Kıbrıs Cumhuriye’ti 1960 kurulduktan üç yıl sonra Türkler, Meclis’ten dışlanıyor. Kıbrıs’ta Rumların, Türklere çektirdiği ve 1974 yapılacak Mutlu Barış Harekâtı’na kadar devam edecek....

Kıbrıs Cumhuriye’ti 1960 kurulduktan üç yıl sonra Türkler, Meclis’ten dışlanıyor. Kıbrıs’ta Rumların, Türklere çektirdiği ve 1974 yapılacak Mutlu Barış Harekâtı’na kadar devam edecek olan eziyet dönemi başlıyor. İki halk arasında yaşanan gerginlikleri önleye bilmek için adaya ilk kez 1964’te İsveç askerlerinden oluşan bir Barış Güçü yerleştiriliyor. İsveçliler adada iki kamp kuruyor.

Magosa’daki Goldfish kampı, adını kampın ortasındaki huvuzda yaşayan altın sarısı balıklardan alıyor. İsveçli askerler, adada güvenliği sağlamaya çalışırken bölge halkıyla da yakın ilişkiler kuruyor.

 Evi hemen Goldfish kampının yanında olan “Kıprıslı” 5 yaşında bir Türk coçuğu kampın maskotu olur. İsveçli askerlerin “Peter” diye çağırdığı bu sevimli erkek çocuğu, Türkçe’den sonra, ikinci dili İsveççe’yi adadaki Barış Gücü askerlerinden öğreniyor.

“Peter” o dönem adada süren kaosta “akşam karanlığı inmeden evde olacaksın” tembihleriyle sokağa bırakılan çocuklardan biraz daha şanslı bir çocukluk yaşıyor. Yıllar geçiyor, adaya değişimli olarak başka başka İsveçli askerler gönderiliyor. Bembeyaz tenleriyle Kıbrıs’a inen askerler, hiç böylesini görmedikleri güneşin altında kararıp ülkelerine dönüyorlar. “Peter”e kampın kapısı her zaman açık kalıyor.

“Peter” liseyi, aynı soydaşlarının da söylediği gibi “p”yi bastıra bastıra “Kıprıs”ta bitiriyor. Üniversite eğitimi için Beyrut Amerikan Üniversitesi’ne gidiyor. Eğitimi sırasında Arapça’yı da öğreniyor. Üniversiteyi bitirdikten sonra bir dönem İtalya’da çalışıyor. Daha sonra Çukurova Üniversitesi’nde doktorasını yapıyor ve 14 yıl boyunca bu üniversitenin akademik kadrosunda görev alıyor.

Türkiye’nin 74’te adaya yaptığı çıkartmanın ardından, 15 Kasım’da 25’inci kuruluş yılı kutlanacak olan KKTC kuruluyor. Ada, Rum kesimi ve Türk kesimi olmak üzere birbirinden ayrılıyor. Sahneye, Birleşmiş Milletler’in bir türlü çözüme ulaşamayan karşılıklı görüşmeleri çıkıyor.

Aradan geçen onca yıla ve değişime rağmen Kıbrıs’ta görev yapan bir İsveç’li Barış Gücü askeri Anders Arvidsson, adına “Peter” dedikleri “Kıprıs”lı Türk çocuğunu unutmuyor. 1994’te KKTC’ye gelerek “Peter”i arıyor. Anders elinde, “Peter” 5 yaşındayken birlikte çektirdikleri resimle şimdi KKTC Dışişleri Bakanı olan Turgay Avcı’yı buluyor. O tarihten itibaren de bir daha kesintiye uğramayacak bir dostluk başlıyor.

Anders, her yıl on İsveç turist grubunu Kuzey Kıbrıs’a götürüyor. Yakasında Kuzey Kıbrıs rozeti taşıyor ve Kuzey Kıbrıs simgeli altın kolyesini hiç boynundan çıkarmıyor. Bakan Avcı’yla her yıl Kuzey Kıbrıs’ta görüşen Anders geçen hafta Avcı’yı İsveç’te, kucaklayabildi.

İsveç Türk İsçi Dernekleri Federasyonu’nun davetiyle ilk kez İsveç’e gelen Kuzey Kıbrıs Dışişleri Bakanı, İsveç Dışişleri yetkilileri ve İsveçli bürokratlarla “resmi” sayılmayan temeslarda bulundu. Federasyonun düzenlediği “Kıbrıs Sorunu ve Kalıcı Çözüm” konfesansı öncesinde Anders, Barış Gücü askerlerinin mavi beresini de kafasına takıp Bakan Avcı’ya bir filama hediye etti. Bakan Avcı, 5 yaşındayken öğrendiği, “Çok şeyi unuttum” dediği, yine de büyük alkış toplayan İsveççesiyle Anders’e ve salondaki İsveçli konuklara teşekkür etti. “Kıbrıs Sorunu”nu anlattı. Kuzey Kıbrıs yönetiminin, “Kalıcı Çözüm” ü iki eşit bölge, iki eşit halk ve iki eşit yönetimle Türkiye’nin garantörlüğünde oluşmasını istediğini aktarda. Siyesette çözümler ya da kalıcı çözümler biraz zor geliyor ama dostluklar kalıcı olunca işte bu çok güzel oluyor.

Discover the new Windows Vista Learn more!