Tutuklu bulunan Osman Kavala’nın da aralarında olduğu 16 kişi hakkında, Gezi Parkı eylemlerinin finansman ve koordinasyonunu yaptığı iddiasıyla hazırlanan iddianameye tepkiler sürüyor. “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması istenen Taksim Dayanışması üyelerinden Mimar Mücella Yapıcı ve Şehir Plancısı Tayfun Karaman iddianameyi BirGün’e değerlendirdi. Gezi yatay halk hareketidir “Akla ziyan iddialarla […]

Gezi iddianamesine tepki yağdı: Gezi, yüz akımızdır yargılanamaz!

Tutuklu bulunan Osman Kavala’nın da aralarında olduğu 16 kişi hakkında, Gezi Parkı eylemlerinin finansman ve koordinasyonunu yaptığı iddiasıyla hazırlanan iddianameye tepkiler sürüyor. “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması istenen Taksim Dayanışması üyelerinden Mimar Mücella Yapıcı ve Şehir Plancısı Tayfun Karaman iddianameyi BirGün’e değerlendirdi.

Gezi yatay halk hareketidir

“Akla ziyan iddialarla daha önce karşımıza çıkarılan ve beraat ettiğimiz suçlamaları, yerel seçim öncesi yeniden gündeme getirmek istiyorlar” diyen Tayfun Karaman, Gezi’nin böyle iddianamelerle yargılanmayacağını ifade etti. Karaman, yaptığı değerlendirmede şunların altını çizdi: “Bunun seçim politikası olmaktan başka işe yaramayacağını düşünüyorum. Tabii ki Gezi yargılanamaz, hepimiz Gezi’deydik. Orada neler olduğunu hepimiz iyi biliyoruz. Hakkımızda isnat edilen suç, Gezi’ye önderlik ettiğimiz yönünde. Ama herkes biliyor ki Gezi, tamamen yatay bir hareketti. Kimsenin daveti olmadan milyonlarca insan sokaklara çıktı. Böyle bir halk hareketinin yargılanması mümkün değildir.”

Ortada bir suç yok

Taksim Dayanışması’nın önceki mahkemelerde beraat ettiğine değinen Karaman, sözlerini şöyle sürdürdü: “Daha önce beraat ettiğimiz bir davayı karşımıza tekrar çıkarmaları garip. Ortada bir suç yok ve olmayan suç üzerinden böyle bir ceza akla ziyandır. Bizim üzerimizde elbette yurt dışı bağlantısı yok. Parkın yeşil kalması için mücadele ettik. Herkes çok iyi biliyor ki bir imar planı üzerine açılan dava üzerinden orada yer aldık. Bu davayı meşrulaştırmak için böyle suçlamalar yöneltmelerine şaşırmıyorum.”

Gezi’yi hafızalardan silemezler

İddianamenin, Gezi’yi kriminalize etme çabası olduğunu belirten Mücella Yapıcı, Gezi’ye dair toplumsal hafızanın yok edilip yerine yeni bir hafıza yaratma amacı taşıdığını söyledi. Yapıcı, değerlendirmesinde şu ifadelere yer verdi: Kesinlikle toplumsal hafızanın yok edilmesine dayalı politik bir operasyon. Osman Kavala ve birbirine benzemez insanları bir araya getirip absürt bir iddianame hazırlamışlar. Gezi, bu ülkenin yüz akıdır, geleceğidir, onurudur. Gezi, kimsenin yönetmediği, kendiliğinden oluşan bir itiraz hareketidir. Gezi’de eğer şiddet varsa o da güvenlik birimlerinin uyguladığı şiddettir. İnsanlarımızı kaybettik, yaralanan gözlerini kaybedenler oldu. Ortada bir Gezi davası varsa o da kaybettiğimiz insanların davalarıdır. Gezi’den korkacaklarına ders çıkarmaları gerekir. Kaybettiğimiz gençlerin mahkemelerinde, polisler ceza almazken 16 kişiyi seçip ağırlaştırılmış müebbet istemeleri akla mantığa sığmaz.”

***

Hukuk aksıyor

Uluslararası Af Örgütü Türkiye Strateji ve Araştırma Direktörü Andrew Gardner, Osman Kavala ile 15 kişi hakkında mahkemeye sunulan iddianameye ilişkin açıklama yaptı. Gardner, “Bu saçma iddialar, tarihi yeniden yazmayı ve Türkiye’nin önde gelen sivil toplum aktörlerini susturmayı hedefliyor. Bu aktörler, Türkiye’nin ciddi şekilde aksayan hukuk sistemi tarafından yargılanma olasılığıyla karşı karşıyalar” dedi.