Küresel Asamble (Global Assembly), dünyamızın önemli sorunlarını dert eden, bir araya gelip tartışmak, tüm insanlığa çözümler önermek üzere, çeşitli ülkelerden 100 aktivist tarafından kurulmuş olan bir platform.

Platformun bu yılki toplantısı bugünden itibaren Frankfurt’ta, Almanya’daki demokratik devrimci hareketin 175’nci yıldönümü vesilesiyle ve halk tarafından seçilmiş ilk meclisin toplandığı mekânda gerçekleştirilecekti.

İptal edildi.

Gerekçesi özetle şöyle:

“Gazze savaşının patlak vermesinden bu yana, İsrail'e yönelik meşru eleştiriler de Yahudi karşıtı olarak karalanıp bastırıldığı için, Almanya’da artık küresel güney ile kuzey arasında açık diyalog mümkün değil.”

Önce medyaya “antisemitizm suçlamasından korkulduğu için iptal edildi” başlığı ve yorumuyla yansıyan Küresel Asamble’ye kısaca bir göz atalım:

2030 yılına kadar dünya çapında 10 milyon aktivistin yer aldığı bir harekete dönüşmeyi hedefleyen Küresel Asamble, ilk olarak 2021 yılında Glosgow’da “iklim ve ekolojik kriz” gündemiyle toplanmış, “tüm insanlığın bu konuda en adil ve etkin bir biçimde bilgilendirilmesi” konusuna çözüm aramış. Bu yıl da bugünden itibaren Frankfurt’ta toplanacak, dünyanın güncel krizleri, demokrasi ve insan hakları üzerine, geçen yıl yine burada başlayan tartışmaları sürdürecek ve sonuçlandıracaktı. Başlıca konu başlıkları şöyleydi: Otoriterizm ve demokrasi, toplumsal cinsiyet adaleti, ekonomik ve mali adalet, emek, sürgün, göç, vatansızlık, sosyal – ekolojik kriz ve alternatifler...

Aslında bütün bunlar tabii ki daha iyi bir gelecek arayışıyla yola çıkan tüm platformların, birlikteliklerin, örgütlerin ya da bireylerin gündeminde olan konular. Ancak toplantı yeri olarak Almanya’daki demokrasi hareketinin tarihinin en önemli mekânının, ülkenin halk tarafından seçilmiş ilk meclisine, ilk anayasasına ev sahipliği yapan “Paulskirche”nin (Aziz Paul Kilisesi / II. Dünya Savaşı’ndan sonra sadece kültürel ve siyasal faaliyetler için kullanılıyor) seçilmesi, başta Birleşmiş Milletler olmak üzere arkasındaki güçlü kurumsal destekler nedeniyle benzerlerinden en azından bir tık daha çok dikkat çeken bir platformdu.

ŞAŞIRTICI DEĞİL

Almanya’da demokrasinin beşiği olarak görülen bir mekânda, insanlığın önündeki sorunları tartışmaya, küresel çözümlere kafa yormaya hazırlanan aydınların birileri tarafından “antisemitik” olarak suçlanmaktan çekindikleri için, iki yıldır hazırlığı süren bu toplantıyı iptal etmeleri, son yıllarda bu ülkede yaşanan benzer olaylar, tartışmalar dikkate alındığında hiç de şaşırtıcı değil.

Ama yine de büyük bir skandal.

Almanya’da “İsrail devleti ve hükümetlerinin Filistinliler’e yönelik eleştiriler”in “anti semitizm” olarak değerlendirilip, eleştirilmesi yeni bir şey değil. Sadece siyasi alanda değil, özellikle kültür ve sanat alanında birçok skandal yaşandı. Büyük emeklerle hazırlanan konferanslar, sergiler, konserler ya da kendi alanının saygın isimlerinden oluşan jürilerce verilen ödüller, eserleri sergilenecek ya da ödüllendirilecek sanatçıların, kültür insanlarının geçmişte İsrail’i eleştirdikleri ya da Filistinlerin özgürlük savaşına destek verdikleri gerekçesiyle iptal edildi. Ancak eskiden bütün bunlar yaşanırken, saldırıya uğrayanların ve destekleyicilerinin eşit koşullarda olmasa da kendilerini kamuoyu önünde savunma, konuyu tartıştırma şansı oluyordu.

