Nurcan Gökdemir

nurcangokdemir@birgun.net

Erdoğan ve ailesi hakkında engellendiği belirtilen bazı haberlerin başlıklarına bakmak bile kişilik haklarını koruma amaçlı olduğu söylenen düzenlemenin aslında bir suçları gizleme aracı olduğunu gösteriyor.

Yasakla ve unuttur…
Sansür kararları pek çok kez protesto edildi. (Fotoğraf: Depo Photos)

Recep Tayyip Erdoğan’ın 2017 yılındaki referandumla kurumsallaşan ve “tek adam rejimi”, “Erdoğan tipi başkanlık modeli”, “Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi” gibi isimlerle tanımlanan dönemin değişmez mağdurlarından biri herkesin bildiği gibi bağımsız medya ve habere ulaşamayan yurttaşlar… Gazeteciler, hapis cezaları, tazminatlar, tehditler, saldırılar ile terbiye edilmeye çalışılırken, yurttaş da ülkede olup bitenleri öğrenme hakkından mahrum bırakılıyor. Bu arada iktidar, yargı aracılığıyla tüm bu baskı ortamına karşı görevini yapma kararlılığında olan az sayıdaki gazetecinin yazdıklarını da görünmez kılmak, hatta unutturmak istiyor.

Bunun en etkili ve yaygın aracı ise son olarak Timur Soykan’ın yayımladığı “Adliye’deki rüşvet çarkı” haberine ilişkin alınan erişimin engellenmesi kararları. Soykan’ın önce haberi engellendi, ardından haberin engellendiğini duyuran haberin içerikten çıkarılması, daha sonra da silinmesi kararı verildi. Bu kararlarla iyice görünür oldu ki artık iktidar yasaklamakla yetinmiyor, yok etmek, unutturmak istiyor.

SANSÜR KURULU

Sulh ceza hakimliklerinden kolaylıkla çıkartılabilen haber içerikleri ve sosyal medya paylaşımlarına yönelik olarak verilen erişim engelleme kararları, iktidarın elinde basın özgürlüğünü engelleme ve sansür uygulamanın en önemli aracı oldu. Kişilik haklarını koruma ve hukuk dışılıkları engelleme gerekçesiyle yayımlanan 5651 Sayılı Kanun, hakimliklerin elinde bizzat gazetecilerin kişilik haklarına saldırı, halkın haber alma hakkının engellenmesi ve hukuk dışılığın enstrümanına dönüştü.

Anayasa Mahkemesi’nin bu konuda verdiği ve erişim engellemenin ifade özgürlüğünü ihlal anlamına geldiği yönündeki kararlarını da dikkate almayan hakimlikler her yıl daha da çok artan sayıda engelleme kararı alıyor.

Bu kararların tümüne ulaşma konusunda da büyük güçlükler yaşayan çeşitli sivil toplum kuruluşları, akademisyenler, gazetecilik örgütleri takibi bırakmadan yaşanan ağır sansürü deşifre etmeye çalışıyor.

FWT’NİN RAPORU

Bunlardan biri de Free Web Turkey isimli platform. Yayımladıkları son raporda, 2022’de 35 bin 66 alan adı, 3 bin 196 haber, 2 bin 90 sosyal medya paylaşımı ve 184 sosyal medya hesabı hakkında erişim engeli kararı verildiği aktarıldı.

Haber kategorisinde de en çok iktidar ile bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ailesi hakkındaki usulsüzlük iddialarını içeren haberlerin engellendiği belirtildi.

Rapora göre, erişime engellendiği tespit edilebilen 3 bin 196 haberin 770 Erdoğan ve ailesi, 517’si AKP’liler ve yakın çevreleri hakkındaki usulsüzlük iddiaları, 402’si de Erdoğan’ın eski avukatı Mustafa Doğan İnal hakkındaki içerikler.

Erişim engelleme kararlarının takibinin zor olduğunu belirtmiştik. Bununla ilgili kuruluşların yayımladığı raporlar da durumu tümüyle yansıtmaktan uzak kalıyor maalesef. İktidarın, özellikle de Erdoğan ve ailesinin iktidar erkini kendisi ve sınırlı bir çevre için kullandığı iddialarını içeren ya da bunları delillendiren haberlerin hemen hemen tamamı yayımlandıktan çok kısa bir süre sonra engelleniyor. Bunların bazıları kamuoyuna yansıyor, çoğu da sadece muhatabının elinde bir mahkeme ilamı olmaktan öteye gidemiyor ve kayıtlara geçmiyor.

İktidar, Erdoğan ve ailesi hakkında engellendiği belirtilen bazı haberlerin başlıklarına bakmak bile kişilik haklarını koruma amaçlı bu düzenlemenin nasıl baskı,  suçları gizleme ve görünmez kılma aracı olduğunu gösteriyor.

Kamuoyunun görmemesinin hatta unutmasının istendiği Erdoğan ve ailesi ile iktidara ilişkin bu haberlerden bazıları şöyle:

• Bilal Erdoğan’ın arkadaşlarının aldığı ihaleler,

• Erdoğan’ın örtülü ödeneğini uzun yıllar yöneten danışmanının oğlunun bakan yardımcısı olarak atanması,

• Kanal İstanbul’un geçeceği bölgede ne kadar arazi satıldığı ve kimlerin arazi satın aldığı,

• İller Bankası arazisindeki yalı projesinin Cübbeli Ahmet’in yakınına verilmesi,

• * Erdoğan’ın avukatı İnal’ın FETÖ Borsası ile ilişkisi haberleri, 

• AKP’li Horasan Belediyesi‘ne ikinci kez yolsuzluk operasyonu,

• ‘‘Hepimiz Erdoğan’ız” diyen AKP’ye yakın iş insanı Erhan Uludağ’ın aldığı ihale,

• * MHP’lli Manisa Büyükşehir Belediyesi’ndeki yolsuzluk iddiaları,

• AKP eski Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu, eski eşi Ünsal Ban ile kardeşi eski SPK Başkanı Fuat Taşkesenlioğlu’nun adlarının karıştığı rüşvet skandalı,

• Organize suç örgütü lideri Ayhan Bora Kaplan’ın Emniyet mensuplarının, AKP’li isimlerin de yer aldığı çete kurduğu haberleri,

• Bazı Aile Bakanlığı bürokratlarının yolsuzluk haberleri…

Liste böyle uzayıp gidiyor, sadece başlıklara baktığımızda bile erişimi engelleme kararlarının “Ülkeyi sağırlaştırmaya, Erdoğan Devleti’nin hukuk dışılıklarını karartmaya” yaradığını bütün açıklığıyla görmek mümkün…