Pazar günü İstanbul Kadıköy’de çok önemli bir miting yapıldı. Son zamanlarda Türkiye’de yapılan en anlamlı ve haklı bir toplantıydı!..

Pazar günü İstanbul Kadıköy’de çok önemli bir miting yapıldı.

Son zamanlarda Türkiye’de yapılan en anlamlı ve haklı bir toplantıydı!..

Düzenleyenlere içten teşekkürler…

Basın mitingin içeriğinden daha çok, farklı sendikalarda yer almış “Metal İşçilerinin” karşılıklı bağrış çağırışını öne çıkardı.

O mitingin can alıcı özelliği, Mustafa Özbek’in tutuklanmasından önce, “Türkiye’yi saran ekonomik krizin” çıkardığı yangının tam ortasında kalan “emekçileri sesinin” duyurulmasıydı...

Emekçiler birleşerek seslerini duyurmaya çalıştılar!..

•••

Günlerdir çeşitli kentlerde seçim toplantıları yapan AKP, işçinin, emekçinin “perişan halini” görmek istemiyor.

Kriz ile ilgili söz söylemekten kaçınıyor..

“Krizin Teğet geçeceğini” söyleyen Başbakan ise, “tık” demiyor!..

Her halde, “kentlerde dağıtılan makarna, yağ ve kömürle ya da susuz köye verilen çamaşır makinesi ve çekyatla  vatandaşlar, krizi aşacak ve yoksulluğu yenecektir” diye düşünüyor!...

•••

Oysa durum çok vahim!..

Türkiye genelinde işsiz sayısı;

Kasım 2008 döneminde önceki yılın aynı dönemine göre 645 bin kişi artarak 2 milyon 995 bine, işsizlik oranı da 2,2 puanlık artışla yüzde 12,3’e yükseldi.

 Aralık, ocak ve şubattaki işsiz sayısını da düşünürsek, bu rakamın çoktan 3 milyonun üzerinde olduğu açık...

İyimser tahminle tarım dışı işsizlik yüzde 15,4 olduğu iddia ediliyor.

Kasım 2007’de işsizlik oranı yüzde 10,1 olarak belirlenmişti.

Bu durumda nüfusun her 8 kişiden biri işsiz!..

Başbakanın bizi “teğet geçer” sözünü ettiği günden bu yana geldiğimiz nokta bu!..

•••

Birkaç ürkütücü rakam daha verelim.

Emek yoğun üretim yapan yerler, mesela “inşaat, otomotiv” gibi sektörler yoğun bir şekilde işçi çıkarıyor.

İşkur’a iş bulmak için başvuru yapan insanların sayısı son ay, bir önceki aya göre yüzde 400 artmış.

Çalışma çağına gelmiş gençlerin işsizlik oranı ise geçen yıla göre; yüzde 20,1’den yüzde 23,9 çıkmış…

Yani yaklaşık “her 4 gençten biri” işsiz!..

Türkiye’nin geleceği için çok tehlikeli bir durum.

İşsiz gençleri bir zaman sonra zapt etmek mümkün olamaz!..

Hele yeterli önlem alınmazsa bu oranlar 2009 sonunda daha da vahim hale gelecek!

•••

Hükümet, her türlü uyarıya kulaklarını tıkadı.

Yerel seçimler için olabildiğince “bütçe disiplinini” aştı.

Sosyal devlet adına dağıtılan malzemelerin alımının, hesapsız ve kuralsız yapıldığı belli...

Talebin artırılması için alınması gereken önlemlerin yerine, “oy kazanma” yollarının öncelik kazanması, 3 ayın boşa geçmesine neden oldu.

Oysa Türkiye, hızla sanayi üretiminde ve ihracatta daralma yaşıyor.

Ekonomik nedenlerle tarımda da düşüş var. Bu nedenlerle işsizlik hızla artıyor.

Sırası gelmişken yapılan yanlışı bir kez daha hatırlatalım.

 Son 10 yıldır iktidarlar kırsal alanda oturanları kentlerde yaşamaya zorluyordu. Kırsal alanın boşaltılması hem tarımı sıkıntıya soktu. Hem de kentlerde yeni gelen işsizler yaratıldı...

•••

Evet, kriz küresel!

Ancak, son 4 aydır başta krizin merkezi olan ABD olmak üzere tüm ülkeler kendi ülkelerini düzlüğe çıkarmak için “önlem paketleri” yayınladı.

Obama, yeni bir paketi daha açıyor. Hem piyasaya büyük miktar para aktarıyor, hem de ev kredisi mağdurlarına yeni destekler veriyor.

Ülkelerde bankalar kurtarıldı. Şirketlere mali yardımlar yapıldı.

Onlar, tüketimi artırmak için vatandaşlarına ek paralar verdi.

Ama bizde bunlara benzer hiçbir şey yapılmadı.

Hükümet ciddi bir aymazlık içinde!..

Önlem alınması yerine, kamuyu daha da borçlandıran, ama iç piyasayı değil yandaşların dış bağlantılarını “kollayan” harcamalar yapıyor.

Halkın büyük bir çoğunluğu zaten dar ve sabit gelirli.

Kamu sermayesinin halk adına daha da fazla harcanması, gelir vergilerinin düşürülmesi, istihdama önem verilmesi, yatırımların hızlandırılması, yarım kalanların bitirilmesi, tarımın yeniden teşvik edilmesi gibi adımlar atılacağı yerde, dar bakışla “seçim rüşveti” dağıtmayı yeğliyor.

Oysa bu durum krizi, zaman içinde daha sıkıntılı bir hale sürükleyecek.

Bilinmeli ki, işsizlik arttıkça ülkede “huzur da kalmayacak!”

•••

DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi’nin bir önerisi var.

Şayet, haftalık çalışma süresinde bir saat azaltma yapılırsa elde edilecek tasarrufla 126 bin yeni işsize iş bulmak mümkün!..

Önemli bir öneri.

Buna kulak verilmeli…

•••

Küresel krizden emekçi, işçi, işveren ve siyasi yöneticiler el ele vererek çıkılabilir.

Özellikle “emekçilerin” örgütlerine daha fazla kulak verilmeli.

Pazar günü yapılan mitingin tekrarlanması gerekir.

Sermayeden yana olan bu hükümet, işçi ve emekçilerin sesini daha da gür duymalı, gücünü daha net görebilmeli!..