Uzaklardan…

Geçtiğimiz günlerde 86 yaşında aramızdan ayrıldı Sir Bobby Charlton, Ada futbolunun efsanesi. 1956’da Manchester United’da başlayan kariyerinde FIFA Dünya Kupası’nı, Avrupa Kupası'nı ve Ballon d’Or’u kazanan dokuz oyuncudan biri olarak tarihe geçmiş. Kırmızı Şeytanlar’da 758 maçta 249 golle, rekoru 2017’de Wayne Rooney tarafından geçilinceye kadar, 40 yıldan fazla bir süre boyunca kulübün tüm zamanların en çok gol atan, Wayne Rooney ve Harry Kane’nin ardından İngiltere Milli Takımında 49 golle en fazla gol kaydeden üçüncü oyuncu. 1958 Münih uçak kazasında takım arkadaşı Harry Gregg tarafından kurtarılmış, o takımdan hayatta kalan son futbolcu olduğunu, futbolun farklı kurallarla oynandığı, VAR’ın hayatımıza girmediği siyah beyaz zamanlarda sadece iki maçta sarı kart gördüğünü hatırlatalım. Kendisine yetişemedik ama ölümünden sonra Gary Lineker’ın sosyal medyada yazdıkları onu anlatmaya yeter sanırım: “Harika bir futbolcu ve çok iyi bir insandı, kendi, adıma İngiltere'nin gelmiş geçmiş en iyi oyuncusu. Artık aramızda değil ama kalplerde hep yaşayacak.” Huzur içinde yatsın futbol sevdalısı…

Dönelim futbola, Premier Lig’de haftanın kapanış maçında ligde yenilgisi bulunmayan iki takımdan Tottenham evinde Fulham karşısında. Tottenham, rakibe karşı son 15 lig maçının 13’ünü kazandı; en son 2023’te evlerinde tek golle mağlup oldular. Ev sahibi takım, Ange Postecoglou yönetiminde sekiz lig maçından 20 puan çıkardı (6G, 2B). Fulham'a karşı kazanılacak üç puan, Postecoglou'nun bir teknik direktörün ilk dokuz maç sonunda kazandığı en çok puan rekorunu kırmasını sağlayacak. Rekor Guus Hiddink ve Mike Walker’de (her ikisi de 9 maçtan 22 puan çıkarmıştı). Fulham Londra derbilerinin bahtsızı, ligde son 10 Londra derbisinde galibiyetleri bulunmuyor, (4B, 6M). Siyah beyazlılar Londra deplasmanlarında son 21 maçta sadece bir galibiyet elde ederken 14 maçta sahadan puansız ayrıldılar. En son Londra deplasman galibiyeti Aralık 2022’de, Crystal Palace karşısında 3-0’lık skorla.

Yağmurlu bir Londra akşamında ev sahibi Tottenham 4-2-3-1 dizilişinde, orta sahada Sarr, Hojbjerg, ileri uçta Kulusevski, Maddison, Richarlison, önlerinde golcüleri Son. Misafir Fulham 4-3-3 dizilişinde, orta sahada Lukic, Palhinha, Pereira, ileri uçta Cordova-Reid, Vinicius, Willian. İlk bölümde iştahlı, ofansif beyaz formalı Tottenham, 3. dakikada Maddison ile kullandıkları duran toptan sonuç alamıyorlar. Rakibi 2. bölgede karşılıyor Fulham, Tosin ve Diop’un yokluğunda savunmanın ortasında Calvin Bassey. 7’de Maddison’la kullandığı duran topta Van Der Ven isabetsiz vuruyor, ev sahibi adına net gol fırsatı. 11’de sağdan kullandığı kornerde Palhinha’nın kafa vuruşuyla gole yaklaşıyor Fulham, Tottenham kalesinde Vicario sağ köşeden çıkartıyor. İlk 15 dakikada Tottenham’ın topa sahip olma oranı yüzde 69, ancak takım halinde kapanan rakibi açmakta zorlanıyorlar. 15’ten sonra oyunda dengeyi yakalıyor Fulham, 20’de soldan kullandıkları kornerde rakip savunmayı geçemiyorlar, Willian sol kanatta takımın göze batan oyuncusu. 27’de Tottenham atağında Maddison’un pasında uzaklardan rakip kaleyi yokluyor Hojberg, top Fulham kalesinde Leno’da kalıyor. 29’da rakip savunmanın az adamla yakalandığı pozisyonda Kulusevski’nin enfes pasında isabetsiz vuruyor Richarlison, hırsına, mücadelesine rağmen son vuruşlarda etkisiz Brezilyalının milli takımın 9 numarası olması şaşırtıcı. 35’te Tottenham’da sarı kartı gören Hojberg. 38’de öne geçiyor Tottenham, savunmadan Basey ile çıkarken kaptırıyor Fulham, Richarlison’un asistinde Son ceza sahasının dışından sol üst köşeye enfes vuruyor. Pozisyonda geride gereksiz top kaybı yapan Basey hatalı. Güney Korelinin takımla 277. maçı, Kane, Lloris, Anderton’dan sonra Tottenham’da en fazla forma giyen oyuncu olması kayda değer. Golden sonra ataklarını sıklaştırıyor Tottenham, oyun kurucuları Maddison ataklara yön veren oyuncuları. Topa yüzde 67 oranında sahip oldukları, rakip kaleyi 10 kez yokladıkları devre tek gollü üstünlükleriyle kapanıyor.

