Çiftçilerin bankalara olan borçları bir yılda yüzde 64,7, son 20 yılda ise 122 kat arttı. Çiftçinin üretebilmek için borçlandığını kaydeden ZMO Başkanı, “Borcunu ödeyemeyen çiftçilerin toprakları el değiştiriyor” dedi.

Borçlu üreticiler toprak kaybetti
Fotoğraf: Depo Photos

Havva GÜMÜŞKAYA

Artan girdi fiyatları nedeniyle tohum, gübre almakta zorlanan, maliyetleri karşılayamayan çiftçiler, üretime devam edebilmek için borçlanıyor.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun 2024 Mart ayı verilerine göre, 2004 yılında tarım kesiminin bankalara olan borcu 5,3 milyar liradan 651,6 milyar liraya fırladı. Bu borcun 222,5 milyar TL’sini kısa vadeli krediler oluşturdu. Mazot, gübre, ilaç, yem gibi tarımsal girdilerin fiyatları dövizdeki artışa bağlı olarak sürekli yükseliyor. Tarımsal destekler ise girdi maliyetlerindeki artışın gerisinde kalıyor.

ÇİFTÇİ ÜRETMEK İÇİN BORÇLANIYOR

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) verilerine göre geçen yılın nisan ayına göre son bir yılda gübre fiyatlarında yüzde 40-26,5 oranında arttı. Son bir yılda süt yemi fiyatı yüzde 49, besi yemi fiyatı ise yüzde 47 oranında zamlandı. Elektrik fiyatları yıllık olarak yüzde 19,8 oranında artarken tarım ilacı fiyatları yüzde 56,6 oranında yükseldi. Yıllık bazda en fazla fiyat artışı yüzde 108,8 oranıyla mazotta görüldü.

Çiftçilerin bankalara olan borçlarında son bir yılda yüzde 64,7, son 20 yılda ise 122 kat artış olmasını BirGün'e degerlendiren Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Başkanı Baki Remzi Suiçmez, çiftçi borçlanmasında üç tane ana borç kaynağı olduğunu belirtti. Suiçmez, çiftçilerin üretimi sürdürmek için bankalar, Tarım Kredi Kooperatifleri ve üretim girdisi satın aldığı şirketlere borçlandığını ifade etti.

Borcunu ödeyemeyen çiftçilerin ise ipotek karşılığı verdiği tarlasından, traktöründen ve hayvanından olduğunu belirten Suiçmez, “Borcunu ödeyemeyen çiftçilerin toprakları el değiştiriyor. En önemli tehlikelerden biri de budur” dedi.

ÇAY VE BUĞDAYDA ALIM FİYATI BEKLENİYOR

Girdi ve üretim maliyetleri düşürülmeden gıda enflasyonunun gerilemeyeceğini de belirten Suiçmez, yüzde 68,5’lik gıda enflasyonu ile dünya sıralamasında üçüncü olunduğunu kaydetti. Üreticiler borçla başladıkları sezonda birçok ürün için alım fiyatının açıklanmasını bekliyor. Yaş çayda hasadın başladığını, buğdayda ise hasadın başlamak üzere olduğuna değinen Suiçmez alım fiyatlarının hala açıklanmadığını hatırlattı.  “Geçen yıl açıklanan alım fiyatlarının enflasyonun çok altında kalması ile birlikte değerlendirdiğimiz zaman çiftçinin alanından çekilmesi ve özellikle kısa vadeli burçlarının artması kaçınılmaz” diyen Suiçmez, şöyle konuştu:

“TZOB'un açıkladığı maliyet kilo başına 10,87 TL oldu. Odamızın Adana şubesinin maliyet hesabına göre de 11,21 TL. Ziraat Mühendisleri Odası olarak bu yıl buğday alım fiyatının en az 15 TL olmasını talep ediyoruz. Bu rakamlar verilmeyecektir büyük ihtimalle. Geçen yıl 22 milyon ton üretime karşın TMO 13 milyon ton alım yaptı. Bu dönemde yeterli alım yapıp yapmayacağı sorunları gündemde. Uzun vadede bu girdi fiyatları, düşük destek miktarları ile çiftçinin borçla üretime devam etmek zorunda kalması yeterli alım fiyatlarının verilmesini gerektiriyor. Buğdayda çiftçi kârıyla 15 lira bir beklentimiz var. Bunun altındakiler çiftçiyi kurtaramayacaktır.”

Yaş çayın kilo başına 21 liralık bir maliyeti olduğunu söyleyen Suiçmez, çiftçi kârı ile 25 TL’lik bir alım fiyatı beklentisi olduğunu belirterek, “Daha düşük rakamlar açıklanacaktır büyük ihtimalle” dedi.

∗∗∗

TARIM KESİMİNİN BANKALARA OLAN BORÇLARI (MİLYAR TL)

*ilgili yılların mart ayı

2005: 5,8

2010: 16,6

2019: 106,09

2022: 186,9

2024: 651,6