Gazete başlıklarının Davos hadisesine kilitlendiği zamanlarda. Kimileri ‘oh oldu, iyi oldu, yiğidim aslanım’ tadında. Kimileri, Davos yiğidinin Peres’e ‘ayar verirken’ ölçüyü...

Gazete başlıklarının Davos hadisesine kilitlendiği zamanlarda. Kimileri ‘oh oldu, iyi oldu, yiğidim aslanım’ tadında. Kimileri, Davos yiğidinin Peres’e ‘ayar verirken’ ölçüyü kaçırdığında, Filistin üzerinden yaklaşan Belediye seçimlerinde, son zamanlarda hayli itibar kaybetmiş partisine siyasi rant sağladığında. Takıldığım, “Sesinin benden çok yüksek çıkması bir suçluluk psikolojisinin gereğidir” cümlesi. Bizim diyarlarda hep en yüksek sesle konuşanın kendisi olduğunu unutmuş olsa gerek Başbakan. “Üç çocuk yapın, ama gazete okumayın”, ‘Ananı da al git burdan’ cümlelerini de.

Madımak otelinin yakılışında, Deniz Feneri yolsuzluğunda, Amerikan askerleri Irak topraklarını bombalarken ayni delikanlı, Kasımpaşalı duruşu beklerdik kendisinden oysa. Filistinli çocukların ölmesine gösterdiği isyanı, kendi ülkesindeki hastanelerde ölen bebekler içinde göstermesini beklerdik. Adı binbir şaibeye bulanmış belediye başkanlarının karşısında aslan gibi dikilmesini, hesap sormasını beklerdik. Ama nafiledir bekleyiş. Neticede tekbirler eşliğinde ozanlarını yakan ülkenin, kendi saflarında olmayan herkese saldırmayı adet haline getirmiş Başbakanıdır kendisi. Tribünlere oynamak iyidir hoştur ama herkesin önce kendi evinin önünü süpürmesi gerekir.

•••

Ülke olarak, gazımızın bu vesileyle topluca alındığı zamanlarda, spor sayfalarında futbol kulüplerimizin borç batağında olduğu, Türkcell Süper Lig"de mücadele eden 18 kulübün kesinleşen haciz ve icra borçlarının, 88 milyon 845 bin 937 TL"ye ulaştığı haberleri.

Ligde en çok haciz ve icra borcu bulunan kulüp, 37 milyon 648 bin 271 TL ile Kocaelispor olurken, üç İstanbullu arasında en çok haciz ve icra borcu bulunan kulüp Galatasaray. Sarı-kırmızılılar, 33 milyon 328 bin 410 TL ile en borçlu 2. kulüp konumunda. Fenerbahçe"nin borcu 1 milyon 488 bin 510 TL, Trabzonspor"un ise 2 milyon 312 bin 466 TL.

Ligde yer alan diğer takımlardan ise Antalyaspor"un 2 milyon 231 bin 535 TL, Bursaspor"un 2 milyon 378 bin 348 TL, Denizlispor"un 988 bin 87 TL, Eskişehirspor"un 2 milyon 916 bin 271 TL, Gaziantepspor"un 3 milyon 213 bin 518 TL, Konyaspor"un 162 bin 618 TL ve Ankaragücü"nün de 2 milyon 177 bin 899 TL borcu bulunuyor

Ancak bunca borca rağmen, transfer dönemlerinde yabancı futbolculara çuval dolusu parayı saçmaktan çekinmiyor kulüplerimiz. Bir tarafta borç batağına gömülmüşken, diğer yanda har vurup harman savuruyor.

Örneğin Galatasaray, 2007 senesinin Haziran ayında, Schalke 04 takımından Lincoln Cássio’yu 4.5 milyon Euro karşılığında 4 seneliğine transfer etti. 22 Ocak 1979 doğumlu Brezilya’lı oyun kurucu, sakatlıklarla geçen 1.5 sezonda sadece 32 maçta forma giydi. Galatasaray, bu sezonun Şampiyonlar liginin ön eleme turunda pek vasat bir takıma elendi gitti. Oysa yıldız oyuncu dediğin takımını böyle maçlarda sırtlamalı.

