Sabahın erken saatlerinde onlarla karşılaşabiliyorsun. Sen, işine gücüne gitmeye çalışırken onlar, sanki bütün gece hiç uyumamışlar da oradalarmış gibiler. Gelene geçene...

Sabahın erken saatlerinde onlarla karşılaşabiliyorsun. Sen, işine gücüne gitmeye çalışırken onlar, sanki bütün gece hiç uyumamışlar da oradalarmış gibiler. Gelene geçene hiç aldırmadan işlerini yapıyorlar. Korunaklı iş kıyafeti, kalın kalın eldivenler, burnu ve ağzı kapatan bir maske, elde kürekle süpürge, önlerinde durup durup itekledikleri bir el arabası. Kent sakinleri daha yataklarından kalkmadan onlar, Stockholm’ü şöylece bir elden geçirmiş oluyorlar. Öyle bir ciddiyetle işlerini yapıyorlar ki “Kolay gelsin amca” bile demeye cesaret edemiyorsun. Öğleye kalmadan da hepsi ortalardan kayboluyor.

Stockholm’de çöpçüler grev kakarı aldı. Temizliğiyle Avrupa başkentleri arasında pırıl pırıl parlayan Stockholm’ü zorlu günler bekliyor. Aslına bakarsanız, bu ‘çöp’ konusunda uzun zamandır “Bütün işi ben yapıyorum” hissiyatıyla doluyum. Kâğıtları ayrı atıyorsun, plastikleri biriktiriyorsun, camlar ayrılıyor. Geçen eylülden beri, ev atıklarına özel, yeni gelen çöp kutularını, kullanabilmemiz için elimize bir de anahtar teslim edildi ya “çöp atma uzmanlık” belgemi nereden alırım diye düşünmeye başlamıştım.

Ama bu iş o kadar da ucuz değilmiş. Stockholm’ün çöpçüleri puan sistemi denilen bir ücretlendirme yöntemiyle çalışıyor. Buna göre ne kadar fazla çöp getirirsen o kadar çok para alıyorsun. Bu sistemle örneğin, kentin en merkezi bölgesinde çalışan çöpçünün, ayda ortalama brüt maaşı, 32 bin kron yani 6 bin 400 TL oluyor. Bu ücretin üzerinde veya altında kazanmak da çöpçünün kendi inisiyatifine kalmış. Başkentin çöp toplama ihalesini, yeni kazanan LLAB şirketi, şimdilerde bu puanlama sistemini değiştirmek istiyor. Bütün kıyamet de bu noktada kopuyor. Şirket yetkilileri, puanlama sistemiyle çalışan İsveçli çöpçünün, gün içinde, beli bir aylık geliri garantileyecek kadar çöpü toplayıp öğleden sonrayı kendine ayırdığını iddia ediyor. Çalışma saatlerinde ve ücretlendirmede ayarlamaya gitmek isteyen şirket, çöpçülere sabit bir maaş vermek istiyor. Sözleşmelerini yenilemek istediği çöpçülere 29 bin kron yani 5 bin 800 TL teklif ediliyor.

Bu yeni iş koşullarına sıcak bakmayan çöpçülerin bağlı bulundukları sendika, bir kaç hafta önce iş mahkemesine dava açtı bile. Sendika, yürüyen bir sözleşme periyodunda, maaş sistemini değiştirmeye çalışmanın, toplu sözleşme kurallarına aykırı olduğunu öne sürdü. Şirket de, kararlığını göstermek için şehir merkezinde çalışan ve önlerine sunulan yeni sözleşmeyi kabul etmeyen 11 çöpçüyü işten çıkardı. Restleşme, olayı grev noktasına getirdi. Stockholm’de çöp arabaları günde 70 tona yakın çöp topluyor. İşçilerin sözcüsü, grevden bütün kentin etkileneceğini, greve destek için 60 çöp arabasını durduracaklarını açıkladı. Sözcü “Grevin sonuçlarını Stockholmlüler, hissedecek” dedi. 2005’de ilk açıklandığında gündem yaratan Türk Standartları Enstitüsü’nün ideal çöpçü standartlarını bir kez daha hatırlatmak isterim. TSE’ye göre Türkiye’deki standart çöpçünün özellikleri arasında şunlar mutlaka olmalı; “Çöpçüler, okuduğunu anlamalı. Anladığını ve düşünlerini sözlü, yazıl, resim ve çizimlerle ifade etmeli. Gerektiği ortam ve şartta inisiyatif kullanmalı ve soğukkanlı olmalı.” Biz de çöpçünün resim çizeni standart sayılırken İsveç’te çöpçülerin ‘standarttım’ dediği nokta çok başka bir yerden başlıyor. İsveçli çöpçülerin kullandıkları grev hakkına sonsuz saygı duyuyoruz. Ama standartlar aradaki uçuruma bakınca insanın, haksızlığa uğradığını düşünen Başbakan Erdoğan gibi, İngilizce olarak “one minute”, “bir dakika” diye, sekiz defa arka arkaya isyan edesi geliyor.