isveç’te eşcinsel aşklara evlilik yolu açıldı

isveç’te 1 Mayıs’tan itibaren yürürlüğe girecek bir yasayla aynı cinsten olan çiftlerin evliliğine onay verildi. isveçli Sosyal Demokratların kadın başkanı Mona Sahlin, meclisin aldığı bu kararı basın mensuplarının önünde bir kadını dudaklarından öperek kutladı. Hükümet, bu öpücüğe pek kızdı ve bunu “Halkla ilişkiler” taktiği diye değerlendirdi.
Eşcinsel evliliklerin yasalaşmasından sonra isveç basını bir bir eteklerindeki taşları ortaya dökmeye başladı. isveç tarihindeki yasaklı eşcinsel aşklar tekrar hatırlatıldı. Sarayın uzun yıllar gizli kalması için uğraştığı ve çok da pahalıya patlayan, isveç Kralı 5’inci Gustaf’ın, eşcinsel aşkı yayımlanan eklerle anlatıldı. 5’inci Gustaf 1907’de kral oluyor ve 43 yıl tahta kalıyor. Birinci ve ikinci Dünya savaşlarını isveç, Gustaf’ın kralllığı döneminde atlatıyor. Kral, 1918’de yetkilerinin birçoğunu meclise devrediyor ama soylu kanı bâki kalıyor. 1881’de Alman bir prensesle evlendiriliyor ve çiftin üç erkek çocuğu oluyor. Evlilikte sorunlar başlıyor ve ardından Alman asıllı kraliçe solunum borusundaki sağlık sorunları yüzünden Roma’ya taşınıyor ve 1930’daki ölümüne kadar orada yaşıyor.
Sarayında yalnız kalan 5’inci Gustaf, 1912’de isveç’te düzenlenecek Olimpiyatlardan dört gün önce, sarayın önünde izci üniformalarıyla mayıs çiçeği satan üç gençten biri olan Kurt Alfred Johansson’dan bir çiçek satın alıyor. O tarihte 15 yaşında olan Kurt’la isveç kralının ilk karşılaşmaları böyle oluyor. isveç resmî tarihinde hiç anılmayacak olsa da o tanışmadan 21 yıl sonra bu iki erkek arasında gizli bir aşk yaşanıyor.
36 yaşına geldiğinde kralla tekrar karşılaşacak olan Kurt Alfred’in savruk bir yaşam öyküsü var. Eğitimini yarıda bırakan Kurt, kısa süren bir ofis elemanlığının ardından denizciliğe başlıyor. Kuzey Amerika’ya kadar gidiyor. Paris’te restoranlarda çalışıyor. isveç filmlerinde figüran olarak rol alıyor. Bu süre içerisinde Kurt, 5 kez hırsızlık ve sahtecilik suçlarından hapse giriyor. 2 yıl 11 ay ülkenin çeşitli hapishanelerinde yatıyor. Hapis hayatı bittiğinde soy ismini değiştirip Stockholm’e taşınıyor. Kentte, bir mini golf merkezi açıyor ve işyerinin yakınlarındaki pastanecinin kızı Anna’yla 1932’de evleniyor.
Evlilikleri çok da iyi gitmeyen Kurt ve Anna’nın ilişkileri kısa sürede sadece bir iş ortaklığına dönüyor. işlerini genişletmek isteyen çift, açtıkları bir restorana içki izni almak için uğraşıyorlar ama başarılı olamıyor. Bunun üzerine Kurt, Kral 5. Gustaf’a bir mektup yazıyor. Kraliyet yetkilileri, düzenlenen bir halk gününde onu diğer vatandaşlarla birlikte saraya çağırıyor.
Kurt, bu toplantıda lisans iznini alamıyor ama 75 yaşındaki Kral 5’inci Gustaf, bir saray görevlisiyle bir akşam Kurt’u saraya davet ediyor ve ilişkileri o gece başlıyor. iki yıl boyunca bu gizli buluşmalar sürüyor. Kurt’un batmak üzere olan restoranına yardımcı olması için krala yazdığı bir mektubu bulan eşi Anna, mektubu araştırmak için saray yetkilerine başvuruyor. “Kralın mutsuz Kurt’u” diye biten mektupla gizli aşk, saray yetkilileri tarafından da öğrenilmiş oluyor. Anna, kocasından ayrılmak istiyor ama saraydan gelen baskı üzerine bunu bir yıl erteliyor. Çift, sessiz sadesiz boşandıklarında, Anna’ya sus payı olarak isveç sarayı yüklü miktarda bir ödeme yapıyor.
Kurt, önce Amerika’ya gönderiliyor ama oradan kısa sürede dönüyor. isveç’teki yaşamı saray masraflarının bir kalemi haline gelen Kurt’un polisle başı derde giriyor. Kurt, soruşturmada kralla olan aşkını anlatıyor. Bunu pek de hoş karşılamayan saray,  olayın kapatılması için Kurt’u bir akıl hastanesine yatırıyor.
Eski karısı Anna avukatlarıyla verdiği hukuk mücadelesiyle Kurt’u akıl hastanesinden kurtarıyor. Saray, bu kez de Kurt’tan “Kralla ilişkim, uydurmadır” yazılı bir kâğıda imza alıp bir de aylık bağlayıp onu Almanya’ya gönderiliyor. 1939’da Alman polisinin bir bahaneyle tutukladığı Kurt, Almanya’nın ambulans uçakları için isveç’in havaalanlarını kullanmak istemesinde pazarlık kozu oluyor.
iki yıl sonra isveç, Kurt’u geri alıyor ve tekrar akıl hastanesine kapatıyor. Kralın ölümünden sonra, 1952’de Kurt, şantajla para sızdırmak suçundan yargılıyor ve 6 yıl hapse mahkûm ediliyor. 1956’da Kurt serbest bırakılıyor ve eski eşi Anna’nın evine taşınıyor. Anna’nın yardımıyla geçiniyor. 1964’te Anna’nın ölümünden bir yıl sonra kendini toparlayamayan Kurt, tek odalı bir evde intihar ediyor.