Bugün Yaşar Kemal’in ölümünün 4. yıldönümü. Edebiyatımızın usta isimlerinden Yaşar Kemal, Türkiye’de ve dünyada çeşitli etkinliklerle anılacak. Biz de bu vesileyle Yaşar Kemal’in fotoğraflarını çekip onunla sohbetler yapan Lütfi Özgünaydın’a, Yaşar Kemal ile kırk yılı aşkın dostluğu bulunan Zülfü Livaneli’ye ve Yılanı Öldürseler romanını sinemaya aktaran Türkan Şoray’a “Yaşar Kemal’i nasıl hatırlıyorsunuz?” diye sorduk. Livaneli: […]

Yaşar Kemal’siz 4 yıl

Bugün Yaşar Kemal’in ölümünün 4. yıldönümü. Edebiyatımızın usta isimlerinden Yaşar Kemal, Türkiye’de ve dünyada çeşitli etkinliklerle anılacak. Biz de bu vesileyle Yaşar Kemal’in fotoğraflarını çekip onunla sohbetler yapan Lütfi Özgünaydın’a, Yaşar Kemal ile kırk yılı aşkın dostluğu bulunan Zülfü Livaneli’ye ve Yılanı Öldürseler romanını sinemaya aktaran Türkan Şoray’a “Yaşar Kemal’i nasıl hatırlıyorsunuz?” diye sorduk.

Livaneli: ‘Yaşar Kemal’le yaşıyorum’

Sanatçı Zülfü Livaneli, yeni romanı Leylanın Evini bir resepsiyonla tanıttı.

“Yaşar Kemal’i hatırlıyorum demek yanlış olur çünkü hiç unutmadım Sürekli aklımda. Her gün onunla konuşuyorum, 44 yılın olaylarını anıyorum, şimdi olsa şöyle derdi, şunu söylerdi diye düşünüyorum, çevremdekilere aktarıyorum, geceleri de rüyama giriyor Bazen, “Gel sana ölümden geri gelmenin yolunu öğreteyim” diyor. Kısacasi gece gündüz Yasar Kemal’le yaşıyorum.”

Özgünaydın: ‘Neden Çukurova’yı çekmiyorsun?’

“AKM’de iki salonda çok büyük bir Mardin Sergisi açmıştım. Açılışa bin kişi katıldı.Bu yoğunluğun içinde, eşim, “Yaşar Kemal geliyor” dedi. Heyecanla koştum. Çünkü bütün yaşamımda en çok onun kitaplarını okumuştum. En çok tanışmak istediğim insan Yaşar Kemal’di. Elimden tuttu, bırakmadı, sergiyi gezdirdim. Çağrılmadan mikrofonu aldı, sergiyi ve beni anlattı. Çıkarken, “Bir portrenizi çekmek istiyorum” dedim. “Ara beni” dedi ve gitti. Ev telefonunu buldum ilk aramamda karşıma çıktı. “Gel ama bir saat zaman ayırırım” dedi. Gittik ve eşime, “Bir saat dolunca işaret et” dedim. “Otur, otur “ dedi. Üç saat sonra vedalaştık. İkimize de kitaplar imzaladı. “Yürekten Sevgiyle” yazmış.Tabii ikinci buluşmanın dış mekanda çekimlerin istedim geldi Hidiv Kasrı’na gittik. Çekim biterken “Neden Çukurova’yı çekmiyorsun?” dedi. Beynimde şimşekler çaktı. Bir hafta sonra Çukurova yollarına düştüm. Bana hep yol gösterdi, çalışacağım mekânları önerdi. Kitaplarında onun anlattıklarını çekemezdim. Sadece o romanların geçtiği mekânları çektim. Fotoğraflara bakarken sanat edebiyat kültür konuştuk. O anlattı, ben dinledim. Dostluğumuz hep sürdü. Ziyareti geciktirrsem kızardı. Benim öykü kitabımı okudu, “Mutlaka roman yaz” dedi. Yazdım ama sağlığında yetiştiremedim. ‘Çukurova Yaşar Kemal’ sonra sergi oldu. Yapı Kredi Kültür Sanat’ın eski binasında Yaşar Kemal metinlerinde seçilen metinlerle sergilendi. Sonra Frankfurt’a götürdük. Frankfurt’tan sonra Paris’e Yaşar Kemal ile birlikte gittik. Onun Fransa’da ne denli sevildiğine şahıt oldum. Sergi çok büyük ilgi gördü. Şimdilerde ise Bomontiada’da sergi devam ediyor. Onu saygıyla anıyorum.”

