İngiltere’de polislerin nefret suçlarını belirlemelerinde yararlandıkları bir rehberde “Anti - Siyonist” olmanın “ırkçılık” olarak kabul edildiğini önceki günkü sayfalarımızda okumuştunuz. Bu basit bir konu gibi değerlendirilebilir ancak pek öyle değil.

Her şeyden önce bu konuları yakından takip edenler, Birleşmiş Milletler’in 1975’te gerçekleştirilen Genel Kurul’unda aslında Siyonizm’i ırkçılık olarak değerlendirdiğini, bunu da 33769 sayılı kararıyla “resmileştirdiğini” bilirler. Dolayısıyla hem Siyonizm hem de ona karşı olmak ırkçılık olamaz. Olmamalı daha doğrusu.

BM’nin söz konusu oturumunda 72 ülke Siyonizm’in bir ırkçılık olduğunu kabul etmişti. Ancak BM 1975 yılında çok yerinde davranarak aldığı Siyonizm’in ırkçı olduğuna ilişkin bu cesur kararının arkasında duramadı. Yani 1991 yılında 4686 sayılı bir başka kararla “Siyonizm ırkçılık’tır saptamasını yürürlükten kaldırdı. Bu büyük “milletler ailesi” saldırgan, Siyonist devlet İsrail’in baskılarına, o dönem Araplarla yaptığı barış görüşmelerini saboteye yönelik şantajlarına boyun eğmiş oldu.

Dolayısıyla, İngiltere’de Siyonizm’e karşı çıkmanın, yani Anti Siyonist olmanın ırkçılık sayılmasına haklı olarak karşı çıkanlar, BM’nin işte bu 1991 tarihli kararına toslayacaklar. Çünkü BM’de artık Siyonizm’i ırkçılık olarak kabul etmiyor. Bu tatsız bir durum olsa da bir sorun değil elbette. Dileyen, ben de onlardan biriyim, Siyonizm’i ırkçılık olarak görmeye devam eder.

Ancak, Siyonizm’i ırkçılık olarak kabul etmemek bir yana Siyonizm’e karşı olmayı bir ırkçılık türü görmek çok tahrik edici, vicdanı zedeleyici bir tutum. Araplara düşmanlığı politika haline getiren, son derece ayrımcı, tek bir millet üstünlüğüne dayalı bir ideoloji olarak Siyonizm’e karşı olmak son derece insani bir tutum oysa. Yahudi düşmanlığı nasıl bir insanlık ayıbıysa, Siyonizm’e tavır almamak da bir insanlık ayıbı.

Siyonizm’e karşı Yahudi aydınlar

İngiliz yetkililer birçoğu halen hayatta bulunan Siyonizm karşıtı Yahudi aydınları, İngiltere sınırları içinde Siyonizm’i ırkçılık olarak gördükleri için tutuklamamalı bu kararı aldıysa eğer. Çünkü hepsi bu birer aydınlanma meşalesi olan bu aydınlar Siyonizm’in amansız düşmanıdırlar.

Bakın şu cümlelere: “Yahudiler sürgündeki topraklarda köleydiler ve birden özgürlüklerine kavuştular, bu değişiklik onlarda despotizm eğilimini uyandırdı. Onlar Araplara düşmanca ve gaddarca davranıyorlardı; onları haklarından yoksun bırakıyorlar, nedensiz olarak onlara saldırıyorlar, hatta bu yaptıklarıyla övünüyorlar; aramızdan hiçbiri bu iğrenç ve tehlikeli eğilime karşı durmuyor.” Bunu bir Müslüman değil, Siyonizm’e karşı tüm ömrü boyunca mücadele etmiş Yahudi aydın Ahad Ha’am söylüyor.

Abram Leon, İsaac Deutscher, Maxine Robinson, Hyman Lumer, Jon Rotchild, Larry Lockwood, Arie Bober, Haim Hanegbi, Akiva Orr, Peter Buck, Judah Magnes, Albert Einstein, Noam Chomsky başta olmak üzere onlarca Yahudi aydın Siyonizm’i mahkûm etti. Ne kadar ırkçı olduğunu da vurgulayarak hem de.

İsrail ya da İngiliz yetkililer ya da BM diledikleri kadar Siyonizm’i “tehlikesiz” göstermeye çalışsınlar, aldıkları bu “politik” karar Yahudi aydınının onurlu tutumuna çarpıp geri tepecek.