2. devrenin başında Fulham’da Vinicius ve Pereira’nın yerlerine Jimenez ve Iwobi sahada. İlk bölümde rakip sahada çoğalırken orta sahada agresif misafir takım, Palhinha orta sahada etkili oyuncuları. 53’te Willian ile kullandıkları duran topta rakip savunmayı geçemiyorlar, 54’de fark ikiye çıkıyor, ilk golde olduğu gibi geriden çıkarken kaptırıyor Basey, Son’un asistinde Maddison sol çaprazdan uzak köşeye enfes vuruyor. Görkemli Tottenham Hotspur Stadı’nda ilk golü. 56’da Tottenham savunmasında Udogie yerini Royal’e bırakıyor. Tüm mücadelesine rağmen final paslarında etkisiz Fulham, ara transferde santrfor arayışında olacaklardır muhtemel. 62’de Tottenham’da orta sahada Sarr’ın yerini Skipp alırken Fulham’da Cordova-Reid’in yerine Wilson sahada. 66’da Fulham atağında Jimenez’in pasında Iwobi savunma arkasına koşuda geç kalıyor, beş dakika sonra orta sahada Lukic’in yerini takımın dinamosu Reed alıyor. 75’te üçüncü gole yaklaşıyor Tottenham, Fulham savunmasında Basey kaptırıyor, Son’un yakın mesafeden vuruşu rakip savunmadan dönüyor. Fulham savunmasının ortasında Diop ve Tosin’in yokluğunda Basey sıkıntılı, kenarda hocası Marco Silva huzursuz. 81’de Tottenham’da üç değişiklik, Son, Maddison, Richarlison yerlerini Johnson, Lo Celso ve Veliz’e bırakıyor. 83’te rakip savunmanın dengesiz yakalandığı pozisyonda Jimenez’in vuruşunda gole izin vermiyor Tottenham kalesinde Vicario, son bölümde farkı azaltma adına yükleniyor Fulham ancak gol yollarında etkisizler. Yedi dakika uzatılan maçta başka gol olmayınca Tottenham topa yüzde 57 oranında sahip olduğu, rakip kaleyi 15 kez yokladığı maçı 61.286 taraftarın şahitliğinde 2-0 kazanıp liderlik koltuğuna yeniden oturuyor. Cuma akşamı başka bir Londra derbisinde Crystal Palace karşısına çıkacaklar, kazanmaları sürpriz olmaz. Fulham’a gelince, iyi niyet, mücadele, hırs var ama gol yok, dokuz maçta 8 gol sorunun özeti sanırım. Maçın adamı Tottenham’ın oyun kurucusu James Maddison. Ağustos 2018’de Premier Lig’deki ilk maçına çıktığı günden beri 83 gole direkt katkıda bulundu (46 gol, 37 asist), o sürede daha fazla katkıda bulunan tek orta saha Kevin De Bruyne (101).