Ormanlar yanarken devletin müdahalesi yetersiz kalınca, ‘yangına bir kova su dökmek’ deyimi deyim olmaktan çıktı. Halk yaralarını dayanışmayla sarmaya çalışıyor. Kimi erzak ve buz taşıyor, kimi çukur açıyor.

‘Yangına bir kova su’ deyimi gerçek oldu

Meral DANYILDIZ

Ülkenin dört bir yanında orman yangınları sürerken devletin kendilerini yalnız bıraktığını belirten yurttaşlar çözümü yine dayanışmada arıyor. Ormanlık alanda çıkan yangınların söndürülmesi ve yerleşim yerlerine inmemesi için yangın söndürme çalışmalarına katılanlar, canları pahasına alevlerle mücadele ediyor. Bazı yurttaşlar belediyeye buz, erzak taşırken eczacılar ücretsiz ilaç gönderiyor, çiftçiler alevlerin tehdit ettiği yerlere kepçelerle çukur açıyor.


Muğla Köyceğiz’de yaşayan Fazlı İlhan, yardımların Yayla’da toplandığını belirterek, bölgedeki dayanışmayı şu sözlerle anlattı:

“Şu anda sosyal medyada desteğe ihtiyaç varsa ‘yirmi kişi lazım’ vesaire diye durum paylaşılıyor. Mesela herhangi birisi yangın bölgesine gittiğini sosyal medyada paylaşıyor, ‘gelmek isteyen gelsin’ diyor. Su, çapa, kürek yardımı için numara paylaşımları oluyor. Köyceğizliler olarak özellikle sular ve erzakların soğuk tutulması için buz dayanışması gerçekleştiriyoruz. Sürekli belediyeye halkımız buz götürüyor. Belediyemiz de bunları yardımların toplandığı yere getiriyor. Üst taraflara, dağ bölgelerine belediye yardımıyla gönderiliyor. Eczaneler ücretsiz şekilde yardım ediyor. Sürekli ilaç gönderiyorlar. Sargı bezleri, yanık kremleri… “

YARALARIMIZI KENDİMİZ SARIYORUZ

Akaryakıt sahiplerinin de mücadeleye destek olmak adına ücretsiz şekilde yakıt desteği sunduğunu belirten İlhan, “Çiftçilerimizin ilaç makineleri var. Onlar sürekli yangın bölgelerinde kendi imkânlarıyla kepçelerle büyük çukurlar açıyorlar. Naylon serip bir havuz oluşturuyorlar. İlaç tankerleriyle dolduruyorlar o çukurları. İtfaiye de oradan su alıp rahatlıkla çalışabiliyor” dedi.

Kendilerinin de evlerinden yiyecek içecek götürdüğünü belirten İlhan, “Binlerce su, bisküvi, sandviç var. Karpuzdan ayrana kadar gıdamız var. Şu anda devletten gelebilecek tek şey helikopter ve uçak yardımı. Devletin sarması gereken yaraları biz kendimiz sarıyoruz” şeklinde konuştu.

DEVLETİN YAPMASI GEREKİRKEN...

Bodrum Marmaris’te yaşayan Emre Poyraz ise devletin yapması gerekeni halkın yaptığını vurguladı. Belediyeler ve kendi aralarındaki duyurularla hareket ettiklerini dile getiren Poyraz, bütün esnafın mücadeleye katıldığını da sözlerine ekledi. Poyraz, şunları söyledi:

“Ben İçmeler’de oturuyorum, yangın başladığında biz dumanlarını görüyorduk. Ben sosyal medyada bas bas ‘Alevler İçmeler’e geliyor’ diye bağırıyordum. Sadece bir tane helikopter vardı. Şu anda herkes birlik olmuş durumda. Hele karadan müdahale edileceği zaman tamamen halkın desteğini alıyorlar. Belediyenin böcek ilaçlama ekipleri dahi müdahaleye geldi. Biz de onların yanındaydık. Tamamen kendi inisiyatiflerini kullandılar.”

Bölge sakinlerinin pil, yanmaz ayakkabı, kazma, kürek, tırmık, beyaz fener gibi ihtiyaçlarının olduğunu kaydeden Poyraz, bunları da kendi imkânlarıyla elde ettiklerinin altını çizdi. Yurttaşların soğutma çalışması da yaptığını belirten Poyraz, “Havadan müdahale yangını söndürse de soğutma çalışması sırasında uçaklar başka bölgelere gidiyor. Halk gidip soğutma yapıyor. Elimize kürek alıyoruz, su alıyoruz, tüten yerler oluyor mesela. O tüten yerleri bir şekilde alevden uzak tutmaya çalışıyoruz. Mesela çam ağacının etrafında kozalaklar varsa ve tutuştuysa, ağacın yapraklarını uzakta tutuyoruz” dedi.