Ve  geçtiğimiz günlerde, Sivas deplasmanından puansız dönerken Galatasaray, kulüp tarihinin en başarılı golcüsü Hakan Şükür, bu maça gelmeyen  Lincoln’un  geçtiğimiz sezon Konyaspor deplasmanında da gitmedigini, takımın diğer oyuncularının buna tepki gösterdiğini anlattı uzun uzun. Galatasaray’da yaşanan bu olayların otorite boşluğu yüzünden ortaya çıktığını, yabancılara fazla tolerans gösterildiğini dile getirdi..

‘Biz milli takımlara giderdik, gece 3’te geri döner ertesi sabah idmana çıkardık. Ama onlar ya uçak bulamaz ya geç kalır. Çok para kazanıyor olabilirler, illa oynayacaklar diye bir kaide yok. Ben de Avrupa’da çok para kazandım ama oynatmadılar.’

•••

Türk futbolunda şimdilik es geçilmiş olmasına rağmen, UEFA’nın tüm ülkelerin futbol federasyonlarına yayınladığı genelge de yazılan, borcu olan kulüplerin en üst liglerde oynayamayacağı gerçeği. Gelişmiş ülkelerin futbol federasyonları, bu meseleye önem verirken, bizim federasyonumuz ne yazık ki borçları ve icraaları görmezden geliyor. Gün geliyor kulüplerin vergi borçları afediliyor, gün geliyor hazine arazileri takımlara tahsis ediliyor. İşin hazin tarafı, milyonlarca doları bir transfer sezonunda sağa sola saçan kulüplerimiz, hala dernekler yasasına bağlı olarak denetleniyor.

•••

Futbolun beşiğinde,

Leeds United FC,

Kuruluş tarihi 1919, maçlarını 40,242 kapasiteli Eland Road stadında oynuyor. Otuz bine yakın kombine biletli taraftarı var. Renklerı beyaz ve sarı. İngiltere Şampyonluk kupasını müzesine, en son 1991 -1992 sezonunda olmak üzere üç kez götürdü. Bir kez Kral kupasını kazandı İngiliz futbolunun köklü kulübü. Formasını giymiş ünlü futbolcular arasında Eric Cantona, Ian Rush, Brian Clough, Terry Venables. Mayıs 2007’de mali tablosundaki açık nedeniyle 10 puanı silindi ve üçüncü lige düştü. Uzun süren legal tartışmalardan sonra, sezona eksi 15 puanda başlaması kararlaştırıldı. Sezon sonunda oynanan play-off maçında Doncaster Rovers takımına 1-0 yenilerek bir üst lige terfi hakkını kaçırdı. Bu maçı 90 bine yakın taraftar izledi. Bu yazının yazıldığı saatlerde Coca Cola 1. ligde (Premier ligin iki altı) 7. sırada.

Luton Town FC,

Geçmişi Leeds United kadar parlak olmasa da, kökleri hayli eski. Kuruluş tarihi 1885. Maçlarını 10,885 kapasiteli Kenilworth Road stadında oynuyor. 1982 – 1992 seneleri arasında İngiltere birinci liginde mücadele etti. 1986-1987 sezonunda ligi 7. bitirdi, ki tarihinin en yüksek lig basamağıdır. Borçları yüzünden son yıllarda sık sık icraalık olan kulüp, 2008 -2009 sezonuna eksi 30 puanda başladı. Bu yazının yazıldığı saatlerde League Two da (Premier ligin üç altı) sonuncu sırada. Evinde en son oynadığı ve 2-1 kaybettiği Bury maçını 5,545 taraftar izledi.

Örnekleri çoğaltmak mümkün (bkz * Bournemouth FC). İngiltere futbol federasyonu, borçlu, icraalık kulüplerin canını fena yakıyor, kimsenin güzünün yaşına bakmadan.

Bizde ise işbilmez ellerde borç batağında yüzen, düzenli olarak denetlenmeyen,  çiftlik tadında yönetilen kulüpler UEFA kriterlerini şimdilik pek önemsemiyor...