Almanya Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier, Almanya ve Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin 100’üncü yılı kapsamında Türkiye’ye resmi bir ziyaret gerçekleştirdi. Görüştüğü isimlerden biri de CHP Genel Başkanı Özgür Özel’di. Steinmeier, kendisini Almanca konuşarak karşılayan Özel’in dile hakimiyekini ‘mükemmel’ olarak niteledi. Özel, her ne kadar konuşma pratiğini kaybettiğini söylese de, Alman Cumhurbaşkanının övdüğü Almanca bilgisini çok küçük yaşlarda, ilkokuldan hemen sonra girdiği İzmir Bornova Anadolu Lisesi’nde (BAL) edinmişti. 

*** 

Maarif Koleji adıyla tohumu 50’lili yıllarda atılan Anadolu Liseleri’nin öncelikli amacı ülkeye iyi derecede yabancı dil bilen insan kazandırmaktı. 1955’te Türkiye’de 6 Maarif Koleji açıldı. O zamanki adı İzmir Koleji olan Bornova Anadolu Lisesi de onlardan biriydi.

1975 yılında Maarif Kolejleri’nin hepsi Anadolu Lisesi’ne dönüştürüldü ve sayıları artırıldı. Anadolu Liseleri’ne öğrenciler ilkokul sonrası sınavla alınıyordu. Eğitim, dil ağırlıklı 1 yıllık hazırlık sınıfıyla başlayıp, 3 yıl ortaokul ve 3 yıl da lise ile devam edip toplamda 7 yılda tamamlanıyordu. Ücretsiz olmasının yanında, çevre illerden gelen çocuklara yatılı okuma imkânı da sunulmuştu. Bu sayede, Manisa doğumlu Özgür Özel de İzmir’e gelip eğitimini BAL’da tamamlayabilmiş ve bugün kendisine avantaj sağlayan Almanca ve İngilizce’yi küçük yaşta öğrenme fırsatı bulmuştu. 

***

İyi derecede yabancı dil öğretme amacının yanında bilimsel ve laik eğitimi hedefleyen Anadolu Liseleri’ne ilk darbeyi 1997’de 28 Şubat ekibi vurdu. Zorunlu eğitimin 8 yıla çıkarılmasıyla İmam Hatip Liseleri ile birlikte Anadolu Liseleri’nin ortaokul bölümleri kapatıldı. Böylece yabancı dilin en kolay ve hızlı öğrenildiği yaş aralığına denk gelen bu dönemden alınabilecek maksimum verim heba edildi. 4+4+4 eğitim sistemine geçildikten sonra ortaokulların yeniden açılma imkanı doğduysa da bu sadece İmam Hatipler için değerlendirildi. Eğitimin, gözle görülür kötü sonuçları nedeniyle, AKP’nin üzerine en çok kafa yorduğu konu olduğu söylenemez. Uzun vadeli programlama gerektiren bu alan her Bakan değişiminde sil baştan yeniden yapılandırılmaya çalışıldı. Anadolu Liseleri, hem ücretsiz olması hem de eğitim kalitesinin yüksekliği bakımından öğrencilerin en çok gitmek istedikleri okullardı. Mezunların çoğu, eğitimine Türkiye’nin en iyi üniversitelerinde devam edebilme şansı buluyordu. Ancak, AKP’nin eğitim politikaları her geçen yıl kalitenin düşmesine neden oldu. 

***

AKP’nin 2016 yılında Anadolu Liseleri’ni içine alan ‘proje okullar’ hamlesi tartışmalara neden olmuştu. Okullara yapılacak öğretmen atamaları ve yönetici görevlendirmeleri doğrudan Bakanlığa bağlanmış ve seçkin liselerden onlarca öğretmen merkeze çekilmişti. Geçen yıl da ders programında yapılan değişiklikle yabancı dil dersleri azaltılmış ve ikinci yabancı dil dersi hazırlık hariç diğer sınıflarda tamamen kaldırılmıştı. Bunun yerine Din, Ahlak ve Değer grubundaki derslerin sayısı çoğaltılmıştı. Daha iyi bir eğitim ve yabancı dil öğrenmek için yıllarca zorlu bir sınava hazırlanan öğrenci ve veliler duruma tepki göstermişti. Öyle ya, çocuklarının daha çok din dersi almasını tercih edenler için çokça İmam Hatip yok muydu zaten ülkede? 

***

AKP’nin bütün okulları İmam Hatip’e çevirme arzusu sır değil. Sistemde ve müfredatta yapılan her değişiklikte bunun ibareleri görülüyor. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) üzerinde çalıştıkları son müfredat değişikliğine dair taslağı açıkladı. Söz konusu müfredatın 2024-2025 eğitim öğretim yılından itibaren okul öncesi, ilkokul 1’inci, ortaokul 5’inci ve lise 9’uncu sınıflarda kademeli şekilde uygulanmaya başlanacağı belirtildi. Eğitim-Sen yeni müfredat çalışmasını, siyasal ve ideolojik olarak iktidara yakın çevrelerin müdehalesiyle daha da gerici hale getirilerek; donatıldığı dini ve milli referanslarla, bilime ve aydınlanma düşüncesine karşı bir bayrak açma operasyonu olarak yorumladı. Ders kitaplarında bir süredir ‘sadeleştirme’ adı altında bilim, felsefe, tarih ve sanat dersleri hedef alınıyor ve ünitelerdeki ağırlıkları azaltılıyordu. 

MEB, müfredatı ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ başlığıyla duyurdu. Bu, 50’li yıllarda çeşitli yabancı dillerin öğretilmesini amaçlayan ve bilimsel eğitimi öne çıkaran Maarif Koleji projesinin vizyonuyla taban tabana zıt. AKP’nin dünyaya kapanan yüzyılı ile Cumhuriyet’in dünyada açılan yüzyılı arasındaki fark, bugün ülkede tarihi görülmemiş düzeydeki beyin göçünün de sebebi.