The Zone of Interest’te Naziler ve Holokost’un dinamikleri araştırılıyor, Rudolf Höss’ü yüksek verimlilik talep eden herhangi bir kapitalist şirket yöneticisi gibi betimleyerek izleyiciye tarihsel anlamda geniş bir perspektif sunuluyor.

The Zone of Interest: Holocaust’u bugüne taşımak

Gül Yaşartürk - Doç. Dr.

Rudolf Höss, 1941-1943 yılları arasında Auschwitz’in komutanlığını yapar ve 2 milyon Yahudi’nin gaz odalarında 500 bin Yahudi’nin de diğer yöntemlerle öldürüldüğünü itiraf eder. Höss’ün Nazi yapılanması içindeki yeri, önemi Yahudilerin sistematik ve hızlı olarak katledilmesinin yollarını test edip uygulamasıyla ilişkiliydi. Höss, komutanlığı sırasında eşi ve beş çocuğu ile birlikte Auschwitz toplama kampının yanındaki villada yaşadı. 1946’da tutuklandı, Polonya Yüksek Mahkemesi tarafından ölüme mahkûm edildi, 16 Nisan 1947’de Auschwitz’de idam edildi.

Jonathan Glazer dördüncü uzun metrajı The Zone of Interest’i Höss ailesinin hayatını anlatan Martin Amis’in 2014 tarihli aynı adlı romanından serbest biçimde uyarladı. Bugüne dek Holokost ile ilgili birçok film çekildi, Glazer’ın filminin farkı Nazileri şeytansı kötüler, Holokost’u tarihin bir döneminde olup bitmiş “acı” bir olay olarak soyutlamaması. Nasıl ki bir önceki filmi Under the Skin’de “normal” kabul ettiğimiz toplumsal cinsiyet karşıtlıklarına ve patriarkal yapıya insan görünümündeki bir uzaylının gözünden bakarak yüzleşmemizi istiyor ve eril şiddetin nedenlerini inceliyorsa The Zone of Interest’te de Nazileri ve Holokost’un dinamiklerini araştırıyor, Rudolf Höss’ü yüksek verimlilik talep eden herhangi bir kapitalist şirket yöneticisi gibi betimleyerek izleyiciye tarihsel anlamda geniş bir perspektif sunuyor.  

Soykırımın görselleştirilmesinin mümkün olmadığı bugüne dek gerek akademik anlamda gerek eleştirel anlamda birçok kez konuşuldu. Dokuz buçuk saatlik Shoah’nın yönetmeni Claude Lanzmann’ın söylediği gibi bellek ve anımsama dışında hiçbir imgenin, bu olayı temsil etme gücü yoktur, imgeler sahtedir, gerçeği çarpıtan yönler vardır, dile getirilemeyeni dile getirmeye boşuna çabalar.1  Bu bağlamda filmde Auschwitz’in içine girmiyoruz ve Holokost’a dair imgeler görmüyoruz. Glazer’ın yapmaya çalıştığı şey izleyicinin Arendt’e atıfla ahlaki sorgulamayı devre dışı bırakıp bırakmayacağını sınamaktır sanki. Düşünme yetisini kaybedecek midir izleyici? Ahlaki sorgulamayı yapacak mıdır filmi izlerken? Arendt’e göre sadece kurallara uyduğunu ve verilen emirlere itaat ettiğini söyleyen Eichmann ahlaki sorgulamayı devre dışı bırakmıştır çünkü düşünme yetisini kaybetmiştir; “Düşünmek, eleştirel bir sorgulama anlamına gelir ve bunu yapmaktan vazgeçmek amirlerin verdiği en insanlık dışı, vahşi ve sert emirleri bile gözlerini kapayarak yapmak sonucunu doğurur.”2  Yönetmene göre bu geçmişe dair bir film değildir, mağdurlarla değil, şimdiye, bizimle ve faillere benzerliğimizle ilgilidir. 3 Höss ailesinin gündelik hayatlarının rutinini izlerken “onlar da işini yapıyor” gibisinden cümlelerle düşünme yetimizi kaybetmememiz için bir hayli uğraşır. Gerek suçun nasıl rutin hale geldiğini göstererek gerekse ses kuşağı ile bizi sürekli rahatsız eder. Hedwig Höss toplama kampına gelen Yahudilerin eşyalarına el koymakta beis görmez, kürkü kendine ayırır. Kocası Rudolf Höss’e çikolata siparişi verir. Rudolf Höss çocuklarıyla birlikte nehirde zaman geçirirken suya küllerin ve kemiklerin karıştığını fark eder, telaşla çocuklarını nehirden çıkarır. Ya da bir duvar ötede Yahudiler katledilirken Hedwig Höss bahçesinde hangi sebzeleri ektiğini anlattığında, toprağa yapılan yakım çekimleri izlerken gübreleri düşünmemek imkânsızdır. Bilindiği üzere toplama kamplarında katledilen insanların bedenleri özellikle sabun ve gübre elde etmek için hammadde olarak kullanılmıştı. Höss’lerin büyük oğlu küçük erkek kardeşini seraya kilitleyip gaz sesi çıkararak eğlenir, ona zorbalık yapar. Kız ve oğlan çocuklarının ayrı odalarda uyuduğu, anne ve babanın üreme amacı dışında sevişmediği, babanın masanın başına oturduğu, her akşam ışıkları tek tek söndürerek odaları kilitlediği, çocukların evin bahçesi dışında bir sosyal hayatının olmadığı sert patriyarkal kurallar üzerine kurulu faşizan aile hayatının Yorgos Lanthimos’un Dogtooth (2009) filmini bir hayli andırdığını da eklemek gerek.  

