Kimin umurunda, ama bize dert ya, onun içindir ki duyurulur: yeni bir tiyatro kuruldu Kadıköy’de, yine de!..

Kimin umurunda, ama bize dert ya, onun içindir ki duyurulur: yeni bir tiyatro kuruldu Kadıköy’de, yine de!  Adı AK’la Kara Tiyatro! Önceden de var olan, bilinesi bir kurum bu AK’la Kara, yıllardır “seslendirme” yapan. Yöneticileri Savaş Özdural ve Kerem Kobanbay;  ikisi de aynı zamanda tiyatro okulu bitirmiş, oyuncu kişiler. Ve bakınız ki siz şu çılgınlığa; hem de bu dönemde, yok ekonomik kriz yok bilmem ne demeden sanatçı kimlikleriyle, özetle, bunca zorluklar içinde “salon yapalım, tiyatro yapalım!” diye çıkıverdiler ortalığa. Ne ki gerçekte Savaş yıllardır ırak kaldığı tiyatroya geçen yıl Bizim Tiyatro’da Hamxlet’le dönüş yapmış ve başarılı bir başkan (Claudius) yorumlamıştı. Belli ki bu yaşanan süreç, sanatsal üretimde bulunmak isteğine daha bir ivme kazanmasına neden olmuş  Ak’la Kara Tiyatro’nun kurulmasına sanki biraz daha ön ayak olmuş… Geçen yıldan başlayan bir serüven hani. Bu haberi öğrenince bir gün, sordum: “Savaş, neden bana söylemedin, söz etmedin bu girişimden. Ve ne olup bitiyor, sus pus sen?!”  Yanıt şöyle gelmişti: “Abi, daha önce söylesem, ‘siz bu işe girmeyin sakın’ diyecektin de ondan!”  Doğrudur. Çünkü bilir Savaş; tiyatro işletmeciliği başka bir işe benzemez. Çapı küçüktür de, belaları büyüktür. Bilir, gece bilmem kaç saatte yataktan uyandırıldığınızı: “Boru patladı…” ya da “Şuraları su bastı…” ya da şu bu oldu…”  Her an bir olay çıkıverir karşınıza ve sizi bulur.  Bilirim; bir dönem, günde bilmem kaç kez salt WC’lerin temizliğine bakmam, salonu tüm gün boyu denetleme zorunluluğunda kalmam nedeniyle  sanatsal üretimimizi elde olmaz bir biçimde askıya aldığımızı, oyunumuzu zar zor çıkardığımızı… Kültür ve sanatın, tiyatronun önemsizleştiği böylesi bir dönemde, bir salon açmak için onca yatırım yapmak, delilerin işi… Güzelim bir salon yapmak için bunca uğraş, bunca emek, benim güzel çılgın kardeşlerim, diyeceğim şu ki: yolunuz açık olsun…