İsviçre halkı emeklilere sahip çıktı
"Emekli maaşımız yetersiz. 13. emekli maaşına EVET"

Nurettin ELİBAL / BASEL-İSVİÇRE

Pazar günü yapılan halk oylamasında halkın yüzde 60’ı ve 26 kantonun 16’ısı emeklilere 13'üncü maaş için evet dedi. İsviçre Sendikalar Federasyonu tarafından Mayıs 2021'de hazırlanan halk inisiyatifi emeklilere, son yıllarda artan hayat pahalılığını dengelemek için 13'üncü maaş verilmesini hedefliyordu. Bütün burjuva partileri ve işverenler sendikası hayır kampanyası yürüttü. İsviçre Kantonlar Konsey’i ve Ulusal Meclis çoğunluğu da halk inisiyatifinin karşısında tavır aldılar. Evet cephesinde ise Sosyal Demokrat Parti, Sosyalistler, Yeşiller ve sendika birlikleri yer aldılar. Her siyasi çevreden emekliler de partilerinin tavsiye kararına bakmaksızın büyük oranda oylamanın başarılı geçmesi için katkıda bulundular.

İsviçre'de Covid 19 Pandemi ekonomik hasarları sonrası her şey pahalılaştı, buna rağmen emeklilerin maaşlarında değişen bir şey olmadı. Emeklilerin alım gücü günden güne düştü. Buna karşı ‘Emekliler de onurlu ve insanca yaşamı hak ediyorlar’ sloganı ile bir halk inisiyatifi başlatıldı. Kazanılmak istenen 13. emekli maaşı, emeklilerin biraz daha rahat yaşamalarına yardımcı olacak, onların pahalılık karşısında yaşam koşullarının daha da iyileşmesini güçlendirecekti.

∗∗∗

Burada ayrıca belirtmek gerekir ki, 2024 yılından itibaren kadınlar emeklilik için bir yıl daha uzun çalışmak zorunda kalacaklar. Yaşlılar arasındaki fakirlik kadınları daha çok etkilemektedir, çünkü daha az emekli maaşı almaktadırlar. Kısa bir süre önce kadınlarda 64 olan emeklilik yaşı erkeklerle ‘eşitlenerek’ 65 olarak yasalaştı. 2025'ten 2028'e kadar kadınların emeklilik yaşı kademeli olarak 65'e çıkarılacak. Bugüne kadar iş dünyasında kadınların uğradığı haksızlıkların biraz da olsa giderilmesi için 13'üncü emekli maaşı çok önem arz ediyordu. İsviçre’nin sınır komşusu Lichtenstein’da 13'üncü emekli maaşı 1992 yılından itibaren uygulanmaktadır. Bu durumu İsviçreli emekliler evet kampanyası süresince kendilerine bu hakkın da tanınması için olumlu bir örnek olarak gösterdiler.

İsviçre'de birçok emekli fakirlik sınırında yaşamaktadır. Bu durumdaki emeklilerin asgari geçim olanaklarını sağlamak için yetkili olan sosyal kurum mevcuttur. Bu kurum emeklilere sadece açlık sınırına düşmemeleri için destek vermektedir. Bu sosyal kurum sıkı bir denetimle, ihtiyacı olan emeklileri desteklemektedir. Buradaki sorun, emeklilerin büyük çoğunluğu utandıklarından ve çekindiklerinden bu sosyal kurumdan destek talep etmemektedirler. Bu durum da insanların adı geçen kurumdan uzak durmalarına neden olmaktadır. Emeklilerin zor durumda ‘avuç açmak’ zorunda kalmaları ve bu nedenle de bu kurumlara başvuruda bulunmamaları anlaşılır bir durum. İşte bu nedenle evet kampanyası süresince 13'üncü emekli maaşı emeklilerin onurlu ve insanca yaşama hakkı için olması gereken destek olarak savunulmaktaydı.

∗∗∗

Burjuva partileri ve işveren sendikaları 13'üncü emekli maaş desteğinin kabul edilmesi durumunda Sosyal Sigortalar Kurumu’nun ödeme sıkıntısına gireceğini, gelecek kuşakların emekli maaşlarının garanti edilemeyeceğini ve sosyal bir krize neden olunacağını ileri sürmekteydiler. İşveren çevresinin ve burjuva partilerinin iddia ettiği gibi Sosyal Sigortalar Kurumu’nun finansal zorluk içerisinde olmadığı bilinmektedir, ama yıllardır işveren çevreleri bilinçli olarak bu kurumunun finansal zorluk içinde olduğunu sürekli dile getirmektedirler. Bunun aksine bu kurumunun finansal ve rezerve olarak çok iyi bir durumda olduğu bilinmektedir. Sosyal Sigortalar Kurumu’nun maaşları ödeme zorluğu söz konusu olmadığı halde, sağ partiler bugüne kadar İsviçre Ulusal Meclisi’nde emeklilerin maaşlarının daha da iyileşmesi için hiçbir çaba göstermediler ve yapılan girişimlere de destek vermediler. Bu da artan hayat pahalılığı karşısında emeklilerin zor durumda kalmalarını sağlıyordu.

Hayır kampanyası yürüten çevrelerin ileri sürdüğü bir gerekçe de emekli zenginlerin 13'üncü emekli maaşına ihtiyaçları olmadığıdır. Bu gerekçe ilk bakışta haklı gibi gözükmektedir. Ama emekliler arasında bu kesim küçük bir azınlığı oluşturmaktadır.

Burjuva partilerinin ileri sürdüğü diğer bir gerekçe ise göçmenlerin 13'üncü emekli maaşından daha fazla faydalanacak olmalarıdır. Göçmenler çalıştıkları süre içerisinde sosyal sigortalar kurumuna düzenli olarak ödeme yapmaktadırlar. Onlar da İsviçre vatandaşları gibi hizmet yılları ve gelirlerine göre yasal olarak belirlenmiş emekli maaşlarını almaktadırlar. Ayrıca İsviçre'yi terk ettiklerinde, emekli maaşı yetmediği durumlarda yapılan finansal desteği de kaybetmektedirler. Yani, göçmenlerin İsviçre’de 13'üncü emekli maaşından daha fazla faydalanacağı iddiası geçersizdir.

∗∗∗

İsviçre federal istatistik dairesinin 2020 yılında açıkladığı fiyat artışları ve bu artışlardan etkilenen gruplara ilişkin yapılan açıklamada 65 yaş üstü insanlar yüzde 15,6 oranında en fakir kesime dahillerdir. Bu yaş grubundaki insanların yüzde 8,7’sinin herhangi bir finansal rezervlerinin olmadığı ve zorunlu ihtiyaçlarını karşılayamadıkları da belirtilmektedir.

Bu durumda 13'üncü emekli maaşının bir lüks olmadığı ve emeklilerin zayıflayan satın alma gücünü birazcık da olsa düzenleyecek bir girişim olduğu toplumda büyük bir destek gördü. Yükselen sağlık sigorta primleri, gıda ürün fiyatları ve ev kiraları emeklilerin cüzdanlarını oldukça fazla zorlamaktaydı. Emekliler 13'üncü emekli maaşı hakkıyla biraz da olsa rahatlama fırsatı yakaladılar.