Filmde evin içinde ahlaki ve vicdani yükü taşıyan iki aile üyesi vardır. Biri Hedwig’in yaşlı annesi diğeri ise geceleri uyumak yerine evin muhtelif yerlerinde oturan küçük kızıdır. Hedwig’in annesi ziyarete gelişinin ilk gecesi Auschwitz’in bacalarından çıkan dumanların, kaldığı odayı kızıla boyamasını dehşet içinde izler ve ertesi gün ardında küçük bir not bırakarak kimseye ses etmeden ortadan kaybolur. Yüzleşme o kadar ağır bir yüktür ki bıraktığı notu Hedwig derhal yakar.  

The Zone of Interest’in açılış sahnesinde dumanı ima eden gri görüntüye iki dakika bakmamızı talep ederek başlayan modernist estetiği, bahçedeki çiçeklerin üstüne düşen katliam seslerinin kırmızı renge dönüşerek perdeyi kaplaması, gerçek hayatta henüz 12 yaşındayken Polonya direnişine katılmış olan Alexandria’dan ilham alan kız çocuğunun termal kamerayla yapılan hayaletimsi çekimleriyle sürer. Söz konusu estetiğin doruk noktasıysa Rudolf Höss’ün Berlin’de katıldığı Nazi partisidir. Parti bitiminde merdivenlerden inerken iki kez kusar ve film birden müze haline getirilmiş günümüz Auschwitz’inde güne başlamak adına hazırlık yapan işçilere bağlanır. Sonra tekrar merdivenlerdeki Rudolf Höss’e döneriz. Gözlerini dikmiş izleyiciye bakmaktadır. Bu bölümün işlevini Roger Luckhurst şöyle açıklıyor: “Sanki hem gözlemlenebileceği hem de otoriter bir gözlemci olabileceği fikrini nihayet anlamış gibi, doğrudan bize bakıyor. Etrafındaki sesleri ilk kez duyuyor ve o karanlıktan tarihin kıyametinin yakında geleceğini anlıyor.” 4  

1 Her Şeye Rağmen İmgeler https://t24.com.tr/k24/yazi/claude-lanzmann,1867  

2 Özgür Sevgi Göral, Öldürme Eylemi https://hakikatadalethafiza.org/oldurme-eylemi-act-of-killing  

  3 Jonathan Glazer on his holocaust film The Zone of Interest: ‘This is not about the past, it’s about now’: https://www.theguardian.com/film/2023/dec/10/jonathan-glazer-the-zone-of-interest-auschwitz-under-the-skin-interview 

  4 The Zone of Interest second look review: the horrors of Auschwitz are ever present in Jonathan Glazer’s haunting family drama: https://www.bfi.org.uk/sight-and-sound/reviews/zone-interest-second-look-review-horrors-auschwitz-are-ever-present-jonathan-glazers-haunting-family-drama