Aaron Bushnell’in eylemi, ABD’de derinlemesine değişen bilincin bir göstergesi, yansıması, işaretidir.

Aaron Bushnell’in kendini feda edişi: "ABD’de derin bir bilinç değişiminin göstergesi"

Peoples Dispatch*

25 Şubat Pazar günü, Aaron Bushnell, askerlik hizmeti sürerken, parçası olduğu ordunun eylemlerini protesto etmek için kendini feda eden ilk Amerikan askeri olarak tarihe geçti. Washington’da İsrail büyükelçiliği önünde yaptığı canlı yayın kaydında, “Uç gibi gözüken bir protesto eylemine girişeceğim” demişti. “Ancak, Filistin’de sömürgecilerin elinde insanların çektiği acılarla karşılaştırınca, bu eylem hiç de aşırı değil. Egemen sınıfımızın, normal olduğuna karar verdiği şey bu.” Bu sözlerin ardından Bushnell kendini ateşe verdi. Eylemin ardından kaldırıldığı hastanede, aldığı yaralar ölümünü getirdi. Amerikan Hava Kuvvetlerinin Bilgi İşlem departmanında çalışan Bushnell, bu son eyleminden önce Facebook’ta şunları yazmıştı: 

“Çoğumuz, kendimize ‘Kölelik zamanında yaşasam ne yapardım? Jim Crow yasaları döneminde? Ya da Apartheid rejiminde? Ülkem soykırım yapıyor olsa ben ne yapardım?’ gibi sorular soruyoruz. Yanıt ise ne yapacaktıysak şu an yapmakta olduğumuzdur. Tam olarak şimdi.” 

ABD’de bulunan antiemperyalist, Filistin ile dayanışma içerisindeki örgütlenmeler Bushnell’in anısına açıklamalarda bulundu. 

“Savaş ve ırkçılık karşıtı ANSWER Koalisyonu Yöneticisi Brian Becker, 26 Şubat’ta yayınladığı açıklamasında; “Bu, kendisini temsil ettiği iddia edilen hükümetin eylemlerine öfkelenen bir Amerikan ordusu mensubu tarafından gerçekleştirilmiş bir şahadet eylemi.  

Aaron Bushnell’in eylemi, ABD’de derinlemesine değişen bilincin bir göstergesi, yansıması, işaretidir. İsrail apartheid hükümeti acı bir şekilde, hakikate dayanan bir anlatıyı açığa vurdu: Filistin halkı yerinden etme, etnik temizlik, her türden şiddet ve şimdi de soykırımcı bir katliam serisine maruz kalıyor. ABD’de ve dünyanın her yerinde insanlar dehşete düşmüş bir şekilde, Filistin’e destek için farklı cephelerde örgütleniyor.” 

Filistin Gençlik Hareketi ayrıca bir açıklama yayınlayarak, Bushnell’in eylemi ile verdiği mesajın altını çizdi. “Erdemli bir davaya destek olmak için bir insanın yapabileceği en uç fedakarlıkta bulunarak Aaron, ABD’deki ve dünyadaki milyonlar adına, her yerde vicdan sahibi insanların gözler önünde Filistinlilere karşı yürütülen soykırımın suç ortağı olmayı son nefesine kadar reddedeceği mesajını verdi.” 

Açıklama, “Aaron’un sözleri ve son eylemi, bizim vicdanımızda parlayacak bir ateş olsun, bizi ilerletsin, kurtuluş gününe kadar özgür bir Filistin için mücadele etmeyi sürdürme gücümüz olsun. 

Irak savaşı gazisi Mike Prysner, Bushnell’in hatırasına dair yazdığı anma yazısında, birçok Amerikan ordusu mensubunun, “cinayet kurumunun parçası olmaktan” dolayı yaşadığı vicdani krize değindi.  

“İsrail’in barbarlığının yarattığı azap, vicdanı olan herkes için bir imtihana dönüştü. Hepimiz, aylar boyu öfke ve umutsuzluk duygularıyla çalkalandık… Fakat Bushnell için bu aynı zamanda bu azabı yaratan silahları ikame eden kurumun üniformasını giymek… soykırıma taktik ve stratejik destekte bulunmak demekti. Yalnız bu değil, aynı zamanda öldürmeye de ortak olmaktı: Yemen, Irak ve Suriye’de öldürmek için hiçbir sebebimiz olmadığı insanlara hava saldırısında bulunmak. 

Bushnell basit gerçeği görmüştü: Tüm olanların suç ortağıydı. Bu hakikat onu öldürdü. Pentagon subayları öldürdü. Joe Biden ve Amerikan kongresi öldürdü.” 

Prysner yazısında ayrıca asker ve gazilerin, savaş karşıtı örgütlenmelerdeki tarihsel rolünü de hatırlatarak, ordu mensuplarına ve gazilere ABD’nin, İsrail’in soykırımındaki suç ortaklığını protesto etmeye, bunun parçası olmaya itiraz etmeye çağırdı. 

Google ve Amazon çalışanlarının, şirketlerin İsrail hükümeti ve ordusu ile anlaşmalarına karşı örgütlenen Apartheid’e Teknoloji Yok kampanyası, Bushnell gibi teknoloji sektöründe çalışanların rolünün altını çizen ve soykırıma karşı çıkan bir açıklama yayınladı: “Operasyonlar giderek yapay zekâ temelli bir hale dönüştükçe, ABD silahlı kuvvetlerinden İsrail’e binlerce teknisyen gönderiliyor. Bu operasyonların ayrıca Amazon ve Google gibi teknoloji şirketleri tarafından güçlendirilmesi ile İsrail ordusu dünyanın ilk yapay zekâ temelli soykırımını gerçekleştiriyor.” Kampanya, vicdanlı teknisyenleri harekete katılmaya ve soykırıma ortak olmamaya çağırıyor. 

Filistin destekçisi ve savaş karşıtı gruplar, Bushnell’in anısına birçok Amerikan kentinde gece nöbetleri gerçekleştirdi. Washington’da gerçekleştirilen nöbet, Bushnell’in eylem yaptığı İsrail Büyükelçiliği önündeydi. 

Filistin Halk Kurtuluş Cephesi, Bushnell’in eylemine dair, “Amerikan halkı içinde, hükümetlerinin Gazze şeridindeki siyonist soykırım savaşına dahline duyulan öfkenin tasdiki” yorumu yapıldı. Ayrıca Filistin davasının, özellikle Amerikan çevrelerinde giderek daha fazla küresel vicdan ile buluştuğunu ve Siyonist varlığın vahşi emperyalizmin elindeki ucuz bir sömürge aracı olduğu hakikatini gözler önüne sürdüğünü vurguladı.  

Birçokları ayrıca İsrail’in 2003’te Amerikan vatandaşı Rachel Corrie’nin, bir buldozerin Filistinlilerin evini yıkmaya çalışırken öldürülmesini hatırladı. 

Busnell’in canlı yayınında, kendisini aktif bir ordu mensubu olarak tanıttıktan sonra, “Soykırıma ortak olmayacağım” demişti. ABD’de yaşayan, Filistin için 7 Ekim’den beri sokakta olan insanlar, aynı sonuca varıyor.  

*Yazı peoplesdispatch.org’dan kısaltılarak çevrilmiştir. 

Çeviren: Yusuf Tuna Koç.