Çatışmalar Libya için kötü haber
RSF’nin Cancavid güçleri ile yakın ilişkileri bulunuyor. (Fotoğraf: AA)

Osama Ali

Sudan ordusu ve Hızlı Destek Kuvvetleri (RSF) arasında süregelen çatışmalar, olayların Libya’ya sıçrayabileceği endişelerine sebep oldu. Yaşananların Libya’da hem siyaseten hem güvenlik rejimi açısından önemli sonuçları olabilir.

Libya’da liderler henüz Sudan’da olup bitene dair net bir tavır takınmadı. Ulusal Birlik Hükümeti, Sudan’daki Libyalılara “dikkatli olmaları” çağrısı yapmakla yetindi ve Sudan’daki Libyalıların durumunu takip etmek için özel bir birim kurulduğunu, gerek görülmesi halinde tahliyelere başlanacağını söyledi. Sudan’da çatışmalar patlak verdikten sonra Halife Hafter herhangi bir açıklama yapmadı. Kontrolü alındaki Libya Ulusal Ordusu (LNA) ülkenin doğu ve güney kesimlerini kontrolünde bulunduruyor. Fakat Sudan ile komşu olan güneydoğu kesimleri LNA kontrolünde değil.

Askeri Teşkilat ve Yönetim İdaresi Başkanı Abdülselam El-Busafi, Hafter’e yakın bir isim. Yayımladığı açıklamada, Sudan sınırının kapatılması gerektiğini söyledi ve “sınır geçişlerini engellemek için kara birliklerinin ve sınırdaki Kufra Havalimanı’nda bulunan uçakların görevlendirilmesi” için doğu ve batıdaki askeri yöneticilere çağrı yaptı. El-Busafi aynı zamanda “Acilen ciddi adımlar atılmazsa, Sudan’daki çatışmaların Libya’da da sonuçları olacak” dedi. Çatışmaların hızla savaşa dönüşebileceğinin de uyarısını yaptı ve “Çad’ı örnek almalıyız. Çatışmalar başlar başlamaz Sudan sınırını kapattılar” dedi.

LNA sözcüsü de bir açıklama yaptı ve ordunun Sudan’da çatışan taraflardan biri ya da diğerine destek verdiğine dair haberlerin asılsız olduğunu söyledi. Resmi açıklamada, LNA’nın Sudan’da arabuluculuk rolü üstlenme niyetinde olduğu söylendi.

Libya’da durum kritik, çünkü Sudan hem sınır komşusu, hem de kurumlar ve hizmetler çökmüş olduğu için ülkede büyük güvenlik zaafı var. Afrika kıtasında faaliyet yürüten birçok silahlı grup, Libya’daki zafiyeti görerek ülke içinde yapılanmayı denedi. Rejim karşısında yer alan bu yapılanmalar, yetkililere karşı saldırılar dahi düzenlediler.

DAGALO’YA İHTİYACI YOK

Güney Libya’da varlık gösteren bu tür gruplardan biri de Cancavid. Silahlı örgüt, şu an Mohammed Hamdan Dagalo komutasında olan RSF’nin de kökenini oluşturuyor. Cancavid militanları yıllardır güney Libya’da varlık gösteriyor ve Hafter ile iyi ilişkilere sahip. Geçmişte Hafter’in Güneydoğu Libya’daki stratejik noktaları ele geçirmesine yardım ettiler. Fakat Afrika’ya yoğunlaşan Libyalı araştırmacı Musa Tehusay, Hafter ve Dagalo’nun ikili ilişkilerinin pek “derin” olmadığını söylüyor. “Aralarında pragmatik bir ilişki var ve Hafter’in Dagalo’nun ordularına eskisi kadar ihtiyacı yok” diyor.

Libya’daki Birleşmiş Milletler Destek Misyonu’na liderlik eden Abdoulaye Bathily, bölgede Sudan, Çad ve Nijer topraklarını gezdi ve Libya’daki milisler ve paralı askerlerle ülkeden çekilmeleri için görüştü. Bu tür oluşumlar, Libya’da önemli güvenlik riski oluşturuyor.

