AKP hükümetinin büyük sermaye çevrelerinin çıkarlarını korumak konusunda hiçbir sınır ve kural tanımadığını; hak arayan...

AKP hükümetinin büyük sermaye çevrelerinin çıkarlarını korumak konusunda hiçbir sınır ve kural tanımadığını; hak arayan işçiye posta atan başbakanının finans kapitalin talepleri karşısında inanılmaz uysal olduğunu bir kez daha gördük. Şimdi size AKP hükümetinin imza attığı inanılmaz bir teşmil öyküsünü, banka çalışanlarına atılan teşmil kazığını anlatacağım.
Teşmil 2822 Sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu’nda yer alan bir mekanizma; bir işkolunda en çok üyeye sahip sendikanın imzaladığı toplu iş sözleşmesinin işkolundaki diğer işyerlerine uygulanmasına olanak veriyor. Sendikanın başvurusu üzerine, hükümet teşmil kararı alabiliyor. Böylece sendikanın sağlamış olduğu haklar işkolunda diğer çalışanlara da uygulanıyor ve örgütsüz çalışanların da çalışma koşulları ve ücretleri iyileşebiliyor. Teşmil, Avrupa ülkelerinde yaygın bir uygulamaya sahip. O kadar ki, sendikalaşma oranlarının yüzde 30’lar seviyesinde seyrettiği Batı Avrupa ülkelerinde teşmil yoluyla toplu sözleşme kapsamındaki işçi sayısı yüzde 70’lere ulaşabiliyor.
Teşmil yasalarda var olmasına rağmen ülkemizde pek başvurulan bir mekanizma değil. Hükümetler teşmile pek yanaşmıyor. Ancak geçtiğimiz aylarda şaşırtıcı bir gelişme yaşandı. AKP hükümeti, Banka Sigorta İşçileri Sendikası (Basisen) tarafından yapılan başvuru üzerine 29 Nisan 2009 tarihinde Resmi Gazete yayımlanan bir kararnameyle Basisen tarafından imzalanan toplu iş sözleşmesinin Finansbank, Fortis ve Denizbank’a teşmil edilmesine karar verdi. Böylece bu banka çalışanlarının ücret ve sosyal haklarında önemli iyileştirmeler sağlanacaktı. Geçen yıl Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın (TGS) teşmil başvurusunu kabul etmeyen hükümetin bu tutumu şaşırtıcıydı. Yine de teşmil kararı sendikal çevrelerde memnuniyetle karşılandı. Üzerinde yazıldı, çizildi.
Ancak üç banka hükümetin teşmil kararını bir türlü uygulamadı. Teşmil kararnamesinin yayımlandığı tarihte banka çalışanlarının ücretlerine 250 TL zam yapılması zorunlu olmasına rağmen, üç bankanın kılı kıpırdamadı. Hükümet kararnamesine meydan okudular ve uygulamadılar. Basisen Sendikası bu hukuksuzluğa karşı tepki gösterdi ve teşmil kararnamesinin derhal uygulanmasını istedi. Sendika gazetelere verdiği ilanlarla  “T.C. Hükümeti, çağdaş ve demokratik bir karara imza atarak, teşmil uygulamasını kabul etmiştir” diyerek “Finansbank, Fortis ve Denizbank’ın Belçikalı, Hollandalı, Fransız ve Yunan sahipleri yasalarımızı derhal uygulamalıdırlar” çağrısında bulundu. Ancak sonuç alamadı.
Sendikanın bu çağrısı karşısında bankalar kılını kıpırdatmazken, hükümet kararnameyi uygulamayan bankalara karşı hukuksal işlem başlatmak yerine, banka çalışanlarına inanılmaz bir kazık attı. 3 Temmuz 2009'da Resmi Gazete’de yayımlanan yeni bir kararname ile 29 Nisan 2009 tarihli teşmil kararnamesinin ücret, ikramiye yıllık izinler konusundaki maddeleri yürürlükten kaldırıldı. Bir diğer ifadeyle 29 Nisan 2009 tarihinde üç bankanın çalışanlarına verilen aylık 250 TL zam, iki ikramiye ve yıllık ücretli izin artışları daha uygulanmadan geri alınmış oldu.
İşte size sosyal hukuk devleti ve AKP demokrasisi! Hükümet nisan ayı sonunda teşmil kararnamesi yayınlıyor, finans kapital kararnameyi uygulamıyor ve yasalara meydan okuyor ve bu arada muhtemelen hükümetle görüşerek kararnamenin geri çekilmesini istiyor. Sendika teşmil kararnamesinin gereğinin yapılmasını istiyor. Ama T.C. hükümeti iki ay önce attığı 'çağdaş ve demokratik' adımı finans kapitalin talepleri doğrultusunda geri çekiyor.
Bir başbakan düşünün, altında kendi imzası bulunan kararnameyi hiçe sayan finans kapital karşısında ses çıkaramaz ama hak arayan işçiye ne haliniz varsa görün demeye getirir. Bir bakan düşünün, hükümet kararnamesine kâğıt parçası muamelesi yapan finans sermayesi karşısında suskun ama işçilerin sokağa dökülmesini tehlikeli bulur.
Geçtiğimiz hafta bir gece yarısı sermaye örgütlerinin talebi üzerine 'köle işçi' yasasını oldubittiyle Meclis'ten geçiren AKP, birkaç gün sonra altında kendi imzası olan teşmil kararnamesini, finans kapitali küstürmemek için ortadan kaldırdı. Banka çalışanlarına atılan bu teşmil kazığı AKP’nin 'demokrat' ve 'çağdaş' siyasetinin yeni örnekleri olarak çok öğretici. Elbette görmek isteyen gözlere...