Notre Dame/Meryem Ana
Notre Dame de Paris yandı. “Parisli Hanımımız” çevirisi yanlışmış; Meryem Ana kastedilen. Pek çok Notre Dame kilisesinden biri, Paris’te yitirilen görkemli başyapıt. Yalnız Fransa değil, tüm insanlık ağır yara aldı. Tekrar inşa kararı var. Azim güzel. (“İnat” değil.) Küllerinden doğurulur. “Post-Notre Dame” olur. Bugün ben de Parisliyim. Hepimiz Parisliyiz. Aslında hepimiz her yerli olabilsek! “Dünyalı” […]
Notre Dame de Paris yandı.
“Parisli Hanımımız” çevirisi
yanlışmış; Meryem Ana
kastedilen. Pek çok Notre Dame
kilisesinden biri, Paris’te yitirilen
görkemli başyapıt.
Yalnız Fransa değil,
tüm insanlık ağır yara aldı.
Tekrar inşa kararı var.
Azim güzel. (“İnat” değil.)
Küllerinden doğurulur.
“Post-Notre Dame” olur.
Bugün ben de Parisliyim.
Hepimiz Parisliyiz.
Aslında hepimiz
her yerli olabilsek!
“Dünyalı” sözü bunun için değerli.
Tüm Dünya yuvamız değil mi,
Sevgili Dünyadaşlar?
Ama “heryerli” tüm evreni
kapsar, başka evrenleri de.
Hımm, kendime heryerli diyeyim
bundan (bu yazıdan) böyle.
Kimi yerlerde
demokrasi yakılıyor sefilce.
İmha saldırılarına karşı
yiğitçe savunuluyor yine de.
Uzun ince bir yoldayız,
yürüyelim gündüz gece.
Âşık Veysel’i de anarak,
imece ile.
Türkiye’de dönüm noktası.
Marx’ın o sözü ile: “Tarihte
bazen yirmi yılda bir gün geçer,
bazen bir günde yirmi yıl.”
BirGün gazetemizin
on altı yıllık maratonunda
şaka maka on beş yıl mı olmuş
bu köşede, karınca kararınca?
Nice yıllara, birlikte,
çoğalarak, özgürleşme
mücadelesiyle…