Konu ister siyaset olsun ister mizah, artık sosyal medyada içerik sizin beğeninize göre şekilleniyor ve siz beğendikçe paylaşan kişinin reklam almasına katkı sağlıyorsunuz.

Sosyal medya ve kumar reklamı

Tuğrulcan Elmas - Dr. Öğretim Üyesi, Edinburgh Üniversitesi. 

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya açıkladı: “Futbol ve Diğer Spor müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlemesi Hakkında Kanuna muhalefet suçu firarisi ve anonim hesaplar üzerinden yasadışı bahis reklamı yapan “Übeyit Bartin”, Aydın’da düzenlenen “SİBERGÖZ-27” operasyonuyla yakalandı.” …“Übeyit Bartin’in kendisi ve yakınları ile birlikte 54 adet sahte Twitter(X) hesabından vatandaşın ilgisini çekecek paylaşımlar yaparak takipçi kazandığı ve yasal olmayan sitelerin reklamlarını paylaşarak para kazandıkları, bu yolla vatandaşları yasadışı bahse ve kumara alıştırdıkları tespit edildi.” 

Bu 54 adet sahte hesap resmî olarak açıklanmadı ama iktidara yakın hesaplar ve gazeteciler listeyi “sızdırdı”. Hesaplardan bazıları: ZAM Haber, Seçime Doğru, Mevzu Ekrem, Mevzu Kürtlere, Çocuk terörü, alternatif mizah, Mimari Facialar, BARBİOLOG, Bilim Camiasından Enstantaneler... Maşallah İmamoğlu’ndan Kürtlere, Mimariden Barbiye her türlü sayfa var. Bu sayfalar sosyal medyada muhalif ve komik içeriklerle bilinen, bol takipçili hesaplar. İçeriklerini binler hatta milyonlar izliyor. 

Her ne kadar kaynak güvenilir olmasa da ben bu sayfaların tek bir elden yönetildiğinden şüphe duymuyorum. Bu hesaplara bakarsanız hepsinin aynı kalıpta olduğunu fark edecekseniz: tamamen başka sayfalardan çalınarak oluşturulmuş içerik, videoların üzerine yapıştırılmış kumar reklamları ve hesabın biyografi kısmında yer alan “Reklam ve İş Birliği için DM” yazısı. Birileri bu sayfaları profesyonel olarak yönetiyor: sabah kalkılıyor, günün popüler videoları belirleniyor, videonun eldeki hangi sayfaya uygun olduğu belirleniyor, sonra o sayfanın mevcut “sponsor”unun reklamı videolara yapıştırılıyor ve sosyal medyada paylaşılıyor. “Mevzu Ekrem” sayfasını yönetmek içinden CHP’den olmaya, kronik Ekremci olmaya hatta muhalif olmaya bile gerek yok. Kopyala yapıştır yapmayı bilmek yeterli. Sponsorlar da sıklıkla yasadışı bahis ve kumar sitelerinden seçiliyor.  

Sosyal medyanın çalışma mekaniği bu iş modelinin çıkışına neden oldu.  

Arkadaşlarımızın yüklediği fotoğraflara bakalım diye çıkan sosyal medya siteleri üyelerin komik veya sinir bozucu videolarla karşılaştığında sitede daha fazla zaman geçirdiğini fark etti ve bunlara göre şekillendi. Bugün TikTok’u, Instagram’ı arkadaşlarını gözetlemek için kullanan pek kalmadı. Onun yerine insanlar 15 saniyelik videolar arasında sörf yaparak vakit öldürüyor. Instagram videoları kullanıcının zevklerine göre özel olarak seçiyor. Böylece kullanıcı diğer videoya geçince daha eğlenceli bir içerikle karşılaşıyor. Hiçbir zaman sıkılmıyor. Sosyal medya bu şekilde her zaman en komik, en ilginç içeriği bulup kullanıcının önüne koyarak onu platformun bağımlısı yapıyor. Bu mekanizmayı çalıştırmak için kişisel verilerimizi ve içerikle girdiğimiz etkileşimi kullanıyor: videoyu kim beğendi, kaç kişi beğendi, kaç kişi sonuna kadar izledi ona bakıp en bağımlılık yapıcı videoyu buluyor. 