Tehusay, Sudanlı generaller arasında süregelen çatışmanın Libya’da olumsuz sonuçları olmasının kaçınılmaz olduğunu vurguluyor. Sudan’da savaşan farklı oluşumların, yıllardır iki ülke arasında gelip giden Dagalo ile de bağlantılı olduğunun altını çiziyor: “Dagalo yenilirse, birlikleri Libya’ya çekilecek ve ülkedeki Cancavid varlığı daha da artacak. Kazanırsa da muhtemelen güney Libya’daki birliklerini daha da güçlendirecek. Böyle bir durumda, yabancı savaşçıların Libya’dan çıkarılması çok daha güç hale gelecek.”

Sudan’daki çatışmaların zamana yayılması da riskleri başlı başına artırıyor. Güney Libya, RSF için bir tür lojistik üsse dönüşüyor. Cancavid’in ihtiyaç duyduğu silah, erzak ve yakıt Sudan’a buradan sokuluyor. Libya’da yakıtın son derece ucuz olması, bu rotanın cazibesini daha da artırıyor. Tehusay’ın söylediğine göre bu durum yerel nüfus açısından kötü haber çünkü yerel kaynaklar savaş alanına gönderildikçe, temel ihtiyaç mallarının bölgedeki fiyatı artıyor.

Tehusay’ın diğer bir uyarısı da şöyle:“Kaotik atmosferin kötüleşmesi halinde 2000 kilometrelik Sudan-Nijer sınırındaki milis faaliyeti artacak ve yarısından fazlası güney bölgelerde bulunan Libya’nın petrol üretim tesisleri de tehlikeye girecek.” Tüm bunlar Libya’nın içinde bulunduğu siyasi durumu ve yabancı milislerin ülkeden çıkarılması konusunu daha da karmaşık hale getiriyor.

RUSYA’NIN KİLİT ROLÜ

Tehusay’ın çizdiği tabloya göre Sudan’daki çatışmalara taraf olan yabancı unsurlar, Libya’da taraf olanlarla “neredeyse aynı.” Rusya’nın bu yabancı unsurlar arasında kilit önem arz ettiğini söylüyor ve Dagalo’nun bölgedeki güç dengeleri açısından kilit bir pozisyonda olduğunun altını çiziyor. Tehusay, “Moskova, Dagalo’nun yenilmesine izin vermez. Çünkü o Orta Afrika ve Sudan’daki Wagner’in kilit ismi. Yenilmesine izin verseler dahi varlığını siyasi pazarlık unsuru olarak kullanacaklar” diyor.

Libya Akademisi’nde uluslararası ilişkiler profesörü olarak çalışan Abdülmevla Hadiya, Sudan’daki çatışmaların arkasında kimin olduğunun halen netlik kazanmadığını söylüyor, fakat “Sudan’daki çatışmaları kızıştıran taraf Rusya olsa bile, Libya güvende değil. Diğer yandan Rusya ile bağlantıları olan Hafter ve Dagalo, Batı’ya siyasi pozisyonlarını göstermek zorunda kalacak. Batı, Rusya’nın Afrika’daki varlığını artırmasına karşı çıkıyor” diyor.

Hadiya’nın öngördüğü olasılıklardan biri, Washington ve müttefiklerinin Libya’ya baskı yaparak bir an önce ortak ordu birlikleri kurulmasının sağlaması. Hadiya, “Libya’da ortak birlik kurulması ve güneye gönderilmesinin başlıca sebebi, Wagner grubunu baskı altına almak ve Rusya’nın çıkarlarını hedef almak olacak” ifadelerini kullanıyor. Hadiya olan biteni şöyle özetliyor: “Sudan’da olayların ne yöne evrileceğini kestirmek için henüz erken. Fakat Hafter’in, BM Misyonu’nun ve bölgedeki birçok liderin sessizliği gösteriyor ki, pozisyon almadan önce herkes ne olup bittiğini görmek istiyor.”

Çeviren: Fatih Kıyman
Kaynak: The New Arab