Türkan Şoray: ‘Gurur kaynağım’

Yaşar Kemale Boğaziçi Üniversitesinden Fahri Doktora Verildi

“Dünyayı kucaklayacak kadar sevgiyle dolu kocaman yüreği olan, bu toprakların yetiştirdiği iftiharımız. Dünyaca ünlü yazarımız Yaşar Kemal ile birçok kez karşılıklı kahve içip sohbet etme şansına sahip oldum. Bana kitaplarından birini ‘’Yılanı Öldürseler’’i filme çekme şansı verdi. Mesleki kariyerimde bu film benim için ayrı bir gurur kaynağıdır.”

USTA YAZARIN İLHAM VERDİKLERİ

  1. Yaşar Kemal’in Yağmurcuk Kuşu, Kale Kapısı ile Kanın Sesi kitaplarından oluşan üçlemesinin adı “Kimsecik”. Yaşar Kemal’in babası, Van’dan Çukurova’ya göç ettikleri dönemde yolda bulduğu kimsesiz çocuğu sahiplenir. Ancak yıllar sonra bu üvey kardeş,Yaşar Kemal babasıyla namaz kılarken onu sırtından hançerler. Yaşar Kemal bu noktada “Salman, İsmail Ağa’yı niçin öldürdü?” sorusu üzerinden psikolojik tahliller yaptığı eserlerini ortaya koymuştur.
  2. 1976 Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde Gani Turanlı’ya En İyi Görüntü Yönetmeni ödülünü kazandıran Ağrı Dağı Efsanesi filmi, Yaşar Kemal’in aynı adlı romanından uyarlama. Filmin başrollerinde ise Fatma Girik ve Hakan Balamir bulunuyor. Bunun yanı sıra, romanın bir de 3 perde ve 9 tablodan oluşan bir opera eseri bulunuyor.
  3. Zülfü Livaneli, Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz albümünde, Yaşar Kemal’in “Binboğalar Efsanesi” romanından bazı bölümleri bağlama eşliğinde şiir gibi okumuştur.
  4. Yılanı Öldürseler, 1982’de yönetmenliğini Türkan Şoray’ın yaptığı bir filme uyarlanmıştır. Filmin senaryosu Arif Keskiner, Işıl Özgentürk ve Türkan Şoray tarafından yazılmıştır. 1983 yılında Marianik Revillon tarafından Paris’te tiyatro oyunu olarak sahnelenmiştir.
  5. Yaşar Kemal’in sinemaya uyarlanan bir diğer romanı ise “Yer Demir Gök Bakır” olmuştur. 1987 yılında aynı adla Zülfü Livaneli tarafından uyarlanan eser, aynı zamanda Livaneli tarafından ilk yönetilen film olma özelliği taşıyor. Ayrıca, “Yer Demir Gök Bakır” Nihat Asyalı tarafından “Uzundere” ismiyle oyunlaştırılarak, çeşitli yerlerde oynandı.
  6. Yılmaz Güney’in oyunculuğa ilk adımı atmasına Yaşar Kemal aracı olur. Yaşar Kemal Cumhuriyet’te çalışırken yoğunluğundan dolayı kendisini görmeye gelenlere ‘yok’ dedirtir. Ancak Adanalı biri gelince alabilirsiniz dediği için Yılmaz Güney içeri girebilir. İş arayan Güney’den etkilenen Yaşar Kemal, Atıf Yılmaz’a “Bu Vatanın Çocukları” filmi için Yılmaz Güney’i önerir ve bunun ardından anlaşma gerçekleşir.
  7. Yaşar Kemal’in idealist bir kaymakamı anlattığı romanı “Teneke” de tiyatro ve opera gibi bir sürü alana ilham kaynağı olmuştur. Teneke 1964 sonrasında Gülriz Sururi- Engin Cezzar Tiyatrosu tarafından sahnelenir. Ayrıca, 2005 yılında besteci Fabio Vecchi tarafından operaya uyarlanır. 2007 yılında İtalya’nın ünlü La Scala Tiyatrosu da yeni sezonunu Teneke operasıyla açmıştır.
  8. İnce Memed romanı, 1984 yılında İngiliz aktör ve yazar Peter Ustinov tarafından Memed My Hawk (Şahinim Memed) adıyla sinemaya uyarlandı. Senaryosunu da yine kendisinin yazdığı filmde yönetmen Ustinov, aynı zamanda Abdi Ağa rolünü üstlenmişti.
  9. Genelde Zülfü Livaneli ya da Grup Yorum adıyla hatırladığımız “Ulaş’a Ağıt”, tamamı “Bugünlere Bahar İndi”de yayınlanan ve Yaşar Kemal’in Ulaş Bardakçı anısına yazdığı şiirdir.
  10. Kemal’in eserleri dans sahnesinde de yer aldı. “Çakırcalı Efe”, Ankara Devlet Opera ve Balesi Birim Dans Tiyatrosu (BDT) tarafından dansa uyarlandı. Eserin müziklerini ise Cem İdiz yaptı.