Bunun yarattığı olumsuz durumlardan biri de tutan içeriklerin ve formüllerinin belli olması. Bugün sosyal medyada etkileşim almak için orijinal bir fikre veya sıfırdan içerik üretmeye gerek yok. Zaten tutmuş olan bir içeriği kullanmak daha garantili bir yöntem. Örneğin Türkiye’nin en ünlü YouTuberları popüler yabancı YouTuberların içeriğini bire bir kopyalayarak zirveye yükseldi. Hatta bir tanesi yabancı YouTuberlarla aynı oyunları oynayıp oyunlarda aynı bölümlerde onlarla bire bir aynı tepkileri veriyordu. Büyük canavar gelince aynı şekilde bağırıp korkuyor taklidi yapıyordu. İki videoyu da izlemiş biri o Türk YouTuber’ın hırsız olduğunu fark edip onu daha fazla takip etmez. Fakat genelde izleyici iki videoyu da izlememiş oluyor, özellikle yabancı dil bilmiyorsa. Dolayısıyla bir içerik üreticisi popüler olan bir videoyu o videoyu henüz görmemiş bir kitleye ilk ulaştıran kişi oluyorsa etkileşimleri kapar. İçeriği nereden aldığının sosyal medya devlerinin gözünde bir önemi yok. 

Bu şu demek: sosyal medyadan para kazanmak istiyorsanız büyük bir kitlenin ilgisini çekecek bir konu bulup o konudaki en iyi içerikleri çalmalı, pardon derlemelisiniz. 

Eğer yeterince iyi derlerseniz hesabınızın bir sürü takipçisi olur. Takipçi perspektifinden bakarsak da ilgi çekici bir konusu olan ve o konuda iyi içerik derleyen bir hesabı takip etmek, sırf videonun asıl kaynağı diye alakasız bir sürü kişisel hesabı takip etmekten daha mantıklı. 

Çok takipçili bir sosyal medya hesabı da reklam verenleri çeker. Reklam veren açısından da ne kadar takipçi o kadar reklam görecek kişi çünkü. Dolayısıyla takipçiler hesaplara reklam alma gücü yani kitleyi manipüle etme gücü verir. Bu güç insanları yasadışı bahse alıştırmaya da yarayabilir, siyasi tercihlerini şekillendirmeye de. İçişleri bakanlığının yakaladığı hesap şebekesi de buna güzel bir örnek. Kumar reklamlarından dolayı tutuklanan bu şebeke Mevzu Ekrem sayfası üzerinden CHP reklamı, Mevzu Kürtlere sayfası üzerinden HDP reklamı alıyor mu bilmiyorum ama alıyorsa garipsemem. Aynısı Ak Parti için de geçerli. Şubat 2023’te depremden sonra ünlü bir sosyal medya “uzmanı” yönettiği komikli sayfalara aynı anda “TOKİ’de tek çatlak yok” gönderisi girdi. Acaba niye? 

Bugün siyaset de bu şekilde kitleye göre prim yapan içerik “üreticilerinin” oyuncağı olmuş durumda. Muhalif bir takipçi kitlesine kavuşup ne kadar battığımızı mizahi bir şekilde dile getiren hesaplar çoğunlukta gözüküyor. Bunun ana nedeni ana akım medyadan büyük ölçüde dışlanmış olan muhalefetin sosyal medyaya göçmüş olması ve bununla birlikte muhaliflerin sosyal medya kullanımının daha yüksek olması. Başka yeni bir akım da içinde yabancıya benzeyen biri bulunan herhangi bir videoyu “göçmenler şimdi de bunu yaptı” diye paylaşan, kendilerine milliyetçi diyen ama aslında vatandaşın milli duygularını sömüren hesaplar. En bombası da İsrail’in Gazze’yi işgali sırasında ortaya çıkan çakma Filistin savunucuları. Bunların en ünlüsü Jackson Hinkle. Kendi tanımıyla sosyalist ve vatansever bir Amerikalı. Esad’ın resmini paylaşıp “Kahraman” diyor, Rusya-Ukrayna savaşında Putin’i destekliyor, Erdoğan’a hakaret ediyor. Bu arkadaşın İsrail-Hamas savaşından önce Twitter’da 300 bin takipçisi vardı, savaş sırasında yaptığı Filistin yanlısı paylaşımlarla Twitter’daki Müslüman kitleyi arkasına alıp iki ayda hesabını 2,5 milyon takipçiye çıkardı. “Siyonist köpeklerin propagandasını ortaya çıkarmama yardım etmem için hesabıma 3 dolarlığına abone olun diyor.” Ayda 3$, Rusya’dan aldığı fonun yanına iyi ek gelir. 

Özetle konu ister siyaset olsun ister mizah, artık sosyal medyada içerik sizin beğeninize göre şekilleniyor ve siz beğendikçe paylaşan kişinin reklam almasına katkı sağlıyorsunuz. Bu sistem değişecek gibi gözükmüyor. Buna karşı birtakım kişisel önlemler alabilirsiniz: önünüze düşen bir içeriğin sizin beğeninizi toplamak için paylaşıldığının farkında olmak, tanımadığınız hesapları takip edip prim vermemek ve haberleri sadece güvenilir kaynaklardan almak gibi.