Robertson'un ikiyüzlü çıkışı

Radikal bir dincinin kamuoyunun önüne çıkıp siyasi anlamda ters düştüğü bir insanı n öldürülmesine çağrı yaptığında özgür ifadenin sınırlarına ulaştığımızı anladık. Bu şiddet çığırtkanlığı ve ölüme tamtam çalmaktır. Kiliseden yahut camiden, hiç fark etmez, suikast ya da cinayet için davetiye çıkaranlar kovuşturma, uzaklaştırma ya da daha da kötüsü Guantanamo'ya dönüşü olmayan bir bileti bekleyebilirler.

 Tabii bunların hiçbiri sağ kanatta yer alan misyonerler ve ABD'de Başkanlık seçimlerine katılmış biri olan Pat Robertson için geçerli değil.

 Son dönemde bu yayıncı, kendi televizyonunu kullanarak ABD halkını ve ABD hükümetini Venezüelalı lider Hugo Chavez'i öldürmeye kışkırtıyordu. Kullanılan bu gangaster ve holigan karışımı tablo Bush yönetiminin çok öncelerde de denediğ i ve ürünlerini aldığı bir yöntem. Bu yöntem sayesinde yönetim, Chavez'in ortadan kaldırılmasının gerekliliği konusunda kamuoyundan gizliden gizliye destek sağlamaya bakıyor.

 Ancak bu amiyane sözlerin, özellikle ABD'de ve bölgede bulunan siyasi karşıtlar arasında yarattığı fırtına, normal şartlarda bir Müslümanın ya da 3. Dünya ülkelerinden bir kişinin göstereceği böyle bir tavır karşısında büyük tepkiler vermesi beklenen uluslararası toplumun sessiz kalması kadar doğal görünüyor. Suçlanması gereken kişiler tabii gazeteciler.

 Robertson'un yayınından birkaç gün sonra bile bir Müslümanın ya da 3. Dünya ülkelerinden bir kişinin göstereceği böyle bir tavır karşı sında büyük tepkiler vermesi beklenen uluslararası toplumun hala sessiz kalması büyük bir şaşkınlık yarattı. Ancak ABD'deki yönetim karşıtlarının ve Jasse Jackson gibi demokratları n sözleri sonunda konuyu bir tarafından ve bir şekilde etkiledi.

 Bu tepkilerin sonucunda ne mi oldu? Robertson yarım ağızla birilerinin Chavez'i öldürmesi gerekli demesinin yanlış olduğunu ve bunun için özür dilediğini ifade etti ama hiç gecikmeden Associated Press haber ajansında çalışan muhabirleri onun bir liderin öldürülmesine yönelik sözlerini çarpıttığı için suçladığı nı da kaydetmekten de geri kalmadı. Robertson, yayın esnasında açıkça Chavez'in öldürülmesi gerektiğini söylediğini umursamaksızın ''Bir diktatörü öldürmeden de yönetimden almanın pek çok yolu var '' dedi.

 ABD'de sağ kanatta Chavez'e karşı duyulan nefret oldukça açık. Bunun pek çok nedeni var; bunlardan ilki Chavez'in Ortadoğu dışındaki en büyük petrol rezervlerini kontrolü altında tutması, bir diğeri Fidel Castro'nun çok yakın müttefiki olması, üçüncüsü ve en önemlisi ise bölgedeki küreselleşme karşıtı hareketin kilit noktası olarak görülmesi. Chavez ana akıma hakim olan medyanın yandaşı değil ancak özellikle Venezüela'nın en fakir bölgelerinde reddedilemeyecek kadar popüler.

 Robertson'un, Chavez'in öldürülmesine yönelik çağrısına ters tepkilerin gelmesi, özellikle de ABD'deki dış ilişikiler konusunda şiddeti önemli bir araç olarak kullanma eğilimini göz önüne alırsak onu oldukça şaşırtmış olmalı.

 Philip Agee gibi eski CIA ajanlarının anıları, ABD'nin sponsorluğunda yapılmış pek çok darbeyi ve suikasti gün ışığına çıkardı. Bölgede, Haiti'den Şili'ye işine gelmeyen liderleri istediği gibi devre dışı etmesi gibi ABD'nin gizli ve yasa dışı olarak yürüttüğü pek çok aktivite biliniyor.

 Hıristiyan köktendinci Robertson Cumhuriyetçi Beyaz Saray'ın eski dostlarından. Televizyonu 700 Club'ı ve siyasi kampanya gurubu Hıristiyan Koalisyonu'nu George w. Bush'u desteklemek için kullanıyor. Bu da hükümetin sessizliğini açıklıyor. Bir hükümet yetkilisi durumu 'uygunsuz' olarak tanımladı.

 Ulusal televizyonlarda boy gösteren bu olay bazı ilginç soruları beraberinde getiriyor. Robertson'un patlaması, tıpkı 2004 yılında Janet Jackson'da yaşandığı gibi Federal İletişim Komisyonu tarafından yürütülen bir soruşturmayla incelenecek.

 Geçen sene yapılan soruşturmalarda medyaya pek çok yanlışlık nedeniyle yargılandı. Bu yargılamalar sonucunda CBS örneğin, Janet jackson'un görüntülerinden dolayı 550 bin dolar ceza aldı.

 Radyo istasyonları kötü bir dil kullandıkları nedeniyle pek çok kez ceza ödemek zorunda kaldı.

 Tahminen, yüksek mevkilerde bulunan yetkililer fırtınanın kopmasını ve herkesin hiçbir şey olmamışcasına işine dönmesini sabırsızlı kla bekliyorlar. Tabii beklerken boş durmayıp bol bol basını günah keçisi ilan edip her şeyi onun üzerine yüklüyorlar.