Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adayı Mansur Yavaş, Çorum mitinginde "İktidara gelirken söz vermişlerdi varlıkta eşitlik olacaktı. Siz kendiniz lüks yaşıyorsunuz ama bu fakir halkın hayallerini çaldınız. Nereden nereye geldiniz. Siz paranın esiri oldunuz bu bir gerçektir" tepkisi gösterdi.

Kaynak: Haber Merkezi
Yavaş: Siz kendiniz lüks yaşıyorsunuz ama bu halkın hayallerini çaldınız

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adayı ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, seçim çalışmaları kapsamında Çorum'da halka hitap etti.

Konuşmasında iktidarı eleştiren Yavaş, "İktidara gelirken söz vermişlerdi varlıkta eşitlik olacaktı. Siz kendiniz lüks yaşıyorsunuz ama bu fakir halkın hayallerini çaldınız. Gençlerden birisi itiraz ettiği zaman hemen hakaret ediyorsunuz. Doktorlara nankör diyorsunuz. Nereden nereye geldiniz. Siz paranın esiri oldunuz bu bir gerçektir" ifadelerini kullandı.

Yavaş, Adalet Bakanı ve AKP milletvekili adayı Bekir Bozdağ'ın "Ya şampanya patlatıp kutlayanlar olacak ya da alnını şükür için secdeye koyup Rabb'ine hamdedenler olacak" sözlerine tepki gösterdi. Yavaş, "Sana ne nasıl kutlarsa kutlar sana mı soracak?" dedi.

"21 YILDIR AYNI ŞEYLERİ ANLATIYORLAR"

Yavaş'ın açıklamaları şöyle:

"Biz iktidarda kalmak için gerekirse papaz cübbesi giyeriz dediler mi? Dediler. Şu an Sisi ile görüşmeye başladılar. Bunların milliyetçiliği de muhafazakarlığı da mevsimlik. Bağıra bağıra İstiklal Marşı söyleyenleri bile teröristlerle işbirliği olarak hain ilan ediyorlar. Artık seçime giderken bunları görüyoruz. 21 yıldır Çorum hep aynı yere oy verdi. Karşılığını aldı mı? 21 yıldır aynı şeyleri dinlemiyor musunuz? Seçim zamanı gelmiş biri yine söz vermiş. Artık boş laflara kanmayın. Buraya turist gelmesinin birinci yolu buraya havalimanı gelmesidir. Çorum'un nasıl kalkındığını göreceksiniz. Korkurtarak oy istemeye devam ediyorlar. 

Ülkemiz mülteci deposu oldu, sınırlarımız delik deşik. Giren çıkan belli değil ülkemize. Uyuşturucu 10 yaşa inmiş. Öğrenciler okuyor iş bulamıyor. Ev sahibi kiracı birbirine giriyor. Esnaf sattığı malı yerine koyamıyor. Hükümetin konrtolü elinden kaçıyor. Bununla ilgili hiçbir şey ellerinde yok, yapacağız edeceğiz. Gençlere internet vereceğiz diyor seçimi kazanırsa. Bu kardeşiniz pandemide 40 bin tane öğrenciye 10'ar GB internet verdim. Siz vaat makamında değilsiniz icraat makamındasınız. Bunların konuşulmasını istemiyorlar. Siz öyle bir siyasete alet ediyorsunuz ki bunları sanki kendi babanızın parasıymış gibi şunu yaptık bunu yaptık... Onların hepsinde sizlerin parası var, sizlerin vergisi var. Öyle bir siyaseti alet ediyorlar ki kendileri gidince sanki götürüp partilerinin müzesine koyacaklar. Çok daha iyilerini yapacağız. Bir ülke şununla övünür biz en iyi silahları savunma araçlarımızı yaptık ama bu arada da halkımızı aç koymadık. İnsanlar istediğini alamıyor, pahalılık enflasyon var. Siz ne yaparsanız halkınızı zengin etmediğiniz takdirde, halkınızın normal ihtiyaçlarını gideremez hale getirdiğinizde bunların hepsi boş.

"ADI RÜŞVET İDDİLARINA KARIŞTI, ELÇİ YAPTILAR"

Bir bakan diyor ki, siz 14 Mayıs'tan sonra seçimi kazanınca şampanya ile kutlayanları mı seçeceksiniz yoksa secdede şükür namazı kılanları mı. Sana ne nasıl kutlarsa kutlar sana mı soracak? Şampanya diyince bana bir gülme geldi. Bunların bir bakanı var hani cuma günü bilmediği için Google'a girip oradan bir ayet bulup salladığını söyleyen. O bakanın uçakta bir fotoğrafı var, kocaman şampanya şişesini devirmiş yanına da güzelce sızmış. Adı rüşvet iddialarına karıştı. Bu sayın bakan tek kelime etti mi? Çek Cumhuriyeti'ne elçi yaptılar. Bunların muhafazakarlığı da milliyetçiliği de böyledir. Her türlüsünü ayaklar altına alırlar zamanı gelince de başımızın üstü derler.

Kendisi gibi düşünmeyenler teröristle işbirliği yapıyor... Soylu değil miydi dağdakilerin hepsini hallettik. Ne oldu da bu kadar 65 milyon seçmenin 35-40 milyonu terörizmle işbirliği ile suçluyorsunuz. Siz sıfır terörle aldınız iktidarı. 21 yılda bitiremediyseniz bu sizin suçunuz.

