Dışarıdan içeriye mektuplar: Unutulmayacaksınız
Fotoğraf: Depo Photos

Önay ALPAGO - Eski Devlet Bakanı

Sizler, mesleklerinizin ahlaki sorumlumluluğunu yerine getiren mimar, şehir plancı ve avukat olarak 2013 yılında Gezi Parkı’ndaki ağaçların kesilerek yerine Topçu Kışlası yapılmasına karşı çıktınız. Sonra da adalet ve demokrasi talebiyle bütün ülkeye yayılan bu duygu ve barışçıl direniş sizi takip etti.

Siz ağaca sarıldınız, Türkiye önce ağaca ve sonra birbirine sarıldı. Hem de birbirini tanımayan, birbirine benzemeyen insanlar…

Kentin tarihi, mimarisi, kültürü, dokusu bozulmasın dediniz; Türkiye kocaman bir kabul ve dayanışmayla ses verdi sözünüze. Sevgiyle, inatla, inançla kentlerine, kendilerine, özgürlüklerine sahip çıkmaya koştular. Bu kez size ses verenler hep bir ağızdan insan hakları dedi, özgürlük dedi; sel oldu aktı insanlar yollara, meydanlara. Şarkılarla, esprilerle, dualarla…

Ellerinde yemekleriyle geldiler, çocuklarıyla geldiler. Kararlılıkla, bir oldular, beraber oldular. Yıllar yılları kovaladı. Suçlandınız. Yargılandınız. Aklandınız. Ama bir de baktık ki hukuk altüst edilerek, adalet heykelinin gözü değil eli bağlanarak yine, yeniden cezaevindesiniz. Hem de yüzlerce gündür. Dile kolay, ne çok zaman, bu geçen zaman. Bazı hayatlar ne zor, ne acılı geçiyor. Sizler kapalı, bizler de yarı kapalı mekanlarda hayatta kalma ve ayakta kalma mücadelesini eş zamanlı veriyoruz. Kaybettiklerimizi de kalbimizde sarıp sarmalayıp, Gezi anılarımızın derinliklerinde yaşatmaya devam ediyoruz.

Hayatlar ve haklar tükenirken, yaşamanın koşulları her geçen gün zorlaşırken, sizin özgürlüğünüzü sağlayamamanın mahcubiyetini taşırken yaralı bereli Cumhuriyetimiz 100 yaşına girdi. Tarih neler yazacak bilemiyorum ama en ağır bedelleri ödeyen Gezi isimlerini, sizleri gelecek nesiller unutmayacak. Hepinizi umutla, şükranla, dayanışma duygularımla ve saygıyla selamlıyorum.