Kimileri için coğrafya kederdir. Biz bu kimilerinin içindeyiz. Aniden kaldırımda üzerinize gelen bir motosiklet de size çarpabilir, camdan atılan çöp de başınıza düşebilir, evde otururken deprem altında da kalabilirsiniz, barış gösterisi yaparken canlı bomba da yanınızda patlayabilir, trene binip evinize dönerken tren de hızını alamayıp size mezar olabilir, madenci olup göçük altında “Güzel bir şekilde” de can verebilirsiniz, bunlar da kesmiyorsa İstanbul’un nezih bir semtinde mafya hesaplaşması sırasında arada kalıp kim vurduya da gidebilirsiniz. Çoğu önlenebilir, önlemi alınabilir, engellenebilir durumlar olsa da bize de böyle bir hayatı reva görenler utansın. Hoş onların utanmaktan başka her şeye vakitleri var. Söyledikleri yalanlar birbiri ardında kendi kuyruğunu ısıran yılan Ouroboros şekline gelmiş idarecilerimiz, hiçbir konuda bilgisi olmayıp her konuda fikri olan büyüklerimiz, cahillikten her konuda sınıfta kalmış, kendisinden farklı olan her şeyi düşman olarak gören öfke ve korku dolu kalplere sahip büyüklerimiz tarafından güdülüyoruz ne de olsa. Ülkece kobay gibi, üzerimizde bir o formül, bir bu formül denenip duruyor. Laf aramızda biz de bayağı dirençli çıktık.

Neyse gelelim cehennemden son güncellemelere. Tek kötü bizde yok, kötülük sonuçta evrensel. Her ülkenin kötüsü de başka kötü. Güç, hırs ve açgözlülük böyle bir şey zaten. Dil bilmenize gerek yok. Aynı dili konuşuyorsunuz kötü olduğunuz zaman. İsrail, yıllardır Filistin’e bombalar yağdırdı, çocuk, kadın, yaşlı, sivil demeden katletti. Ama bu defa gelen güncellemeyle bu korkunçluğu başbakanın Twitter hesabından çekinmeden gururla paylaşıyor.

Hamas’ın gerçekleştirdiği korkunç saldırı sonrası artık ipler tamamen kopmuş görünüyor. Bunu fırsat bilen, adeta “bir nimet” olarak gören İsrail ise gemi azıya aldı. Zaten acımasızken, şimdi bu durumu fırsata çevirip her yeri yakıp yıkmaya yeminler ediyor. Kendi yarattığı şiddetin kötülük çiçeklerini toplarken, olanlar her taraftan da sivillerin canlarına oluyor.

∗∗∗

Günümüz teknolojileri sayesinde artık, her türlü ölüm anına da anında tanık olabiliyoruz. Yolda yürürken taranan insanlar, evlerinin tepesine roket düşen insanlar, müzik festivalinde dans eder, kafa yaşarken sabah sabah durduk yerde öldürülen gençler, vurulan askerler, patlayan araçlar, kamikaze dronları ve daha göremediğimiz binlerce korkunçluk.

Şiddeti şiddetle durdurmak, ateşe ateşle gitmek her zaman etkili bir çözüm olmayabiliyor. Savaşın korkunçluğu içinde zaten insanlığımızdan uzun süredir uzaklaştığımız için, yapılan her şeyi “Savaşta olur” diyerek kabul etmek de çok zor. Ama bir yandan her gece en büyük şehrinin her semtinde birbirini tabanca ve tüfeklerle vuran insanların olduğu bir ülkede yaşıyoruz.

Hamas’ın saldırısı ne kadar insanlık dışıysa, İsrail’in de yıllardır yaptıkları ve şu anda yaptıkları insanlık dışı. Şiddetin gözünü kararttığı topluluklar hiçbir zaman nefretin kuyusundan gün yüzüne çıkamayacak. Bir tarafta “Ölürsem cennetteyim” diye düşünceler içinde olan radikal inanç sahipleri, diğer tarafta “insansı hayvanlarla savaşıyoruz” diyen bir savunma bakanı… Aynı saçmalığın iki farklı yüzü. Bir yandan da tavuk mu yumurta mı, tam kestirilemeyen bir durum.

∗∗∗

Bütün bu korkunçluklar sırasında bizde de siyasi dehalar hemen devreye giriyor. Mesela "Görevde olsaydım; kayıtsız şartsız Filistin’e destek verirdim. Mescid-i Aksa’ya dönük bir emrivaki karşısında Türkiye’nin İsrail’le ilişkilerini gözden geçireceğini ilan ederdim. İslam İşbirliği’ni derhal toplantıya çağırırdım." diyen, Ankara Gar Katliamı ardından “Türkiye’de bulunan canlı bombaların isim listesi elimizde, ancak eylem yapılmadıkça tutuklayamıyoruz” diye açıklama yapan taktiksel bir deha Davutoğlu var. Biz de boş değiliz. Bizi zamanında yönetmiş ve yönetmeye talip olan bireylerden sadece biri bu. Yan tarafımız yangın yeri, evin içinde aklı başında insan yok neredeyse. Neyse ki şu ana kadar soğukkanlı bir yaklaşıma sahibiz.

Yakın coğrafyada huzuru ve diyaloğu sağlayabilmek için soğukkanlı ve akılcı bir diplomasi şart. Akıl kısmını halletsek, gerisi kolay. Daha depremi var, osu var busu var…