Çok geç kalındı. Bu aşamadan sonra isim değişikliği ne işe yarar bilemiyorum. Hata başta yapıldı. Olay zaman aşımına uğradı. Türkler için “yüz yılın” davası olarak duyurulan Ergenekon...

Çok geç kalındı. Bu aşamadan sonra isim değişikliği ne işe yarar bilemiyorum. Hata başta yapıldı. Olay zaman aşımına uğradı. Türkler için “yüz yılın” davası olarak duyurulan Ergenekon, İsveç basınında beklenenden daha geniş bir yer buldu. İsveç’de davayla ilgi bir kamuoyu yaratılmaya çalışılıyor.

 İkinci duruşmada sanık Kemal Kerinçsiz’in avukutlarından Kadir Kartal, Ergenekon’un Türkler açısından kutsal olduğunu, Ergenekon sözcüğünün bir terör davasında kullanılmaması gerektiğini savundu ve davaya başka bir isim verilmesini bunun da Resmi Gazete’de yayımlanmasını talep etti. Bu aşamadan sonra yapılacak değişikliği yaşama geçirmemiz biraz zor. Hadi davanın adını, kolaylık olsun diye “Gel gene kon” diye değiştirdik. Bunu İsveç basınına nasıl anlatacağız?

Ergenekon’la ilgi olarak İsveç basının zaten kafası yeterince karışık durumda. Dolayısıyla İsveçlilerin de. Davanın ilk duruşmasını tam sayfalık haberle duyuran Dagens Nyheter gazetesinde 86 sanık için “sağcı-ulusalcılar” ifadesi kullanıldı. İlhan Selçuk ve Doğu Perinçek sağcı yapılmış durumda.

 Avukat Kartal’ın kaygılarında haklı olduğunu da İsveç basını kesin olarak kanıtladı. Ergenekon’un ne demek olduğu eğrisiyle doğrusuyla açıklandı. Davayla ilgili olarak verilen haberde “Terör grubu ismi Ergenekon, islamdan önceki bir efseneye dayanıyor. Bu efsanede Türklerin, düşmanlarını bir gri kurtla nasıl yendiği anlatılıyor. Ergenekon’un, bu bilinmeyen faşit organizasyonla böyle bir ideolojik bağlantısı var” dendi. Ergenekon efsanesi haberde günüzüme şöyle bağlandı:

“Gri kurtlar, seneler boyunca Ermenilere, Kürtlere ve etnik Türk ‘olmayanlara’ karşı cinayetler ve terör suçları işledi. Gri kurtların politik dallarından bir tanesi, bugün Meclis’te MHP adında bir parti olarak 71 sandalyeyle temsil ediliyor. Ergenekon’un derin devlete ve Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu laik yapılanmaya yakın olması bu davayı, ayrıca Kemalistlerin ve şu an hükümette bunan islam kökenli AKP’nin iktidar mücadelesi haline getiyor.

Geçen bahar Kemalist yapılanma az daha AKP’yi mahkeme kararıyla politikadan men edecekti. Bazı eleştirmenler, mahkemeyi AKP’nin laik muhalefete karşı bir intikamı olarak değerlendiriyor.”

Davayla ilgili olarak verilen haberlerde İsveçlilere, Ergenekon’la ilk kez bu mahkemenin devlet içindeki devleti sorgulacağı duyuruldu.

•••

Ergenekon davasının başladığı gün, 16 Mart davasının zaman aşımından 30 yıl sonra düştüğü duyuruldu. 16 Mart 1978’de İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nin önünde öğrencilerin üzerine bomba atılmış. Öğrenciler silahla taranmıştı. Olayda 7 öğrenci ölmüş, 41 kişi yaralanmıştı. Bu son duruşmaya, tutuksuz sanıklar Latif Aktı ile Özgün Koç katılmadı. Gıyabi tutukla olarak aranan eski polis memuru Mustafa Doğan ise yakalanamadığı için duruşmaya getirelemedi. Üniversite çağında yedi öğrencinin kanını kimin akıttığı 30 yıl içinde bulunamadı. Bu haber, İsveç gazetelerine hiç yansımadı.

Bir yerde mahkeme salonlarına sığdırılamayan tutuklu tutuksuz sanıklar, sanık yakınları, avukutlar, gazeteciler aynı gün zaman aşımına uğrayan bir başka dava. Derin devleti arayanlar bir yerde hata yapıyor gibi. Ergenekon davası nasıl sonuçlanacak hep birlikte göreceğiz. Ama “derin devleti” bir yerlerde arar arar bulamazsak bunlar, gelir gene konarlar.