Hukukçular YSK’nin kararını BirGün’e değerlendirdi: Kanun kırıntısı bile kalmadı

Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) “bir kısım sandık kurullarının, ilçe seçim kurullarınca kanuna aykırı oluşturulması” gerekçesiyle İstanbul’daki seçimlerin yenilenmesine karar vermesi tartışılmaya devam ediyor. 4’e karşı 7 oyla verilen karar, ülkede demokrasinin kırıntısının kalmadığı yorumlarına yol açarken, Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi, idare hukukçusu Prof. Dr. Metin Günday ile CHP Parti Meclisi (PM) Üyesi, hukukçu İlhan Cihaner BirGün’e kararı değerlendirdi.

BUNUN ADI ZIRVALIKTIR

Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi, idare hukukçusu Prof. Dr. Metin Günday, YSK’nin kararını, ‘hukuk dışı’ olarak tanımladı. Günday’a göre, alınan söz konusu karar ile kanunlar adeta mezara gömüldü. Açıklanan kısa gerekçeye değinen duayen hukukçu, şöyle konuştu: “‘Kamu görevlisi olmayanlar, sandıklarda görev almıştır’ deniyor. Peki, diyelim ki öyle… Bu sandıklarda ne gibi usulsüzlükler yapılmış ki kanunun dediği gibi sonucu etkilemiş? Bu belirtilmiyor. ‘Seçim sonucuna etkisi olduğundan’ deniyor. Ne olmuş, kaç tane oyda usulsüzlük var? Usulsüz olduğu iddia edilen aynı sandıkta; ilçe belediye başkanı, meclis üyeleri ve muhtar oyları da sayılmış. Bunlarda da hiçbir şey yok. Bu beyefendilerin lehine sonuçlananlarda olumsuz etki yapmıyor, sadece Büyükşehir’e yapıyor. Bu zırvalık.”

KARAR KANUNA AYKIRI

“Türkiye’de hukuk devleti denen bir şey kalmamıştır” diyen hukukçu Günday, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kaç yıllık hukukçu olarak söylüyorum bunu. Kanunun kırıntısı kalmamıştır, 298 Sayılı Kanun’a aykırıdır bu karar. Kanunu mezara gömdüler, seçim yargısını mezara gömdüler, Yüksek Seçim Kurulu’nu mezara gömdüler. Bunun başka bir izahı yok. Bu ülkede benim hiçbir şekilde yargıya itimadım kalmamıştır. Yüksek Seçim Kurulu, 11 tane yüksek yargıçtan oluşan bir heyet. Yüksek yargıçlar kanunu açıkça çiğneyerek, bu şekilde karar verebiliyorsa, benim diyebilecek hiçbir şeyim yok.”

MÜHÜRSÜZ OYLARI GEÇERLİ KILMIŞLARDI

Günday, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Aynı Yüksek Seçim Kurulu, 16 Nisan’da kanunda açıkça ‘mühürsüz oylar geçersizdir’ denilmesine rağmen, 2,5 milyonu geçersiz oyu geçerli addetti. 23 Haziran’da o yenilenecek seçimi Adalet ve Kalkınma Partisi’nin adayı kazanamaz ise, 1 kez daha yenilenip, yenilenmeyeceğinin garantisi yok.”

HUKUKEN TARTIŞMAYA BİLE GEREK YOK

CHP Parti Meclisi (PM) Üyesi, hukukçu İlhan Cihaner ise şu değerlendirmede bulundu: “Hukuki olarak detaylı tartışmaya bile gerek olmayan bir karar. Hukuk içinde yorumlanacak bir karar değil. Başvurucular, sandık kurullarının yasanın öngördüğü sonuca nasıl etkili olduğunu ortaya koyamadı. Kaç sandık var, kaçında sonuçlar doğrudan sonuca etki etmiş, bunların hiçbiri yok. Yani ne olağanüstü itiraz, ne de tam kanunsuzluk koşulu var. Bazı yerlerde çok yaygın şekilde kamu görevlileri başvuru yapıp, görev almamak istediğini söylemiş. Böyle olunca da daha önceden orada görev yapmış kamu bankalarından görevli almışlar, eksiği onlarla doldurmuşlar. Bunun bir iptal nedeni olması, aslında seçimin gasp edilmesidir. ‘Bir şey oldu, ama ne olduğunu bilemiyoruz’ dedi ya, seçim mevzuatı, ‘gerekçeni, delilini ortaya koyacaksın’ der. Orada, ‘usulsüzlük var, bul’ diyemezsin. YSK üyelerinin süreleri uzatıldı, bunun bir anlamı vardı. Hükümet, gerilim politikasına devam edecek. Şimdi siyasi ve hukuki önlemleri almak gerekiyor.”