Zabıta kamyonetleri ve içindeki itlaf ekipleri, “Kuş gribi nedeniyle kümes hayvanlarınızı, belediyemizin veterinerlik müdürlüğünden gelen görevlilere teslim ediniz!” anonslarıyla, mahalle mahalle dolaşmaya başladığı andan itibaren sessizce teyakkuza geçtiler

Güvercinler  yeraltına çekildi!

> EMRE ÜNSALLI emreunsalli@gmail.com

Çok eski değil, nokta atışıyla söylemeye çalışırsam iki bin beş yılının Temmuz ayından itibaren Türkiye’ye de ulaşan “Kuş Gribi Salgını”nda, orta şiddetli bir kanatlı hayvan soykırımı yaşandı. Bir gecede otuz bin tavuk, bir ayda bir milyon kümes hayvanı “Kuş gribi” riskinden dolayı katledildi.

Ana haber bültenlerinde, yakılırken ve toprağa gömülürken kıpırdayan çuvalları izleyen herkes o an olduğu yere çivilendi. Marketlerde tavuk eti satılması yasaklandı, memleketin en ünlü tavuk markaları iflas etti. Ama durumdan tavuk üreticilerinin dışında birinci dereceden etkilenen birileri daha vardı. İstanbul’un birçok mahallesinde, besledikleri güvercinlerle değişen şehre bir Don Kişot edasıyla kafa tutan güvercinciler…

Zabıta kamyonetleri ve içindeki itlaf ekipleri, “Kuş gribi nedeniyle kümes hayvanlarınızı, belediyemizin veterinerlik müdürlüğünden gelen görevlilere teslim ediniz!” anonslarıyla, mahalle mahalle dolaşmaya başladığı andan itibaren sessizce teyakkuza geçtiler.

Pazar günleri Surdibi ve Unkapanı köprüsünün yanındaki kuş pazarları, belediye ve polis eşliğinde basılmış, insanların güç bela kaçırdığı güvercinler dışındaki tüm kuşlara el konmuş ve pazarlar bir daha açılmamak üzere kapatılmıştı.

Durumu seksen darbesinden sonra yapılan ‘Ertürk Yöndem haberi’ gibi veren ana haber bültenleri sayesinde güvercinciler, günlerini “Şehir Gerillasının El Kitabı”ndaki taktiklere benzer yollarla sürdürüyorlardı. Ve fakat çember giderek daralıyordu.

İstinye’nin Poligon mahallesinde, hafta başı işe gidenlerden yaşlıca bir amca, otobüs durağında nam-ı diğer “Güvercinci Murat”ı görünce yanına gidip “Cumartesi sabahleyin mahalleye Kuş gribi itlaf kamyonu gelecek!” diye yüksek sesli, ikaz içerikli bir haber verdi.

Duraktaki amca, ikazlarına devam edecekti lakin, Poligon- Mecidiyeköy otobüsü 29P’nin kapısı burunun dibinde “tossss” diye açılınca konuşmaktan vazgeçip “Kuntiz çekirge” tekniğiyle otobüsün merdivenlerine zıplayıp ilk koltuğa oturdu.

Murat otobüse binmedi. Eve geri dönerken aynı haberi yolda karşılaştığı mahalle ahalisinden en az beş kere daha dinledi.

“Cumartesi sabahı mahalleye belediyenin kuş gribi itlaf kamyonu gelecek!”
Arap Metin, veteriner kapısının henüz halka açık olmadığı yıllarda bir nevi kuş doktoruydu. Poligon’daki güvercinciler hastalanan kuşlarını eğer kendileri tedavi edemez ise iki avucunun içine alıp ambulans gibi sokakları yara yara Arap Metin’e getirirdi.

Yine öyle oldu.

Poligonlu güvercinciler, aynı günün gecesi, on ayrı kümesten tam yüz on güvercini sessizce Arap Metin’in çatıdaki kümesine taşıdı. Oradan da mahallenin iki sokak üstünde belediye tarafından dozerle tartaklandıktan sonra mühürlenen evin bodrum katına... Omzundan yaralanmış gibi duran ev, omzundan düşen ince briketlerle yapılan iki barikatla, yeraltında çekilen kuşlar ve kuşçular için bir sığınağa dönüştü.

Cumartesi sabahının huzurunu bozan kamyonet sesi ve hemen ardından megafondan gelen çağrı, “tilki uykusu”ndaki dörtlüyü ayaklandırdı.

“Kuş gribi nedeniyle kümes hayvanlarınızı belediyemizin veterinerlik müdürlüğünden gelen yetkililere teslim ediniz!”
Sığınaktaki, Tepeli, Mardin, Bango, Bursa, Dumanlı, Kelebek ve daha birçok ırka ait yüz yirmi güvercin, dört gencin bir hafta boyunca bir kere bile sekmeden devredilen nöbetleriyle, birbirinden sağlam üç operasyon atlatıp, hayatta kalmayı ve yeniden kümeslerine dönmeyi başardı. Fakat, Maden Mahallesi, Derbent, Gültepe ve Reşitpaşa başta olmak üzere Fatih, Küçükçekmece, Ümraniye gibi İstanbul’un pek çok semtindeki güvercinciler operasyonlarda yakalanarak kümeslerini dağıtmak zorunda kaldı.

Kuş gribi salgınında, güvercinleri ile yeraltına çekilen gençleri ve kentsel dönüşüme karşı kentin tüm mahallelerindeki direnişlere omuz veren insanlarıyla Poligon Mahallesi, bir müddet daha gökyüzünde takla atan güvercinlerin eksik olmadığı mahallelerden biri olarak kalacak.

Bir müddet daha…