20 Şubat itibariyle, 31 Mart seçiminin büyükşehir, il ve ilçe belediye başkanlarıyla birlikte meclis üyesi adayları da belli oldu. Uzun zamandır kimler aday olacak diye beklenirken, dünkü açıklamalardan sonra, partilerin belirlediği adaylar değil de yaptıkları ya da yapamadıkları ittifaklar konuşulmaya başlandı. DEM Parti’nin İstanbul adaylarının seçim kuruluna geç bildirilmesi, AKP’de tepki, CHP’de sevinç, diğerlerinde ise şaşkınlık yarattı. Ancak Seçim Kurulu DEM Parti’nin adaylıklarını kabul ettiğini açıklayınca AKP’liler çok sevindi. Murat Kurum’un somurtkan yüzünde nihayet bir tebessüm oluştuğu rivayet edildi. Hatta gizlice sevinç davulları çaldırdıkları iddiaları var(!) Tabii bu latife. Ekrem İmamoğlu’nun bırakın kendi anketlerini, AKP’nin yaptırdığı anketlerde de çok önde olduğu biliniyor!

AKP’nin telaşı, “korkunun bacayı sarmasından” kaynaklanıyor. Artık tüm pehlivanlar meydanda! Umarım ve dilerim ki seçim süreci, medeni toplumlara yakışan, demokrasiye uygun bir şekilde geçer. Tabii bu, bir iyi niyet dileği!

∗∗

Geçmiş seçimlerde AKP’nin her türlü yasa ve ahlak dışı yöntemlere başvurduğunu yaşayarak öğrendik. Bu seçimi kazanmak için devletin tüm kurumlarını ve özellikle yargıyı kullanacağı açık! 2017 Referandumu’nda Yüksek Seçim Kurulu’nu kullanarak mühürsüz oyları saydırdı. Rejimi değiştirdi! 2023 14 Mayıs’ında da Anayasa’ya rağmen üçüncü kez aday oldu, Seçim Yasası’nı yok sayarak kamu görevlisi olan bakanlarını milletvekili adayı yaptı, kazanmak için devletin bütün gücünü yasadışı bir şekilde bu bakanlara kullandırdı. Ve hileyle kazandı! Ancak tarihe seçimleri hile ve yasadışı yollarla kazananlar olarak geçtiler! AGİT bu durumu teyit eden rapor yazdı. Duayen hukukçu Prof. Dr. Sami Selçuk, “16 Mart 2017 referandumu yok hükmündedir” demektedir. Öyleyse: “Yok hükmünde olan bu Anayasa maddeleriyle o günden bugüne kadar, devlet ve milletle ilgili yapılan her şey yok hükmündedir! Hukukun üstünlüğüne inanan bir ülke olduğumuzda bunların mutlaka adalet önünde hesabı sorulmalıdır…”

∗∗

Yerel seçime yaklaşık 40 gün kaldı. AKP iktidarı, bir sene önce 11 ilimizde yaşanan deprem felaketinin izlerini silmiş, sorunları çözmüş ve yaralarını da halen sarmış değildir! Milyonlarca yurttaşımız hâlâ aç ve açıktadır. Üstelik özellikle Hatay’da söylenen, “AKP’ye oy vermedikleri için hizmet verilmediği” itirafı, iktidarın ahlaktan uzak olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. AKP iktidarının yaptıkları, depremde yitirdikleri 53 bin yurttaşımız için geride kalanların yüreklerini sızlatıyor!

Erzincan İliç’teki maden faciası gösterdi ki, AKP ülke topraklarının üstünü de altını da sınırsızca emperyalistlere peşkeş çekmiş. Sorumsuzca verilen maden ruhsatlarıyla coğrafyamız bir yandan delik deşik edilirken diğer yandan hesapsız kitapsızca yok edilen topraklarımız ülkenin beka sorunu haline gelmiştir! Yandaş ANAGOLD firması son örnek! Bunun gibi 21 yılda verilen 386 bin ruhsat daha var! Facialar ve felaketler hep AKP yönetiminin, ülke ve vatandaşlarımızı umursamayan yönetim tarzından kaynaklanmaktadır. Ülke kaynaklarını yandaşlara aktarmak adına zaman ve zeminine göre gerekli önlemelerin önceden alınmaması Türkiye’yi 21 yıl geriye götürmüştür. Ekonomi çökmüştür. Yaklaşık 10 milyon kişi işsizdir. Yapılan zamlar nedeniyle insanlar hayat pahalılığı içinde kıvranmaktadır. Tarım üretimi düşmüştür. Açlık kapıdadır… Çocuğuna yumurta alamayan hatta yoksulluk nedeniyle çocuklarının birini okutamayan insanlar vardır. Dün, kasapta 1 kg dana antrikot 670 TL, AVM’deyse 1 kg taze kaşar 650 TL, 30’luk yumurta kolisi 109 TL ve 1 kg süt 45 TL’den satılıyordu. Bugün üzerlerine kaç lira zam geldi bilemiyorum!

Zamları, hayat pahalılığını, emeklilerin fakirliğini, emekçilerin sömürüldüğünü, genç ve kadınların dışlandığını, işsizlik ve açlığın giderek büyüdüğünü gören halk, AKP’ye oy vermeyecek! Vermemelidir! Üstelik, Milyonlarca insan yoksulken, AKP ve yandaşlarının haksızca zenginleştiği bir ortamda, belediyelerin AKP tarafından yeniden rant kapısı haline getirileceği bilindiği için 31 Mart seçimlerinde halk AKP’yi seçmeyecek! Seçmemelidir!

∗∗

Ülkeyi çok kötü yöneten AKP, bu seçimlerin kolay olamadığını anladı. Her zaman başvurduğu taktikleri yeniden gündeme getiriyor. Bazı meczuplara ülkenin temel direği olan ATATÜRK’e küfrettiriyor ve soysuz dedirtiyor. Şeriata karşı hukuk devletini koruyanları ise tutuklatıyor. Aslında iktidarın adamları ne Müslümanlığı ne de şeriatı biliyor. Tam bir cehaletin sarmalında, eline geçirdiği yargılama sopasıyla insanları korkutarak, aç ve işsiz olan, hayat pahalılığı altında ezilen insanları, daha da çok eziyor!

Beyler!

Anayasa’mızda, “Türkiye, laik demokratik sosyal hukuk devletiyle yönetilir” diye yazar! Bu Cumhuriyet laiktir! Laik, çağdaş ve modern olarak kalacaktır.

Kurtuluş Savaşı’nda kan dökerek hukuk devletini kurmuştur. 31 Mart seçimleri, AKP’nin belediyeleri kaybettiği gün olarak tarihinize kazınacaktır.