Uluslararası Plastik Sanatçılar Derneği (UPSD), Piramid Sanat ve 68’liler Birliği Vakfı’nın koordineli çalışmaları ile ortak bir yaşam alanına dönüştürülen sergide filmler, afişler, dokümanlar...

Uluslararası Plastik Sanatçılar Derneği (UPSD), Piramid Sanat ve 68’liler Birliği Vakfı’nın koordineli çalışmaları ile ortak bir yaşam alanına dönüştürülen sergide filmler, afişler, dokümanlar, resimler ve panellerle; toplumsal belleğimizin haritası çizilmekte. Kuşaklar arası dilin yeniden ve güçlü bir şekilde kuruluyor oluşu heyecan verici. Ve gerekli, üzerine uzun uzun düşünmemiz gereken bir sözcük, diyalog.

68 ve sonrasının nasıl cereyan ettiğinin disiplinler arası bir yaklaşımla sunuluyor oluşu, sanırım coğrafyamızda bir ilk! Çok sesli bir platforma dönüşen, mekânda işlerin yerleştirilişi, her türlü detayın temaya eklemlenmesi; piramitten yükselen söylemin gücünü arttırmakta...

Bu, devrim şiarıdır elbette. İleri kapitalizmde unutturulmak istenen, inatla ve büyük bir çaba ile unutturulmak istenen, varoluşçu fikrin başat döneminin sesidir; devrim. 1960’lı yıllar; bir dönemin gençlik hevesiymiş gibi gösterilmek istense de militer güçler ya da toplum tarafından (özellikle Türkiye’de) yok sayılmak istense de; o günlerden bugüne “bir başka dünyanın var olabileceği fikri” sürgün vermeye devam etmektedir.

Bu fikir, zaman zaman yeraltına çekilebilir, kendi dehlizlerinde kaybolabilir ama hiçbir zaman yok olmaz. İnsanın insanca yaşaması istemi, özgürlük, etik, eşitlik peşinde ömür tüketmesi, insanlığın onurlu mücadelesidir… Her türlü faşist uygulamaya karşı bedenin ve zihnin soylu direnişi, giyotin, idam sehpaları, tecrit, işkence gibi yöntemlerle durdurulmaya çalışılmış fakat yok edilememiştir ve edilemeyecektir.

“Bir rüzgârın arkeolojik kazısı” başlıklı sergi kıymetli bir çekim alnını yaratır. Dönemi hiç tanımayanlar için bir bellek, dönemi bizatihi yaşayanlar içinse bir karşılaşma alanı oluşturur. Mücadeleye nereden başlanması gerektiği, yeniden nasıl bir araya gelinebileceğine dair fikirler verir. Birey adım adım olup biteni izlerken, yüzleşme sözcüğü ile kesişir…

Devam ediyor Baykam, “Ama olayın bugüne kadar sürekli sorgulanarak gelen dalgaları ve artçı şokları ötesinde dünya üzerinde bıraktığı dev izler arasında olağandışı bir kültürel değişim var.

Pop ve rock müziğin yaptıkları patlama, Mary Quant’ın ebedi tasarımı ‘mini etek’, pop sanat başta olmak üzere yaşanan görsel devrimler, Bob Dylan’dan Brigitte Bardot’ya, Jean-Paul Sartre gibi bir filozoftan Marilyn Monroe’ya kadar uzanan bir çizgide, Pink Floyd, Beatles, Rolling Stones, Deep Purple, Bob Dylan, Joan Baez ve Janice Joplin’in müzikleriyle kendinden geçen bir yeni kuşak, barışı, eşitliği, cinsel arzunun önündeki duvarları yıktı.

Beatnik kuşağı ve onun öncüsü Jack Kerouac’ın ‘Yolda’ kitabı ve hippi akımı sırayla gençliğin ruhunun orta yerini delip geçti. 1968’le simgeleşen özgürlük, devrim, adalet ve aşk dünyası, tabii ki 1970’lerde de 1980’lerde de günümüze kadar uzanan süreçte, hep emperyalizm ve onun örgütlediği kökten dincilik ve faşizm baskılarıyla mücadeleye mecbur kaldı.

Günümüzde süregelen köktendincilik ve yeşil kuşak teorisinin uzantısı olan ılımlı İslam-Tarikatçılık projeleri hep aynı çizginin devamıdır ve mücadele hattı bugün de şiddetlenerek sürmektedir.”

30 Haziran’a kadar izlenebilecek olan sergiyi hala görmediyseniz, acele etmenizi öneririm. Böylelikle sergi için özel basılmış ‘iç manzaralar’ isimli 88 sayfalık gazeteyi alarak, dönemin arşivini evinize götürme hakkını da elde etmiş olursunuz.

Piramid Sanat Feridiye Cad. No: 23 Taksim www.upsd.com.tr - 0212 297 31 15