Yabancı haber ajanslarına bağımlı Türkiye medya

Yabancı haber ajanslarına bağımlı Türkiye medyasında Latin Amerika'yla ilgili haberler, bu ülkelerde olan bitenle ilgili yeterli bilgileri okurlarına ulaştıramıyor. Birgün gibi bağımsız basın kuruluşları da parasal sorunları nedeniyle aradaki boşluğu dolduramıyor. Bu konuda derli toplu bilgiye sahip olabilmek için Praksis dergisinin son sayısını beklemek gerekiyormuş. Bence Türkiye'de hakemli bilimsel dergiler arasında kalite düzeyi açısından en önde gelenlerinden biri Praksis... Üç ayda bir yayımlanan derginin "Latin Amerika Dersleri: Neoliberalizm, Krizler ve Toplumsal Mücadele" başlıklı sayısı oldukça kaliteli makaleler içeriyor. Dergi yaklaşık 400 sayfa.

Latin Amerika dosyasının açılış yazısı Çiğdem Çidamlı tarafından yazılmış. Latin Amerika'da görülen ve sol yükselişe damgasını vuran yeni toplumsal emek hareketlerinin politik dinamikleri yazının ana sorunsalını oluşturuyor. Çidamlı, 1980'h yılların sonundaki kitlesel yağmalar veya kimlik siyaseti gibi "sınıftan kaçış" tezlerini doğrular gibi gözüken hareketlerin neoliberalizmin işçi sınıfı, küçük köylülük ve yerli komün toplulukları üzerindeki yıkıcı etkisine karşı gelişen ilk sınıfsal tepkileri olduklarını vurguluyor. Yeni toplumsal emek hareketiyse 1990'ların ilk yarısında "doğrudan eylem" stratejisiyle belirli kazanımlar elde etmeye ve yasal sol partilerle ittifak arayışlarına girmeye başlıyor. Yeni toplumsal emek hareketlerinin seçim desteğini arkasına alan sol partilerin, kısa zamanda yeni uluslararası sosyal demokrasi kurma çabalarına dönüştüğünü yazan Çidamlı, bu durumun temel nedeninin, bu hareketlerin neoliberalizm karşıtı isteklerinin yasal sol partilerin iktidara geldikten sonra uzlaşmak zorunda kaldıkları uluslararası düzen arasındaki çelişki olduğuna dikkat çekiyor. Çidamlı'ya göre, "sorunun çözümü" hem sosyal demokrasi hem de postmodern "siyasetten kaçış" kuramlarıyla hesaplaşmaktan geçiyor.

• •

Uluslararası basın kuruluşlarının neredeyse bir "asi" gibi sundukları ve sadece ABD Başkanı George Bush'u azarlayan sözlerini yayınladıkları Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez'le ilgili Pra/cs/s'teki üç yazıysa bu ülkeyi derinlemesine çözümlemeye çalışıyor. GregAlbo'nun Türkiye'deki okurlar için Prak-sis'e yazdığı yazıda solda geniş bir kesimin "kestirme" değerlendirmeler içinde olduğuna dikkat çekiliyor. Bu eleştiriler, Chavez'i "sosyal demokrat" olmakla suçlamaktan "kontrollü kapitalizmde modernleşme" istemesine kadar uzanıyor. Albo'ya göre bu eleştirilerle ilgili temel sorun, Venezüela'da yaşanan gelişmelerde daha önceki devrimci süreçlerin geleneksel çizgisini bulmaya çalışmaları. Oysa, Chavez'in projesinin sol için öneminin neoliberalizm ve küreselleşme sürecinin yıkımlarına karşı "ne olmak istemediğimiz" sorusunu sormakla yetinmeyip "ne olmak istediğimiz" sorusunu gündeme getirmesinden kaynaklanıyor. Albo bu çerçevede Chavez'in uyguladığı bazı yöntemleri derinlemesine sergiliyor.

Fuat Ercan, Venezüela'yı, geçtiğimiz nisan ayında bu ülkeye yaptığı gezi çerçevesinde incelemeye çalışıyor. Ercan'ın Venezüela'daki uygulamalara yönelik sorgulamasının temelinde, Chavez'in kullandığı politik dilde görü-mülü olan "bağımlılık okulu" iktisadının dış dinamiklere yaptığı vurgu geliyor. Bu nedenle de bu tür hareketlerin anti-kapitalist hareketlere dönüşmesinin önünde engel oluşturuyor. Ercan, bu süreçte ortaya çıkan işyerlerinde birlikte yönetim deneyiminin önemli bir uygulama olduğunu da vurguluyor.

Venezüela'yla ilgili üçüncü yazının konusuysa, Ercan'ın dikkat çektiği birlikte yönetim deneyimi. Venezüela'nın başkenti Karakas'ta bağımsız gazeteci olarak çalışan Jonah Gin-din, yazısında işçi hareketinin Chavez yanlıları ve Chavez karşıtları olarak ikiye bölündüğüne değiniyor. Venezuela İşçi Konfederasyo-nu'ndan (CTV) ayrılan Chavez yanlısı sendikaların kurduğu Ulusal İşçi Birliği (UNT), Chavez'in yerli "Venezuela malı" sloganında somutlaşan içe dönük kalkınma stratejisinin bir parçası olarak işyerlerinde birlikte yönetime dayanan yeni bir sendikacılık anlayışı geliştiriyor. Gindin, bu süreçte birlikte yönetime ilişkin üç farklı modelin ortaya çıktığını belirtiyor ve bunları okuyuculara aktarıyor.

Derginin bu özel sayısında sadece Venezuela yer almıyor. Çeşitli araştırmacıların başka ülkelere yönelik çözümlemeleri de var. Latin Amerika'da günümüzde yaşanmakta olan süreçleri ve bu süreçlerin başka ülkeleri etkileyebilecek yönlerini öğrenmek isteyenlere Praksis'ı edinmelerini öneririm.