HAKSIZ SUÇLAMALAR

Tabii ki bu olaylarda “antisemitizm” eleştirisini gerçekten hak edenler de vardı.

Çok sayıda sanatçı, kültür insanına yönelik ağır suçlamalar durmak bilmiyordu.

Örneğin ağzından saldırıya uğrayanlar arasında İsrail’in bir devlet olarak var olma hakkı konusunda ya da Yahudilerin tarih boyunca karşılaştıkları soykırımları, düşmanlıkları hafifseyen bir kelime çıkmamış olmasına rağmen, sırf Filistinlilerin haklı taleplerini desteklediği için “Yahudi düşmanı” ilan edilen Pink Floyd grubunun kurucusu Roger Waters gibi dünya çapında sanatçılar da yer aldı. Bu nedenle geçen yıl Berlin, Frankfurt gibi metropollerdeki konserleri yerel yönetimler tarafından iptal edilen, ancak mahkemelerin bu iptal kararlarını kaldırmasıyla sahneye çıkabilen Waters’ın suçlamaların ağırlığı altında ezilip, konserine ara verip, ağlayarak yaptığı “Ben antisemitist değilim” açıklaması halen hafızalarda.

Bu haksız suçlamalar artık iyice saçma sapan bir hal almaya başladı.

Örneğin Berlin’de geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen uluslararası film festivali Berlinale’de yaşananlar artık “pes” dedirtiyor.

Hatırlanacaktır orada ödül alan bir İsrailli film yönetmeni İsrail’in Gazze’deki katliamlarını sahneden kınamasından ardından “antisemitist” ilan edildi. Bir takım Alman politikacılar, gazeteciler kendi ailesinden birçok insanı Hitler Almanya’sının soykırımı sırasında kaybetmiş olan bir İsrail vatandaşını, ülkesindeki aşırı sağcı hükümetin sorumlu olduğu insanlık dışı katliamlara karşı çıktığı için “Yahudi düşmanı” ilan etme küstahlığında bulundular.

Küresel aktivistlerin Frankfurt’taki kongrelerini iptal kararı, düşünce ve ifade özgürlüğü açısından Almanya’nın geldiği trajik duruma ayna tutuyor.

BİR SANSÜR ARACI

Bazıları halen Almanya’da antisemitizm suçlamasının bir sansür aracı olarak kullanıldığı iddiasını kabul etmiyor, konunun her boyutuyla tartışılabileceğini savunuyor. Ancak bu doğru değil. Birçok birey karşılaşabileceği tepkiler nedeniyle, birçok sivil toplum kuruluşu aldığı kamusal destekleri kaybetmek korkusuyla bu konularda susmayı tercih ediyorlar.

Benzer bir durum da, aynı şiddette olmasa da Ukrayna savaşıyla ilgili tartışmalarda yaşanıyor. Ateşkes çağrısında bulunanlar, sorunların tüm tarafların aynı masada karşı karşıya oturduğu diplomatik görüşmeler yoluyla çözülmesini savunanlar, ne kadar Putin’e karşı olduklarını da söyleseler “Putin taraftarı” olarak damgalanıyorlar. Eski başbakanlar, bakanlar, generaller, fikir insanları bu nedenle konuyla ilgili tartışmalardan uzaklaştırılıyor. Aynı şey son olarak barış, uzlaşma çağrısı yapan Papa’nın bile başına geldi. Bir dönem ağzının içine bakılan, her yaptığı, her söylediği abartılı bir biçimde medyada yüceltilen bu din adamını neredeyse “bunak” ilan edecekler...

Yani Almanya’da muhalif olmak, muhalif kalmak zorlaşıyor...