AKP, HÜDA PAR’ın çıkışından rahatsız

CHP’nin, 12 askerin öldürülmesinden sonra TBMM’de temsil edilen siyasi partilerin imzasıyla ortak bildiri yayımlama istemine “Hayır” demesiyle Ankara’nın yeni bir krizi oldu. Yerel seçim kampanyasını da “milliyetçilik temelinde ayrıştırma, terörle korkutma” ekseninde sürdüreceği görülen AKP-MHP ortaklığı bu krizi fırsata çevirmek için bildik politikaları sahneye koydu. İktidar temsilcileri başta Erdoğan ve Bahçeli olmak üzere CHP ve DEM Parti’nin iç içe geçmiş, terör destekli iki siyasi oluşum olduğu iddiasıyla propagandaya başladı.

KAMPANYA BAŞLATILDI

Bir anlamda iktidarın yerel seçim kampanyasını başlatmak için fırsat olarak gördüğü bu tartışmalar sırasında beklenildiği gibi CHP ve DEM Parti’yi kriminalize etmeye dönük olaylar da yaşanmaya başlandı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Manisa’da katıldığı cenazede bir grup tarafından sloganlarla protesto edildi. Başka bir cenazede gönderdiği çelenk AKP milletvekililer tarafından parçalandı. DEM Parti’nin Bursa İl Kongresi tehditler nedeniyle iptal edildi. Gerginlik, Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin MHP’nin Grup Toplantısında yaptığı konuşma ile daha da arttı. Bahçeli, tehdit dolu konuşmasında Özgür Özel’in “Sokakta yürüyemeyeceğini” söyledi.

Erdoğan, çözüm süreci, iki HDP’li ismin bakan yapılması, seçimlerde destek sağlamak için Kürt hareketi ile açıktan ya da gizli yapılan tüm görüşmeleri unutturarak siyasi rakiplerini “Kürt hareketiyle ülkeyi bölme temelinde müttefik olmakla” suçlama söylemini dillendirmeye başladı.

Bu tartışmalar arasında cenaze töreni sırasında bir grubun sloganları ile protesto edilen Özgür Özel’e Piyade Sözleşmeli Er Enis Budak’ın ailesinden destek geldi. Aile, cenazede yaşananları “Planlı bir provokasyon” diye niteleyerek “Özgür Bey bizim çocuğumuz” dedi.

GÜNDEM DEĞİŞTİ

Özgür Özel bildiriyi imzalama tavrından taleplerinin karşılanmaması durumunda geri adım atmayacağını söylediği saatlerde başka bir konuşma gündemi farklı noktalara taşıdı.

Erdoğan’ın ve ortaklarının, geçmişteki tüm yaşananlara karşın rakiplerini ülkeyi bölmek istedikleri, terörden yana oldukları tezinin samimi olup olmadığı HÜDA PAR Genel Başkanının TBMM Genel Kurulu’nda yapılan bir konuşma ile teste tabi tutuldu.

14 Mayıs seçimleri öncesi Erdoğan’ın Hizbullah örgütünün uzantısı olduğu iddialarına ve ayrılıkçı görüşlerine karşın Doğu ve Güneydoğu’daki muhafazakar Kürt seçmenlerin oylarını almak için ortaklaştığı HÜDA PAR’ın Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu bütçe görüşmeleri sırasında yaptığı konuşma iktidarın iki yüzlü siyasetini deşifre eder nitelikteydi.

Üstelik Yazıcıoğlu bu konuşmayı tam da MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin “terör yanlısı oldukları, ülkeyi bölmek istedikleri” suçlamasıyla protesto ettiği CHP ve DEM Parti sözcülerinin konuşmalarını dinlememek için TBMM Genel Kurulu’ndan dışarı çıktığı gün yaptı.

Yapıcıoğlu, şunları söyledi: “Biz olumlu ve olumsuz tüm yönleriyle eyalet sistemi, özerklik ve federasyon gibi yönetim modelleri üzerinde serbestçe tartışılabilir diyoruz.’’

CHP’den gelse kıyametin kopacağı bu sözlere iktidar kanadından hiçbir tepki gelmezken, Bahçeli, grup toplantısında konuya değinmedi. İktidardan gelen tepkiler soru üzerine Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un “Bunu kabul etmek mümkün değil. Anayasanın 3’üncü maddesi açık. Bu madde değiştirilemez. Bunun tartışılması söz konusu olamaz’’ sözleriyle sınırlı kaldı.

HÜDA PAR’la ittifak kararı alınmasından sonra AKP içinden gelen itirazların önceki gün TBMM’de yaşananlarla yeniden başladığı kulislerde duyuluyor. “Domuz bağı, mezar odaları, suikastlarla” anılan bir örgütün uzantısı olduğu iddia edilen bu parti ile ortaklığın 14-28 Mayıs seçimlerinde de bir kazanç sağlamadığını ifade eden bazı AKP’liler Saray’ın tepkisine yol açmamak için Meclis kulislerindeki dar gruplarda bu konuyu konuşuyor. Erdoğan’ın seçim öncesi “Yerli ve milli” ilan ederek ortaklaştığı HÜDA PAR’dan aradan geçen süreçte gelen bazı açıklamaların da partilerini sıkıntıya düşürdüğünü anımsatan AKP’liler bu partinin daha önce olduğu gibi bir kez daha uyarılmasını istiyor. Son görüşmelerinde Erdoğan’ın soğuk davrandığı izlenimi verdiği fotoğraflar anınmsatılarak, “Soğuk davranmak yetmez, ciddi bir uyarıda bulunulmazsa oy getirmedikleri gibi bölgede büyük bir hezimetin sebebi olacaklar” görüşleri de ifade ediliyor.

EL Mİ YÜKSELTİYOR

Yapıcıoğlu’nun hem AKP içindeki tartışmaları yeniden ateşleyeceği hem de iktidarın söylemlerinin inandırıcılığını daha da tartışılır hale getirecek bu sözlerinin el yükseltmeye dönük bir manevra olup olmadığını da konuşuluyor.

Ancak muhalefet Erdoğan’ın azalan oylarını arttırmak için etik ilkeleri göz ardı edebileceği, her türlü siyasi ortaklığa girişebileceğini göstermesi açısından gelen bu “siyasi destekten” memnun…