Bugün ülkemizin bazı kurumları dağıtılmış, bazılarının işlevi kısıtlanmış, bazıları ise çağdaş ve modern bir ülkeye yakışmayan bir yapıya dönüştürülmüştür.

Siyasal İslamcı AKP anlayışı gereği Talibanlaşırken, yanında milliyetçi olduğunu iddia eden MHP’yi de Kurtuluş Savaşı idealinden uzaklaştırıp, Cumhuriyet ve kadın düşmanı HÜDAPAR’la, tarihimizin en gerici koalisyonunu oluşturdular!

Ülkenin havaalanları, köprüleri, yolları, limanları, hastaneleri peşkeş çekilmiş, dağı taşı, denizi, ormanı, suyu satılmış, tarım topraklarından vazgeçilmiş, yargısı, güvenlik gücü, eğitimi dini kurallara bağlanmış, işin özü, yeni kapitülasyonlarla ülke emperyalizme teslim edilmiştir…

∗∗

Ülke değerlerinin satılması ve vahşi emek sömürüsü aracılığıyla biriken kaynakların yandaşlara aktarılması sırasında oluşan ranttan alınan komisyonlar, bir yandan partililerin zenginleşmesini diğer yandan iktidarın koltukta kalmasını sağlamaktadır!

Üretimi küçültülmüş, istihdam projesi oluşturulmamış ekonomi, sadece ithalata dayanan bir strateji uygulayarak hızla çökertilmektedir!

Tarımı bilinçli olarak boşlayan iktidarsa, yurttaşlarını açlığa mahkûm etmektedir…

Yani; “Faiz sebep, enflasyon sonuçtur” diyerek cahilliklerini gösteren siyasiler, hem ülkemizi itibarsızlaştırmış hem de insanlarımızı aç ve açıkta bırakmıştır!

Dünyanın en haksız yoluyla vergi toplayan AKP, bu kaynağı yandaşlar ve emperyalistlerin çıkarı için kullanmaktadır…

∗∗

Toplumsal ve bireysel sıkıntılar, işsizlik, yoksulluk, gelir dağılımındaki adaletsizlik, buna karşın tüketimin devlet eliyle teşvik edilmesi, yurttaşların ruh sağlığını bozmuş, özellikle gençler arasında ilaç ve uyuşturucu kullanımını çoğalmış, ülkede şiddet ve öldürme vakaları geometrik olarak artmıştır…

Neredeyse her gün birden fazla kadın, yakını tarafından öldürülmektedir…

Sokak ve caddelerde yürümek zorlaşmış, kentler güvenli olmaktan çıkmış, polis ve asker, asayişi sağlamak, yurttaşımızı korumak yerine, iktidarın varlığını sürdürmesi için vatandaşına korku salan, baskılayan bir konuma itilmiştir…

∗∗

Kanunsuzluk, kuralsızlık, haksızlık yapıldıkça adalet yok olmuş, düşüncesini ifade eden, iktidarın hırsızlık ve yolsuzluklarını sorgulayan, aydınlar, yazarlar ve çizerler yargı sopasıyla susturulmaya çalışılmış, buyruklara(!) uymayanlarda cezaevlerinde çürümeye terk edilmiştir! 

∗∗

Gençler, doktor, mühendis, bilişimci gibi nitelikli insanlar, Türkiye’yi terk etmektedir.

Ahlak, etik kurallar, insana ve haklara saygı, toplumsal nezaket, insani duygular, vicdan gibi tüm değerler, bilinçli olarak yok edilmektedir.

Böylece siyasal İslamcılar, toplumu muhafazakarlaşmaya zorlamaktadır!

Yasa, kural, örf, adet, gelenek, anayasa ve yasa dinlemeyen AKP iktidarı, sadece yeni bir devlet oluşturma peşinde değil, aynı zamanda yeni bir ümmet ve kul oluşturma hedefindedir…

∗∗

Bu nedenle, Türkiye Cumhuriyeti’nin laiklik ilkesini 21 yıldır yok etmek için uğraşmaktadır.

Çünkü laiklik ilkesi, yalnızca inanç ile ibadet özgürlüğü için güvence değil, aynı zamanda bağımsız yargı, adaletin oluşması, özgür düşünce, yasalara saygılı yönetim, demokrasi, insan hakları, vicdani gelişim, yolsuzluk ve hırsızlığın engellenmesi gibi çağın değerlerine sahip çıkmak için de bir güvencedir!

∗∗

Laik sistem; “İnsan olarak yaşamın vazgeçilmez temelidir!”

∗∗

AKP iktidarı gidecek!

Tünelin ışığı görüldü…

Her türlü hile, oyun ve aldatmacaya rağmen artık miadını doldurdu!

Çünkü halkımız aç ve açıkta… Milyonlarca depremzede kandırıldı...

Emekliler aldatıldı…

Emekçiler yok sayıldı…

∗∗

AKP, “kindar ve dindar gençlik “yetiştireceğim diyerek, anayasanın değiştirilemez maddesi “LAİK SİSTEMİ” kaldırmaya çalışıyor.

“Kadın erkek eşit değildir, kadınlar çarşafa girsin, okumasın!” diyen anlayışla, devletin dini kurallara göre yönetilmesini istiyor…

“Eğitim kurumları ve eğitim/öğretim düzeni yalnızca Millî Eğitim Bakanlığı’nca uygulanır” anayasa hükmüne rağmen, özellikle ilköğrenim çağındaki çocukları Diyanet başkanlığının eline teslim ediyor!

Ne yazık ki veliler susuyor!

Uydurdukları ÇEDES gibi projelerle, küçük çocukların beyinlerini yıkamaya çalışıyor.

Hatta o çocuklara cübbe ve çarşaf giydirerek, “Kâbe maketi” önünde şeytan taşlatılıyor!

Partili Cumhurbaşkanı şeriat övgüsü yapıyor.

Laikliğe sahip çıkan yurttaşları hedef gösteriyor.

Ve tüm yapılanlar anayasal suç olmasına rağmen devletin hiçbir organı el koymuyor.

Çünkü AKP devleti ele geçirdi.

Keyfince ve pervasızca yasa ve anayasa dışı faaliyetlerini sürdürüyor…

Bu durum hukuk devletinde suçtur… 

Halk, laik düzene sahip çıkmalı!

∗∗

Başta CHP ve muhalefet partileri, salonlardan çıkıp, alanları doldurarak, adım adım ülkeyi dolaşarak, 31 Mart seçimlerinde “Demokratik haklarımızı” kullanarak, bu düzene hayır demelisiniz!

 AKP’nin dine dayalı devlet kurma oyununa karşı çıkmalısınız…

Biliniz ki, güven ortamı yaratılırsa ekonomi de sosyal yaşam da yeniden kurulur, hukuk devleti de oluşturulur…

Ama laik sistem yok edilirse ne haklar ne özgürlükler ne adalet ne de çağdaş yaşam kalır.

Kadına baskı çoğalır, Emek sömürüsü artar, can ve mal güvencesi yok olur ve Türkiye bağımsız olmaktan çıkar…

Ülke emperyalistlerin işgali altında boğulur…

Nasıl bir ülkede yaşamak istersiniz? Tercih sizin!