Sayıştay'ı saymak

Dr. Ali Mert TAŞCIER*

Üniversite yıllarında bir lafımız vardı: Sayıştay sayar. Herkesin en az bir kez duyduğu kurumların içinde Sayıştay'ın üst sıralarda çıkması muhtemeldir. 1982 Anayasası'nda yargı bölümünde yer alan Sayıştay 160. maddede düzenlenmiş, TBMM adına yerel yönetimlerin hesap ve işlemlerin denetimi ve kesin hükme bağlanması görevini de üstlenmiştir.

Sayıştay denetimi gelir, gider ve mallara ilişkin hesap ve işlemlerin kanunlara ve diğer hukuki düzenlemelere uygun olup olmadığının tespitine dayanır. Yerel yönetimlerin ve ilgili diğer kurumların malî rapor ve tablolarına dayanak oluşturan ve ihtiyaç duyulan her türlü belgelerin değerlendirildiği malî yönetim ve iç kontrol sistemlerinin ele alındığı, şeffaflık ve hesap verme sorumluluğu çerçevesinde idarelerce belirlenen hedef ve somut sonuçlarla ilgili olarak faaliyetlerin ölçülmesiyle gerçekleşir. Bunların sonucunda elde edilen bulgular, her yıl rapor olarak açıklanır. İdarelere, bulgular konusunda açıklama yapma hakkı da tanınır. Kimi dosyalar suç unsuru taşıması olasılığı nedeniyle yargıya intikal ettirilir.

Buraya kadar olan kitabi içerik. Tabii ki uygulama kitapta yazan tanımlardan sık sık ayrı düşmekte. Çünkü mevcut siyasi iktidar için anayasada bir konunun hükme bağlanmasının anlamı yok. Herkesi ve her kurumu bağlayan kararlara uyma zorunluluğu hissedilmiyor. Sayıştay denetimleri bu konuda örnek gösterilecek nitelikte ve kurum siyasi görüntüsünden pek fazla uzaklaşamıyor.

DENETİM KAFAYA GÖRE Mİ?

Sayıştay denetimleri sonucu açıklanan raporlar, genellikle basının ve kamuoyunun yoğun ilgisini çekerler. Çünkü bu raporlar kurumla ilgili bir karne özelliği niteliğinde. Yalnızca 2022 yılında 11'i il özel idaresi, 23’ü büyükşehir belediyesi, 26’sı büyükşehir bağlı idaresi, 22’si il belediyesi, 116’sı ilçe belediyesi olmak üzere toplam 469 kamu idaresinde düzenlilik denetimi gerçekleştirilmiş ve sonucunda Sayıştay denetim raporu düzenlenmiştir. Peki, bu kurumlar nasıl seçiliyor? Tekerleme usulü bir sayma ya da yazı-tura atışından farkı ne?

Her yıl, Sayıştay tarafından yıllık denetim programları hazırlanmakta, hangi kamu idarelerinin, hangi denetim konularında, hangi denetim türleriyle sınanacağı tespit edilmekte. Bu programları Denetim, Planlama ve Koordinasyon Kurulu, başta TBMM olmak üzere denetimle ilgili teknik birimlerin beklentisine göre hazırlamakta. Kitabi tanım, hukuki çerçeve, bürokratik rutinler ele alındığında objektif ve siyaset/iktidar baskısından uzak bir denetim algısı uyanmakta. Bunun olup olmadığını anlamak için Sayıştay’ı saymak gerekir.

SAYIŞTAY’I ANKARA VE İSTANBUL’DA SAYMAK

Çok uzağa gitmeye gerek yok. Ankara Büyükşehir Belediyesi örneğinden Sayıştay’ın denetimini sayalım. Belediye şirketi BELKA, 2012 yılından 2020’ye kadar hiç denetimden geçmiyor. Ne ilginçtir ki BELKA, 2019 yılında CHP’nin adayı Mansur Yavaş Ankara Büyükşehir Belediyesi’ni kazandıktan sonra hem 2020 hem de 2021 yılında Sayıştay denetimine tabi tutuluyor. PORTAŞ ise her ne hikmetse ilk kez 2021’de, Halk Ekmek 2020’de denetime uğruyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür AŞ daha önce sadece 2014 yılında denetime uğrarken, Ekrem İmamoğlu’nun kazandığı 2019'dan sonra her yıl denetleniyor. İSPARK ise sadece 2020 ve 2021 yılında Sayıştay’ın
denetiminden geçiyor.

2009 Yerel Seçimlerinde CHP’nin kazandığı Artvin 2014 yılına kadar sürekli denetlenirken, 2014 yılında AKP kazandıktan sonra sadece 2015 yılında denetleniyor. 2019’da CHP’nin kazandığı Artvin üç yılda iki kez Sayıştay denetimine uğruyor. CHP’li Çanakkale Belediyesi ise 2012 yılından bu zamana kadar her yıl denetimden geçiyor.

Mevcutta 3 büyükşehir, 5 il ve 34 ilçe belediyesi kayyumlar tarafından yönetiliyor. Sayıştay, kayyumla yönetilen il ve ilçe belediyelerine pek uğramamış. Kars, Iğdır ve Siirt il belediyeleri kayyum sonrası yalnızca bir kez denetimden geçmiş.

2022’de AKP'li başkan tarafından yönetilen 24 il belediyesinde yapılan denetim sayısı 8, denetim oranı ise yüzde 33. Aynı yıl 11 CHP’li il belediyesinde yapılan denetim sayısı 10, oran ise yüzde 91. Kayyumdaki 4 belediyenin denetimi ise koca bir sıfır. Bu oranlara daha güncelini ekleyecek olursak 2023 yılı denetim programında kayyum tarafından yönetilen belediyelerin hiçbir şirketi yok. Nasıl denetim ama!

SAYIŞTAY DENETİMİ SOPA OLMAMALI

Merkezi yönetimin yerel yönetimler üzerindeki vesayet denetimi kapsamında yapılan ve mali içerikli bu incelemeler muhalefet belediyeleri için bir sopa gibi kullanılmamalı. Elbette mali denetim çok önemli. Bu önem belli nesnel ölçütler üzerinden en son “hangi kurum, ne zaman denetlenmiş” sorularına verilecek yanıtla somutlanmalı. Ona göre denetimler vesayet denetimi kapsamından, baskı aracına Demokles’in kılıcına dönüşmemeli.

*Siyaset Bilimci, Yerel Yönetim Uzmanı