DİSK ve KESK alanlarda…
Ankara Kasım serinliğinde eylem sıcaklığı yaşıyor… Mitingler yürüyüşler kasım ayını yoldaş seçti… Kasım ayı bu seçimi adeta taçlandırıyor. Eylem günleri pırıl pırıl bir güneşi üstümüzden....
Yaşamının büyük bölümü hak arayışı eylemlerinde geçen biri olarak diyorum ki, bu tür etkinliklere seyirci olmamalıyız. Sıcacık evimde oturur akşam televizyonlarda eylemleri izlerim düşüncesini aklımıza bir an bile konuk etmemeliyiz. Eylemlerin içinde olmalıyız. Ses vermeli, güç katmalı, kamuoyu oluşturmalıyız. Göreceksiniz sorunlarımız azalacaktır…
DİSK ve KESK yurdun her yerinde Ankara’ya koşacak…
Ankaralılar unutmayın ki, Ankara artık yoksulluğun da başkenti. Yüzlerce işsizin yaşadığı Ankaralılar, yurdun her yerinden gelen emekçilere ev sahipliği yapın. Yorgun, uykusuz, bir simitle kahvaltı yapmaya karar veren işçileri, kamu çalışanlarını yalnız koymayın. Unutmayın ki sizin katılımınız ve dayanışmanızla yüzlerce emekçi kendini güçlü görecek. Sorunlar paylaşıldıkça çözülecektir.
İki emek örgütünün iki eylem yoldaşı, iki mücadeleci başkanı Süleyman Çelebi ve Sami Evren temsil ettikleri üyelerinin insanca yaşamı için “ Krizin Bedelini ödemeyeceğiz!” sloganı ile başkent e geliyorlar…
DİSK ve KESK’in önderliğindeki mitinge tüm Ankaralılar destek olmalılar. Kadınlar, gençler emekçileri alanlarda ‘emek, barış ve demokrasi’ adına coşkulu karşılayıp, umut dolu uğurlamalı.
Örgütlerimize destek olmazsak sorunlarımız çözülür mü? Omuzlarımıza yüklenecek sorun dağlarının altında ezilmek yerine sorunları aşmalı, yarınlara başı dik ve onurlu yürümeliyiz.
Bu tür eylemlere destek veren sivil toplum örgütlerine ve siyasi partilere de bir önerim olacak. Gelin bir ilki yaşama dönüştürün. DİSK ve KESK önderliğinde yapılan mitinge katılarak en büyük desteği verin. Bırakın DİSK ve KESK bayrakları alanda dalgalansın. Onların sloganları hep bir ağızdan haykırılsın. Gün emekçilerin günü olsun…
DİSK ve KESK demokratik mücadeleleri ile ülkenin ve emekçilerin hep onuru, parıldayan yıldızı oldular. Demokratik örgütlerle çağdaş dayanışma onların sesinin, sözünün, özünün yansıması olmalıdır.
29 Kasım günü bu iki saygın örgütün günü olsun. Biz onların açtığı yolda onlara destek için yan yana, kol kola yürüyelim…
Miting bir toplumsal şölene dönüşsün…
Önümüzde bir hafta var…
“Yapıcılar türkü söylüyor,/yapı türkü söyler gibi yapılmıyor ama. /Bu iş biraz daha zor./ Yükseliyor / yükseliyor/ yükseliyor yapı kanter içinde.”
Nâzım Hikmet’in şiiri dilimizde, bu mitinge katılımı oya gibi işleyelim…
Ülkenin her yerinde, her işkolunda, her renkte engelleri aşarak Ankara’ya akan emek nehirleriyle akmaya var mısınız?