Sevgili Merdan,

Öncelikle bu haksız tutuklama ve yargı kararları karşısında tepkimi belirtir, sevgi ve selamlarımı göndermek isterim. Zaten tutuklandığının ertesi günü, yani 28 Haziran 2023 tarihinde de Gazete Duvar’da “Yanardağ üzerinden basını ve muhalefeti sindirme” başlıklı bir yazı yazmıştım.

Bu yazının spotu da şöyleydi: “Tele-1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, Abdullah Öcalan’la ilgili yaptığı bir açıklama bahane edilerek tutuklandı. AKP iktidarı, seçimler sonrasında daha baskıcı bir ortamı oluşturmak için bağımsız medyayı ve muhalefeti sindirmeyi, gözdağı vermeyi amaçlıyor.”

Şimdiki süreçte tutuklanman üzerine bundan tam 10 yıl önce de uyduruk “Ergenekon Davası” nedeniyle de tutuklanman aklıma geldi. O zaman Muğla’daki E Tipi Ceza ve İnfaz Kurumu’nda tutukluydun.

Seninle mektuplaşmıştık. O mektuplarına yeniden göz attım. Sanki şimdi başına gelenleri yazıyor gibiydin. Mesnetsiz, hukuki yönden hiçbir geçerliliği olmayan bir yargılama içinde olduğunu ifade ediyordun.

Aslında şimdiki durumu da hem Türkiye Barolar Birliği Başkanı (TBB) Erinç Sağkan ve avukatın Bilgütay Durna da gayet isabetli bir biçimde anlatıyor. Zeynel Lüle’nin 11 Temmuz 2023 günü Tele-1’de yayımlanan programına TBB Başkanı Sağkan da konuk oldu.

TBB BAŞKANI SAĞKAN’IN GÖRÜŞÜ

Sen, Tele-1’i izleyemediğin için Sağkan’ın oradaki görüşlerini kısaca aktarmak isterim. TBB Başkanı Av. Erinç Sağkan, tutuklama kararının yanlışlığına ve hukuki yönden geçersiz olduğuna değindi.

TTB Başkanı Sağkan, tutuklamanın istisnai bir uygulama olduğunu belirterek kişinin tutuklanması için çok ağır şartların olması gerektiğine vurgu yaptı. Erinç Sağkan, “Aslında şimdi Merdan Yanardağ tutuklanarak yargı yoluyla kişi özgürlüğü ve güvenlik hakkı ihlal edilmiş oluyor” dedi.

TTB Başkanı Sağkan, daha sonra şu görüşleri dile getirdi:

“Yanardağ’a iki suç istinadı var. Suç ve suçluyu övmek, diğeri de terör örgütü propagandası yapmak. İlkinin üst sınırı 2 yıl. Diğerinin cezası da 1-5 yıl arasında değişiyor. Her ikisinden de en üst sınır uygulansa çıkacak olan infaz yasasında bunların ‘yatarı yok’. Yani Merdan Yanardağ’ın derhal tahliye edilmesi lazım. Aslında bu tutukluluk olgusu, tamamen bir gözdağı vermeyi amaçlıyor”.

‘YANARDAĞ, DERHAL SERBEST BIRAKILMALI’

Öte yandan avukatın Bilgütay Durna da, isnat edilen suçlardan ceza alsan dahi yatarının infaz yasası gereği olmadığını, olsa bile çok az olacağını ve zaten cezaevinde tutularak bu süreyi de doldurduğunu ifade etti. Durna, senin için “Derhal serbest bırakılması gerekiyor aslında” diye konuştu. Zaten avukatının görüşlerini daha detaylı olarak biliyorsun.

10 yıl önceki mektuplaşmalarımızda Muğla Cezaevi’nden yazarken “Biz savaşçı insanlarız, teslim olmak yok” demiştin. Tarih 23 Aralık 2013. Şimdi de aynı görüşü ve tavrı ortaya koyuyorsun. Bir devrimci olarak senin bu istikrarlı dik duruşunu kutluyoruz ve gurur duyuyoruz.

Dostların, arkadaşların ve çok geniş bir kitle seninle, Tele-1’le bir dayanışma içinde bulunuyor. Bu arada 12 Eylül 1980 darbe döneminde hapis yatmış arkadaşımız Rahmi Yıldırım da 3 Temmuz 2023 tarihinde kendi bloğunda “Merdan’a Namerdan hukuk” başlığı ile yazdığı yazıda Pir Sultan Abdal’ın bir deyişine değinmişti.

Pir Sultan’ın bu deyişini de sen tekrarlıyor gibisin: “Dönen dönsün, ben dönmezem yolumdan”…

Sana bu mektubu 12 Temmuz 2023 günü yazıyorum. 12 Temmuz’un da benim için özel bir önemi var. 12 Mart döneminde siyasi görüşlerimden ötürü 2.5 yıl cezaevinde kaldım. 12 Temmuz 1974 günü tahliye edildim.

Senin de en kısa zamanda özgürlüğüne kavuşmanı dilerken sımsıcak devrimci duygularımla kucaklarım. En içten sevgi ve selamlarımı iletirim…