İsveç’te seçim sonrası hükümet kurma arayışı devam ediyor.

İsveç’te seçim sonrası hükümet kurma arayışı devam ediyor. Sandıktan en büyük parti olarak çıkan Sosyal Demokratların lideri Stefan Löfven, Meclis Başkanı tarafından “Hadi hükümeti kur bakalım” diye, önceki hafta görevlendirildi. İsveç’te blok politikalarının bittiğini açıklayan Löfven’in sağlı, sollu arayışları sürüyor. Parlamento’ya girmeyi başaran sol kanattaki üç parti; Sosyal Demokrat Parti, Sol Parti ve Çevre Partisi’nin oluşturacağı bir koalisyon hükümeti Meclis çoğunluluğunu sağlayamıyor.

Bu soruna, sağ partilerden de kendine hükümet ortağı arayarak çözüm getirmeye çalışan Stefan Lövfen, sağ kanadı yanına çekebilmek için İsveç’in komünist partisi Sol Parti’ye kapılarını kapattı. Olası bir hükümet ortaklığında Sol Parti’ye şans tanımayacağını açıklayan Löfven, Parlamento’nun sağ kanadında yer alan partilere “Gelin, görüşelim” çağrısı yaptı. İsveç solunun kendine özgü “komünistleri” ile sağın içinde olacağı bir hükümeti hayata geçirmek pek de mümkün değil.
Hükümet dışı kalacaklarını bildikleri halde Sol Parti’den yine de Sosyal Demokratlara destek sözü, bu hafta geldi. Olası bir hükümette bakanlık koltuğu alamayacak olan Sol Parti, Löfven’e güvenoyu alması ve bütçeyi Meclis’ten geçirmesi için arka çıkacak. İsveç’in komünistleriyle sağ bloktan partilerin asla yan yana düşemeyeceği politikalar var. En tepedeki başlıkta toplum refahı için çalışan özel şirketler. Sol Parti, eğitim ve sağlık sektöründe hizmet veren özel şirketlerin kâr amacı gütmesini istemiyor. Sol Parti’nin lideri Jonas Sjöstedt, kendisine oy veren seçmene, kâr oranlarını artırmak için küçük çocuklara meyve vermeyen özel yuvaların, bakımını üstlendikleri yaşlıların uzun süreler bezini değiştirmeyen yaşlı bakım evlerinin İsveç’te çalıştırılmayacağını taahhüt etmişti. Bütçe görüşmelerinde “Kapatın bu özel şirketleri” demesi beklenen Sol Parti, bu konuda da ılımlı olacağının sinyallerini veriyor.

İşler yürüsün, hükümet kurulsun, seçim tekrarlanmasın diye İsveç siyaseti, tam bir uzlaşma zenginliği yaşıyor. 2014 Eylül seçimleri, siyasi tarihe bir başka notla daha düşülecek. Bu seçimle, İsveç’in en genç parlamentosu oluştu. Yeni seçilen milletvekillerinin yaş ortalaması 45. İsveç Parlamentosu giderek gençleşiyor. Bir önceki seçimlerde vekillerin ortalama yaşı 47 olmuştu. Daha da geriye gidersek örneğin 1991’de parlamentonun yaş ortalaması 51’di. Parlamento bu seçimden de gençleşerek çıktı fakat Sosyal Demokrat Parti, seçim öncesi hedefini tutturamadı. Meclis’e taşıyacağı her dört parlamenterinden birinin 35 yaşın altında olacağını söyleyen parti, vekillerinin yüzde 16’sını 35 yaş altında tutabildi. Sosyal Demokrat Parti’nin parlamenterlerinin 2014 seçimlerinden sonraki yaş ortalaması 47 oldu.

Önümüzdeki haftanın ilk günü Meclis Başkanlığı el değiştirmiş olacak. Cuma günü de İsveç için yeni bir hükümet açıklanacak. Olası bakanların tartışılacağı bu hafta, Sosyal Demokrat Parti’den İbrahim Baylan’ın adı Milli Eğitim Bakanlığı için geçen isimler arasında. Baylan, Türkiye kökenli bir Süryani. 1982’de İsveç’e ailesiyle birlikte göçen 42 yaşındaki Baylan, daha önce de aynı bakanlık koltuğuna oturdu ve oldukça başarılı bir görev süresi yürüttü. Yeşillerle hangi bakanlıkların kime verileceği pazarlığını yürüten Sosyal Demokratlar için Milli Eğitim Bakanlığı da bu tartışmanın içinde. Çevre Partisi Eşbaşkanı Gustav Fridolin de aynı koltuğa oturmak için hevesli. Seçim sürecinin sonunda yeşillerin beklenenden az bir oy oranı elde etmiş olması, bakanlık istemlerinde onların elini güçsüzleştiriyor. Fridolin ikna edilebilinirse Baylan tekrar İsveç’e Milli Eğitim Bakanı olacak.