Sebebini irdelemedim, hani doğuştan Fenerli derler ya, benimkisi de öyle.
Fenerbahçe’nin hazırlık maçları dahil, izlemediğim maçı sınırlıdır.

Boluspor Başkanlığı yaptığım yıllarda bile aklımın bir köşesi Fenerbahçe’de idi.
3 Temmuz 2011 sürecinde özel yetkili savcıların kulübe müdahalesinden sonra takıma ilgim, olayların perde arkasını çözme merakı beni meselenin içine daha da bir girmeme sebep oldu.
Fenerbahçe’nin yeminli muhaliflerinin günü birlik yaptıkları TV programları, maç önceleri, sonraları konuya tam odaklandım.

Eski kulüp başkanı olduğum için ülke de futbol pazarını gayet iyi bilenlerdenim.
Boluspor İkinci ligde iken final diyebileceğimiz kendi sahamızda Bolu-Denizli maçında dakika 2, Boluspor 0- Denizli 2 sonucunu trajik bir biçimde yaşayanlardan biriyim.

İşin mantalitesini çözmeme karşın hakem olayları dışında, önceden yapılan masa başında maç satma pazarlıklarının sahaya yansıma olasılığının çok az olduğunu da bilebilenlerdenim.
Bu bağlamda 3.Temmuz.2011 Fenerbahçe sürecini sıkı takipçilerindenim.
Rasim Ozan’ın bir programda hap, öteki programda şap dediğini görebiliyorum.
Ha keza karşısında Fenerbahçe Kulübü yöneticisini görünce özür dileyen Erman Toroğlu’nu da…
Kim ne derse desin 3 Temmuz 2011 sürecinin arka planında bir bit yeniği olduğuna inanıyorum.
Beşiktaş derbisinin öncesinde de her zamanki ekibimizle maçı izlemeye hazırlanıyoruz.
Stres var, takım Samsun’da acı bir yenilgi almış.

Televizyonun volümü yüksek, stadyumda maç öncesi çalınan müzikler kulağımıza geliyor.
Livaneli’nin şarkısı,

“Kırılsa da kanadımız
Asiye çıksa adımız
Duyan duysun bilen bilsin
Böyledir bizim sevdamız”

Güzel, seyirciler şarkıya eşlik ediyorlar…
Takım sahaya çıkıyor,
Bu sefer,

Grup Yorum'un “Haklıyız kazanacağız” şarkısının sözleri hoparlörlerden akıyor kulaklara.
Revize etmişler sözleri, tamam onu biliyorum.
Tıpkı, Beşiktaş çarşı grubunun “Gün doğdu hep uyandık” marşını revize ettikleri gibi.
Galatasaray seyircinin “cav bella”yı futbola uyardıkları gibi.
Fener’de yeni transfer Sow’da var.
Spiker Sow’u telaffuz ederken “sol” diyor.
Tribünlerde grup yorum şarkıları, sahada sol.
Fenerbahçe Cumhuriyeti sola kayıyor!
3 Temmuz 2011 operasyonu tribünleri birleştirmiş.

Akıllara takılan şu, ana muhalefet değil ama Fenerbahçe Cumhuriyeti iktidara karşı daha sıkı muhalefet ediyor.
Söylenmese de, yok canım olur mu öyle şey dense de, bana göre Fenerbahçe taraftarında iktidara yönelen bir öfke var.

Okuyucular takılabilir, milyon dolarlar, iş adamları, profesyonellik diye ama…
“Fener sola kayıyor”; başlığı elbette “ironi” içeriyor ama,
Hepimiz biliriz ve söyleriz ki;
Futbol Türkiye’nin gerçeğidir ve
“Futbol sadece futbol değildir.”