Gazetemize konuşan Önder Abay "Sosyal medyada yaratılan kampanyayla seçim kazanılamaz. Orası sokağı destekler ve halkın arasında konuşacağı argümanlar yaratır. Sosyal medya tek başına bir kazanım sunmaz" diyor.

"Muhalefet kendi oluşturduğu rüzgâra kapılıp savruldu"

Y. Emre Ceren

Sosyal medyanın günlük hayatta kapladığı yer herkesin malumu. Hal böyleyken işler bir noktadan sonra siyasal iktidarı kontrol edenin toplum mühendisliğine dönüşebiliyor. Yaşam şekillerinden dolayı kişiler ve kurumlar doğrudan hedef gösterilebiliyor. Ya da toplum muhafazakârlığa ya da ihtiyaç duyulan başka düşüncelere kimi sayfalarca sevk edilebiliyor. Tüm bunları sosyal medya araştırmacısı ve yazar Önder Abay ile konuştuk. 

Sosyal medyanın gelinen noktada kullanıcı üzerindeki etkileri aşikâr. Basit bir videonun, söylemin dahi devasa linç veya övgü kampanyalarına dönüşebildiğini gördük. Buna algı yönetimi diyenler de var. Bu yönlendirmelerden uzak durabilmek mümkün mü? 

Sosyal medyanın en yaygın kullanıldığı ülkelerden birinde yaşıyoruz. İnsanlar sosyal yaşamının kalitesini sosyal medya adresinin hareketliliğinden ölçülüyor. Yeme içme alışkanlıklarımızdan, arkadaşlık ilişkimize kadar birçok alanı sosyal medya belirliyor. Özellikle son beş senede sosyal medya fenomenleri kanaat önderleri gibi bir misyonun sahibi oldu. Hayatımızın bu kadar merkezine oturmuş sosyal medya algılarımızı da tercihlerimizi de belirliyor. Bu yönlendirmeden uzak kalmak artık hiç kolay değil. Doğar doğmaz sosyal medya hesabı açılan kuşağın şimdi başka gerçekliğe inanması imkânsıza yakındır.  

Son zamanlarda her platformda ortaya çıkan ve muhafazakâr söylemi dile pelesenk etmeye meyleden sayfalar mevcut. Bunu komik videolar, içerikler paylaşarak özellikle sıradanlaştırmaya çalışıyorlar. Bilhassa da Z kuşağı bu söylemleri hemen yaygın biçimde kullanmaya başlıyor. Sizce bu belirli siyasi yapılarca kullanılan bir sosyal mühendislik çalışması olarak düşünebilir mi? 

Sosyal medya üzerinden toplumu inşa etmek, bazı değerleri yıkıp yerine istenilen değerleri yerleştirmek mümkün. Profesyonel bir ekiple sistematik paylaşımlar yaparak toplumu yönlendirmek sanıldığından kolaydır. Bu konforlu sosyolojik dönüşümü en iyi anlayan iktidar partisi olduğu için saha çalışmasından daha fazla yatırımı sosyal medya algısı yaratmaya yatırıyor. Sosyal medyayı küçümseyip uzak duran ve yeterli emeği harcamayan muhalefet partileri toplumdan hak ettiği karşılığı alamıyor.  

TikTok günümüzde en çok kullanıcıya sahip sosyal medya uygulamalarından birisi. İçerik üretiminden görüldüğü kadarıyla şehrin yoksul mahalleleri diyebileceğimiz yerlerde yaygın kullanılıyor. Bunun sebebi sizce nedir? TikTok bu kitlelere nasıl erişebildi? 

Aslında TikTok çıkış itibariyle böyle bir kitleyle karşılaşacağını tahmin etmiyordu. Türkiye’de genelde alt gelir gruplarının kullanmasının da sosyolojik nedenleri var. Twitter’da var olmak için biraz politik bilgiye ve bu bilgiyi yazıya dökmeye ihtiyacınız var. Instagram’da var olmak için iyi bir sosyal hayata, estetik olarak da güzelliğe ihtiyacınız var. Tiktok bu iki sosyal mecralarda var olamayan, beğenilmeyen dışlanan milyonların buluştuğu platform oldu. Benzerlerin buluştuğu birbirlerini kınamadığı dışlamadığı alan olarak da hızla büyüdü ve şimdilerde ülkemizde 34 milyon insanın kullandığı devasa bir güce dönüştü. Bu gücü hâlâ kabul etmeyip görmezden gelenler girdiği her seçimi kaybedecektir. Çünkü Tiktok toplumun filtresiz bir aynasıdır. Bu aynaya bakmadan alınan kararlar toplumun tarafından da karşılık bulmuyor. Bu ülkeye dair söz söyleyenlerin, karar vericilerin TikTok’u anlamak zorunda olduğunu düşünüyorum.  

Ülkenin sağ siyasi partileri TikTok’ta hemen pozisyon almış halde. Kısmen de oraya uygun içerik üretebiliyorlar. Peki, muhalif kesim TikTok’a nasıl yaklaştı? 

Muhalefet çok uzun zaman TikTok’la mesafeli bir ilişki kurdu. Aslında çok üsten bir yaklaşımla orada yaratılan toplamın bir parçası olmayı kendine yakıştıramadı. Hâlâ muhalefette net olarak TikTok bilinci oluştu diyemeyiz. Tiktok’ta olmanın avantajları kadar dezavantajları da var. Oraya karşı verilen sözler diğer platformlardan daha çok yaptırımı var. TikTok verilen sözleri takip eder ve bu sözler tutulmadığında hesabını sorar. O yüzden buraya giren siyasinin bir hayal satmaktan çok gerçekçi olması gerekiyor. Bu gerçeklikle yaklaşan herkesi Tiktok hızla sahiplenir ve istenilen alana taşır.  

Seçim zamanı muhalefet sosyal medyayı iyi kullandı mı? Yapılan hatalar var mıydı, varsa nelerdi? 

Yaşadığımız son seçim sosyal medya muhalefet tarafından gerçekten çok iyi kullanıldı. Çünkü profesyoneller işin başındaydı ve siyasilerin ana hesaplarını kendilerinin kullanması kadar talihsiz bir yaklaşım yoktu. Sosyal mecranın kendi dinamikleri olduğuna bu dinamikleri doğru kullandığı zaman etkili bir araç olduğuna ikna olmuşlardı. Seçim döneminde yapılan hata sosyal medyada oluşturulan havaya kapılıp sokağa çıkıp seçim çalışması yapmamak oldu. Sosyal medya ile yaratılan kampanyayla seçim kazanılamaz. Orası sokağı destekler, size çalışma alanları açar ve halkın arasında konuşacağı argümanlar yaratır. Sosyal medya tek başına bir kazanım sunmaz. Muhalefet sosyal medyada kendi oluşturduğu rüzgâra ilk kendi kapılarak savruldu.