Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Dr. Murat Dizbay, dünyada yeni bir kuş gribi salgınının kaçınılmaz olduğunu ve bunun yakın bir zamanda ortaya çıkacağı

ÖZLEM ZORCAN ANKARA / Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Dr. Murat Dizbay, dünyada yeni bir kuş gribi salgınının kaçınılmaz olduğunu ve bunun yakın bir zamanda ortaya çıkacağının düşünüldüğünü belirtti. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından düzenlenen "Grip ve Kuş Gribi" konulu sempozyumda olası kuş gribi salgınını ve alınacak önlemler masaya yatırıldı. Sempozyumda konuşan infeksiyon hastalıkları uzmanı Dr. Murat Dizbay, 1968 yılında yaşanan Hong Kong gribinde yaklaşık 1 milyon ölümün olduğunu hatırlatarak, "dünyada son salgından bu yana 37 yıl geçmiştir ve yeni bir salgın kaçınılmazdır" dedi. Kuş gribi olarak bilinen Avian İnf-luenza hastalığının solunum yolu veya dışkı ile yayıldığını belirten Dizbay, şunları kaydetti:

"Suda 22 derecede 4 gün, 0 derecede 30 gün yaşayabilen virüs, hava yolu ile birkaç kilometre yayılabilir. Ev hanımları ellerini sık sık yıkamaya mutlaka dikkat etmeliler. Salgın, virüsün insandan insana kolaylıkla geçmesi halinde söz konusu olacaktır."

"8 GÜNDE ÖLDÜRÜR"
Türkiye'de 2 hafta içinde 4'ü ölümlü 21 vakanın görüldüğünü ifade eden Dizbay, "Kuş gribi infeksiyon hızındaki artışın Güneydoğu Asya'dan farklı olduğu anlaşıImaktadır.Yapılan analizlerde, virüsün genetik yapısının mutasyonlarla değişmekte olduğu ve insanda infeksiyon oluşturmaya daha uygun olduğu gözlenmiştir. Olası bir salgına yönelik hazırlıklar yapılmaktadır" dedi.

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Prof Dr. Fatma Ulutan, soğuk algınlığı ile kuş gribi ayrımının iyi yapılması, boşu boşuna endişe yaşanmaması gerektiğini söyledi. Ateş, öksürük, yoğun halsizlik, iştahsızlık ve güçsüzlük gibi bulguların önemli olduğunu söyleyen Ulutan, belirtilerle hasta kaybı arasındaki zamanın 8 gün olduğunu ifade etti.

ÇOK HIZLI OLMALIYIZ
Doç. Dr. Kenan Hızel ise, çoğu olguda 48 saatte organ yetmezliğinin geliştiğini bu nedenle çok hızlı olmanın bir zorunluluk olduğunu bildirdi. Korunma için aşı olmanın önemli olduğuna vurgu yapan Hızel şöyle konuştu: "Kronik akciğer sorunu olanların, 65 yaş üzeri insanların, sağlık personelinin ve itlaf ekibinde çalışanların inaktive aşı olması gerekiyor. Bu aşının koruma süresi iki haftada başlayıp 6 ay sürüyor ve yüzde 80 etken bir aşı. Canlı aşı ise, yüzde 85 etkin ancak kronik hastalığı olanlara ve yaşlılara önerilmiyor. Ayrıca, inaktive aşının hazırlanması 6 ay sürüyor ve ek aşı üretmek zorundayız."

Her iki tür aşının da yumurtadan üretilmesi nedeniyle, alerjisi olanların dikkat etmesi gerektiğini belirten Hızel, önlemler arasında şunları da saydı: Hasta tek kişilik odada kalmalı, en azından yataklar arasında 1 metre mesafe olmalı, hasta evi ve çamaşırları dezenfekte edilmeli.

AB'ye göre Türkiye başarılı bir sınav verdi
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Sağlık ve Tüketicinin Korunmasından Sorumlu Komiseri Markus Kyprianou, Sağlık Bakanı Recep Ak-dağ ile görüşerek, Türkiye'nin kuş gribi ile ilgili çalışmalarını değerlendirdi. Türkiye'nin kuş gribi ile mücadelede önemli ve başarılı bir sınav verdiğini iddia eden Kyprianou, "AB Komisyo-nu'nun Türkiye'ye yardımı 8,5 milyon avro olacak" dedi.

Avrupa Birliği Komisyonu'nun sağlık işleri yetkilisi Markus Kyprianou ve beraberindeki heyet, Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ı ziyaret etti. ikili görüşmenin ardından Sağlık Bakanlığı'nda ortak bir basın toplantısı düzenledi. Türkiye'nin kuş gribi sürecinde şeffaf bir yönetim sergilediğini belirten Kyprianou, işbirliğinin önemine dikkat çekti.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ ise hükümetin kuş gribi sürecinde vatandaştan hiçbir gelişmeyi saklamayarak şeffaf bir politika izlediğini savundu. Akdağ "AB'de Türkiye'nin kuş gribinde-ki müdahalesini başarılı olarak değerlendiriyor. Böylesine önemli bir meselede yerinde ve zamanında müdahale etmek ve bilgi sunmak önemliydi. Biz de bunu yerine getirmeye çalıştık. Risk yönetiminin önemli olduğunun bilincindeyiz. AB Komisyonu ile işbirliğini sürdürmeye devam edeceğiz" dedi.

Akdağ, bazı ülkelerde zaman zaman Türkiye'ye yönelik seyahat kısıtlaması sözünün telaffuz edilmesinden duydukları rahatsızlığı dile getirerek " Ama bu noktada AB Komisyonu hiçbir kısıtlamanın söz konusu olmadığını ifade ederek, sorun yaşanmasını önledi. Bizler önemli dersler çıkardık. Ortak çalışmalarla bu tecrübemizi arttırmaya çalışacağız. AB ülkelerinin de bizim yaşadığımız bu tecrübeden yararlanabileceğini düşünüyoruz. Karşılıklı olarak işbirliğini arttırma kararındayız" dedi.

'ŞEFFAF VE SÜRATLİ'
Markus Kyprianou'da Türkiye'nin olaya süratle müdahale ettiğini belirtti. Kyprianou, kuş gribi konusunda, Komisyonun Türkiye'ye 8,5 milyon avro vereceğini söyledi ve şunları kaydetti:

"Türk Hükümeti'nin hızlı müdahalesinden dolayı memnunuz. Şeffaf bir politika yürüttüler. Olayın en başından bu yana Komisyon'daki uzmanlar bu sürece katıldı. İşbirliği yine önemli bir başarı sağladı. Bu sadece Türkiye için değil, Dünya için de büyük bir tehlike. Durum şu anda Türkiye'de kontrol altına alındı. Ancak bu virüs dolaştıkça kendimizi güvende hissedemeyiz ve önlemleri azaltamayız. Hazırlıklı olunması gerekiyor"

Türkiye'nin edindiği bu kötü tecrübenin, hastalığın anlaşılması için önemli bir fırsat olduğuna değinen Markus Kyprianou " Türkiye acı bir tecrübe yaşadı. Çocuklar öldü. Ancak bu kötü tecrübeden bir fırsat çıkarmalıyız. Hiç bilmediğimiz bir hastalığı öğrendik, bu aslında önemli bir fırsat. Daha dikkatli ve özenli olmamız için iyi bir fırsat" dedi. Birgün Ankara