Boyun Eğmeyenler ile Komünistler arasında rekabet kızışıyor
Jean-Luc Mélenchon (Fotoğraf: AA)

Prof. Dr. Ali ARAYICI / PARİS  

Fransa'da Boyun Eğmeyenler, komünistler, sosyalistler ve yeşillerden oluşan Yeni Ekolojik ve Sosyal Halk Birliği (NUPES) içinde anlaşmazlıklar ve farklı sesler çıkmaya devam ediyor. Özellikle de, Fransız Komünist Partisi (PCF) lideri Fabien Roussel ile NUPES ve Boyun Eğmeyenler'in (LFI) lideri Jean-Luc Mélenchon arasındaki tartışmalar, sürtüşmeler ve birbirini suçlamalar had sayfaya ulaşmış durumda.

Boyun Eğmeyenler (LFI) Milletvekili Sophia Chikirou, 21 Eylül'de kendisini sol koalisyondan daha da izole eden, Melanchon'un da onayı ile PCF lideri Fabien Roussel'i 1934'te Nazi Almanyası ile işbirliği yaptığı için, 1934’te PCF'den ihraç edilen Jacques Doriot'a (1898 -1945) benzetti. Chikirou, "Tarih tekerrür ediyor ve Roussel'de Doriot var" diye hakaret etti.

Bu benzetmeden üç gün sonra PCF'ye yönelik bu suçlama Facebook'tan tamamen silinmesine karşın, saldırı PCF içinde oldukça olumsuz bir iz bıraktı. Mélenchon tarafından onaylanan ve sosyal ağda aktarılan bu suçlama, sol arenada olabildiğince büyük bir öfkeye yol açtı.

YUMRUK YUMRUĞA KAVGA

Sosyalist Partisi (PS) lider Olivier Faure, bu suçlamayı “Roussel Doriot değil. Tartışma yumruk yumruğa kavga değil” diye kınadı. Ulusal Meclis'teki Çevre-Yeşiller grubu başkanı Cyrielle Chatelain, "Durun, birbirimizi sevip sevmediğimiz önemli değil, ortaklar arasında birbirimize saygı duymalıyız" diye devam etti.

Bu suçlamaya karşı, LFI içinde de olumsuz sesler çıkmaya başladı. Seine-Saint-Denis LFI milletvekili Clémentine Autain, partisinin liderliğine direk muhalefet ederek bu "ateşi durdurun" diye ekledi. PCF lideri Roussel ise, bu alçakça suçlamayı, hakareti, "şiddete" ve "nefrete çağrıyı" yüksek bir sesle kınadı. Kendisinin alçakça "bir Nazi ile kıyaslandığında" skandal yarattı.

LİDERLER ARASINDA REKABET

Chikirou, NUPES'e büyük zarar verdi. Arka planda, Mélenchon ile Roussel arasındaki rekabetin artışı var. Bu savda, sol içinde giderek onarılması zor bir felaketin habercisi. Chikirou'nun burada amacı neydi? Melenchon'un ana hedefi, Mayıs 2027 yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı adaylığının; NUPES bileşenleri tarafından onaylanmasıdır. Bunun hesabını yapıyor.

Aynı amacı güden, Roussel'e yönelik şiddetli saldırının nedenlerini başka yerde aranmamalı.

Bu aşamadan sonra, Roussel ve Mélenchon'un nasıl ortak bir amaç oluşturabileceklerini görmek zor. Hatta olanaksız gibi görünüyor. Bu nedenle, NUPES'in kötü bir durumda olduğu söylenebilir. Temmuzda Melenchon'un diğer ortaklarını Nazi Almanya'sı ile işbirliği sırasında, Vichy hükümetinde bakanlık yapan soldan bir başka partiyi açık olarak suçladığında bu yana. Her şey incelikle örtülmeye çalışılıyor.

Üstelik, sadece yenilgiye yol açacak hırslara ulaşmak için, NUPES'i feda etmenin gerçekten zamanı değil. Ayrıca, krizin sorumluluğu yalnızca Mélenchon'da değil. Roussel'i Doriot ile karşılaştırmak alçakça ve aptalca ise, akla daha az olumsuz başka karşılaştırmalar geliyor. PCF'nin eski Genel Sekreterleri Maurice Thorez (1900-1964) ve Georges Marchais'in (1920-1997) saygınlığına dil uzatmak eğilimi gibi.

MELENCHON'NUN KİTABI

Bazı sol kesimler tarafından, sol ittifakı yok etmek istemek ile suçlanan LFI'nin kurucusu ve NUPES'in lideri Mélenchon, son günlerde kendisini olabildiğince ön plana çıkararak deneyimli "bilge yaşlı adam"lık yapıyor. Aynı zamanda giderek daha fazla tartışılan otoritesini “Boyun Eğmeyenler” üzerinde olanaklı olduğu ölçüde sürdürmeye çalışıyor.

Mélenchon'nun, cumhurbaşkanlığı adaylığına yönelik proje ve bilgileri içeren; “Daha iyisini yapın!” adlı son kitabı, Paris'in ünlü Robert Laffont yayınevinden çıktı. Kitabın yayınlanmasının arifesinde, NUPES ortaklarına yönelik lanetleri bir an için geride bıraktı. Artık, işbirlikçi Jacques Doriot ile benzer suçlamaları gündemde yok. Birkaç gün önce, Senato'da pekiştirilen "eski sol"a yönelik gereksiz eleştiriler de yok.

Ayrıca, 20 Eylül'de Le Parisien gazetesine verdiği röportajda Melenchon, "sol siyasi düşüncenin çökmüş olmasından" üzüntü duyduğunu söylüyor. Aynı zamanda, gurur verici olmayı vaat eden ve «her şeyi ben bilirim ve ben yaparım» anlayışını çağrıştıran başka bir sahneyi de bir kenara bırakmış durumda. Olabildiğince daha sakin, esnek ve yerinde konuşmayı tercih ediyor.

HER İKİ LİDERİN FARKLI ÖZELLİKLERİ

Gerektiğinde, aralarındaki farklılıkları aşırılaştırmaktan ve kendilerini karikatürize etmekten büyük zevk alan şey, yalnızca iki kişinin çatışması değil. Fransa solunda Avrupa Parlamentosu ve cumhurbaşkanlığı seçimlerine gidilen süre kısaldıkça, tartışmalar da uzuyor.

PCF lideri Roussel'in ateşle oynadığını söylemek pek de gerçekçi değil. LFI lideri Mélenchon'un stratejisi netleşiyor. Fransız solunun önde gelen kişiliği, 2027'nin cumhurbaşkanı adayını belirleme oyununun kolektif kuralına, boyun eğme riskiyle karşı karşıya kaldığı anın yaklaştığını endişeyle görüyor. Bugünlerde, Melenchon'nun girişimlerinin arkasında, NUPES bileşenlerini seçimden çok daha önce yeniden kazanmak ve kendi liderliği etrafında birleşmek istediğinden kaynaklanıyor.

Sol blok, bu iki siyasi ayrışmayı uzlaştırmadan, Haziran 2024 ve Mayıs 2027'de yapılacak Avrupa Parlamentosu (PE) ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanamayacak. Kazanma şansları da yok denecek kadar az. Boşuna süre kaybetmek yerine, aranması gereken birbirlerine yakınlaşmaları. NUPES içinde iki liderin rekabeti, kötüye bir gidişin sinyali.