"ÖCALAN'I BİR ALLAH'IN KULU ÇIKARAMAZ"

Şimdi bir hakim göndermişler İmralı'ya, bize destek olun diye. Siz kimi suçluyorsunuz. Dün de Mardin eski belediye başkanı Ahmet Türk İmralı'ya heyet gitti diye açıkladı. O zaman teröristlerle işbirliği yapan kim kardeşim! Ben iddia ediyorum Abdullah Öcalan'ı hapisten bir Allah'ın kulu çıkaramaz. 360 oy lazım af çıkması için. Affedilmesi lazım ancak. Ankara'nın içinde üç tane Müslüman'ı domuz bağıyla öldürüp betone gömen Hizbullahçıyı 71 yaşında HÜDAPAR ile işbirliği yapınca Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile tahliye ettiler. Bu durumun zamanı manidar. 90 yaşındaki generalleri de kocamadı diye hapiste tutuyorsunuz. Ne Kandil'deki teröristlerin ne Kandil'in uzantısı olan HDP'nin bazı yöneticileri var, onların sözleri kendi tabanına yönelik ve asla ve asla Türk milletinin kabullenmeyeceği sözlerdir, reddediyoruz. Onların üzerinden bizlere saldırmayın. Daha iki gün önce internete düştü 'Bu coğrafyada sınırlar suni sınırlardır, bu sınırlar kaldırılacak büyük Kürdistan kurulacak' diyen HÜDAPAR'ın Genel Başkanı değil mi. Kimlerle işbirliği yapıyorsunuz. Lafa geldiği zaman o bizden değil diyorlar. Onu bile reddediyorlar.

"FAKİR HALKIN HAYALLERİNİ ÇALDINIZ"

Buradaki olay şu. Ekonomi konuşulmasın, kadınların gençlerin talepleri konuşulmasın... Yapsalardı şlimdiye kadar hükümeti düzeltirlerdi. İş başına gelirken bir lokma bir hırka bizim dünya malında gözümüz yok dediler. Yoksulluğu yasakları kaldıracağız dediler. Şimdi şöyle bir bakın 21 yıl önce iktidar partisinde yönetici olanlar aynı evlerde mi oturuyor? Çocukları daha lüks mü yaşıyor herkes gibi mi... İktidara gelirken söz vermişlerdi varlıkta eşitlik olacaktı. Siz kendiniz lüks yaşıyorsunuz ama bu fakir halkın hayallerini çaldınız. Gençlerden birisi itiraz ettiği zaman hemen hakaret ediyorsunuz. Doktorlara nankör diyorsunuz. Nereden nereye geldiniz. Siz paranın esiri oldunuz bu bir gerçektir.

Gençlerden bir tanesinin talebi olduğu zaman hemen bizim partinin dayıları tepesine çöküyor. Çıkar telefonu diyor. Kaç liralık telefon kullanıyorsun iş beğenmiyorsun diyor. Emeğinin karşılığını alamıyor bu gençler. Ama ekonomi kötü bu iktidarın üzerine hiçbir şey yapışmıyor. Bu ayın teröristleri de kasaplar. Keşke varlıkta eşitlik yapsaydınız.

Eğer Ankara da şimdi attıkları boş laflar gibi bunlara inansaydı, ne olacaktı biliyor musunuz. Beyefendi'nin (Melih Gökçek) oğlu futbol kulübüyle ilgilenmeye devam edecekti. Bir diğeri  Ankara halkının parasıyla kurulan televizyonda fitne saçmaya devam ediyor. 100 kadar yolsuzluk dosyası verdik. Bunlar bu düzenin değişmesini istemewdikleri için bu karaları atıyorlar. Artık liyakatsızlık, torpil bitiyor. Herkes hakettiğini alacak, herkes eşit olacak, çılgın projelere para ayrılmayacak. Bu nedenle diyorum ki nasıl Ankara ve diğer Millet İttifakı'nın belediyeleri değiştiyse daha güzel olduysa, yönetim değişirse Türkiye daha güzel olacak. Yeter artık, yeter. Bu ülkenin fakir çocukları da her şeyin en iyisini hakediyor. İtilip kakılmayı haketmiyor. Değiştirmezseniz görmezsiniz.

Soylu'nun bir demecini gördüm. 'Bunlar iktidarı değiştirmek, Erdoğan'ı değiştirmek istiyorlar bu yüzden tepiniyorlar.' Ya şimdi seçime niye giriyoruz... Mevcudu değiştirmek için girilir, bundan daha tabii bir şey var mı? Bunun neresi darbe. Onunla da ilgili bir sürü iddia var. Onun için en fazla bağıran, çağıran, hakaret eden kendisi. Zamanında Zekeriya Öz'ü öven, MHP içn bu parti luzumsuz kapatılsın diyen, Tayyip Erdoğan'a o kadar hakaret eden, açılım döneminde de bu adamlar Meclis'e girmesi gerekir diyen kişi birden bire değişti farklı birisi oldu ona buna hakaret ediyor. Sen şu anda milletvekili adayısın İçişleri Bakanlığı olarak bu milletin huzurundan sorumlusun, kalkıp bu şekilde trolluk yapamazsın. Bu devrin bitmesi lazım."