bakın 100 milyar’a yakın bir bütçe savaş bütçesi olarak planlanıyor. Biz bu bütçeyle, halklarımıza çok büyük şeyler sağlayabiliriz. Ama bunu, barış yolunu tutarak elde edebiliriz. Ekonomiyi düzeltmenin kolay yolu barışın sağlanmasıdır, savaştan vazgeçmektir."

'ONLARIN VATAN SEVGİSİ MALTA SEVGİSİDİR'

Dün gündeme gelen ve Başbakan Binali Yıldırım'ın iki oğlunun şirketinin de geçtiği Paradise Belgeleri’ne ilişkin de konuşan Kemalbay, şöyle devam etti: "Bu belgeler aslında bir vergi cennetinde sermayesini büyütme hikayesini anlatıyor, tüm ülkelerin iktidarları halka doğrudan vergilerle halka vergi vermenin ne kadar kutsal olduğunu anlatarak nutuk çekerken, kendilerinin vergi cennetlerinde sermayelerini katlamaya çalıştıklarını görüyoruz. Burada, Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş’ı analım, çünkü Selahattin Demirtaş bir dönem bunlardan vatan ve bayrak sevgisinin altında pis işler döndüğünü söylemişti. Her gün milliyetçilik yapılıyor, ortaya çıkan belgelerden hükümetin bayrağın altında neleri sakladığını görüyoruz. Bayrak, millet diye tek tek sayarak bu pis işlerin üzerini örtüyorlar. Başbakan diyor ki 'bu normal, benim çocuklarım ticaret yapıyor. Benim dokunulmazlığım var ama çocuklarımın yok' Biz de diyoruz ki hodri meydan, biz araştırma önergesi veriyoruz, siz de destekleyin bizim önergemizi araştıralım. Halkın karşısına da vatansever diye çıkıyorlar. Onların vatan sevgisinin Malta sevgisi olduğunu bayrak sevgisinin de o gemilere astıkları Malta bayrağı olduğunu görüyoruz."

Kemalbay, HDP Eş Genel Başkanları ve milletvekillerinin tutuklandığı 4 Kasım tarihinin yıldönümü vesilesiyle tutuklu milletvekillerinin durumuna bir kez daha dikkat çekerek, HDP Grup Başkanvekili ve Diyarbakır Milletvekili İdris Baluken'in tutuklu bulunduğu Sincan F Tipi Kapalı Cezaevi'nden gönderdiği mesajı okudu.

'HDP'Yİ DAĞITMAK İSTEYENLER LİME LİME DÖKÜLÜYOR'

Kemalbay, "Bir milletvekilimizin cezası daha kesinleşti. Ferhat Encu. Savcılar şöyle bir usulsüzlük yaptılar, kararı temyiz etmek istediler, ama temyiz süreci sonuçlanmadan mahkeme kararı kesinleştirdi. Yeter ki HDP’li milletvekilliği düşsün diye. Hiçbir aldı operasyonu hiçbir, saldırı HDP’yi yolundan geri tutamaz. Barışı, özgürlüğü eşitliği adaleti biz getireceğiz, HDP getirecek. HDP’yi dağıtmak için operasyon yapanlar lime lime dökülüyor. Bakın belediye başkanlarına yaptıklarına. Yerlerine nasıl kayyum atamaları yaptıklarından görüyoruz" diye konuştu.

Kemalbay, sözlerini şöyle tamamladı: "Savaş hiçbir zaman çözüm olmadı. 40 yıldır aynı nakaratı söyleyenler çözümsüzlükle karşı karşıyadır. Bu sorunları çözmeye yetkili olamazlar. Aslında sorun burada iktidar partisinin barışa yüreği olup olmamasıyla ilgilidir. O yüzden her gün savaşa daha çok bütçe, daha çok çatışma, daha çok ötekileştirme diliyle karşı karşıyayız. Tekçilikle ayakta kalmaya çalışıyorlar, tekçilikle AKP ile Ergenekon’la birbirlerine sarılıp ayakta kalmaya çalışıyorlar. Yolun sonuna geldiniz. Bu coğrafyaya barışı biz armağan edeceğiz. Sayın Öcalan bunu 2012-13’te gösterdi. Onu tecride almak savaş politikanızın göstergesidir. Savaşı değil barışı savunun. Bu ülke ancak böyle düze çıkabilir. Barışı da bu ülkeye HDP getirecek, buna sözümüz var."